Genç bir aydın, gerçek bir devrimci: Korkmaz Tedik
Edip Cansever'in şiirindeki gibi, bir yandan mendilimiz kanarken diğer yandan Korkmaz’ın mücadelesini anlatacağız işçilere, emekçilere, kadınlara ve gençlere. İyi ki doğdun Korkmaz...
Fotoğraf: Evrensel
Deniz İPEK
Emek Partisi GYK üyesi
10 Ekim 2015’te Ankara’da Emek, Barış, Demokrasi Mitingine yönelik bombalı saldırıda gerçekleşen katliam ve sonrasında bugüne kadar devam eden onlarca faili meçhul cinayet ve katliamlar hâlâ aydınlatılmadı. Yeni bir seçim sathına girilmesiyle 10 Ekim Katliamı yeniden tartışılıyor. AKP’nin kaybedeceğini anladığı iktidarını karanlık ve kirli bir takım girişimlerle yeniden elde etmeye çalışacağına dair kimi iddia, kaygı ya da bilgilerin parça parça ve yetersiz de olsa yine bir seçim öncesinde ortaya atılıyor olması 10 Ekim Katliamı’na dair kuşkuların haklılığını gösteriyor.
7 Haziran’da Erdoğan seçim sonuçlarını beğenmeyince muhalefetin basiretsizliğinden yararlanarak, Cumhurbaşkanlığı yetkilerini de istismar ederek, ülkeyi “tekrar seçime” götürdü! Sonraki seçimlerde işe baskı, siyasi ortamı terörize etme, OHAL ve savaş hali koşullarını devreye sokma, oy sayımında “hile-hurda” vb. yöntemler dahil edilmiş, bu şekilde sonuç alınmaya çalışılmıştı. Şimdi ise bir adım daha atılarak, istediği her şeyi yapamasa da “elinden gelen her şeyi” yapmak için bütün bu antidemokratik girişimlerle, iliştirilmiş yargı organlarıyla, kararnameler, yasalarla, iktisadi ve mali kuşatma ve ambargolarla, işi “Eğer seçilenleri beğenmezsem, görevden alıp yerlerine kayyum atarım”a vardırarak sürdürüyor. Seçimin ne zaman olacağı değil olup olmayacağı tartışılıyor.
HATIRLATMA, HESAP SORMA ÇAĞRISI
Bugün, Malatya’da dünyaya gelen, 10 Ekim 2015’te Ankara Tren Garı’ndaki katliamda hayatını kaybeden Korkmaz Tedik’in doğum günü, yaşasaydı 39 yaşını tamamlayıp 40. yaşından gün almaya başlayacaktı. Aynı zamanda bugün Antalya Muratpaşa’da Korkmaz Tedik’in doğum gününde “Korkmaz Tedik Barış Parkı” açılıyor. Ankara Garı önünde gerçekleştirilen katliamda hayatını kaybeden Emek Partisi GYK Üyesi Korkmaz Tedik’in adı 2 yıl önce Konyaaltı ilçesinde bulunan bir parka verilmişti. AKP ve MHP’li meclis üyeleri bundan rahatsız olup kışkırtma yapmışlardı. AKP Konyaaltı İlçe Başkanı Tayfun Bayar Korkmaz Tedik için o dönem yaptığı açıklamada “Bu kişi hain bir vatan evladı” demişti.
Sonrasında Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, ailesi ve Emek Partisi; AKP-MHP ittifakının sermaye çıkarlarını savunanlar dışındaki herkesi terörist ilan ettiği ve ‘Biz gelmezsek kaos gelir’ çığlıklarıyla halkı doğrudan terörle tehdit ederek iktidarlarını ayakta tutmaya çalıştıkları yönünde açıklamalarla tepki göstermişlerdi. Muratpaşa Belediyesinin, bugün hayatının önemli bir bölümünü Antalya’da geçiren, Akdeniz Üniversitesi mezunu, ailesi Antalya’da yaşayan ve kentteki birçok hak alma mücadelesinde yer almış, üniversitesinde öğrenci hareketinde önderlik yapmış Korkmaz Tedik Parkı’nın açılışını yapıyor olması politik bir çağrıdır. Bu çağrı bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm mücadelesi vermiş yurtsever bir devrimcinin şahsında Antalya’da yaşayan emekçiler için bir hatırlatma, hesap sorma çağrısıdır.
KORKMAZ’IN YAŞAMI, MÜCADELE YOLCULUĞU
Korkmaz, 21 Haziran 1983 günü Malatya’nın Akçadağ ilçesinin Ören kasabasında doğdu. Örgütlü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Korkmaz’ın doğumundan yaşamının son anına kadar aslında ülkedeki politik koşullar karakterini ve yaşamını şekillendirdi diyebiliriz. 12 Eylül askeri darbesinin etkilerinin sürdüğü, bu etkileri kırmaya yönelik mücadelenin yükselmeye başladığı dönemler onu ve ailesini katliamda hayatını kaybettiği Ankara’ya sürüklüyor. Korkmaz’ın babası Erdoğan Tedik, Ankara’ya gelme nedenlerini eşi Zöhre Tedik’in işçi sınıfına ve onun iktidar mücadelesine olan sevdası olarak yorumluyor. Çünkü Erdoğan Tedik’in Ören Belediyesinde memurken Çankaya Belediyesine tayin istemesinin nedeni Zöhre Tedik’in bir sanayi kenti olan Ankara’da bir fabrikada işe girip işçi sınıfı içinde örgütlenme çalışması yapmak istemesi.
Annesinin bu sevdası daha sonra Korkmaz’ın bilincini şekillendiriyor. Korkmaz üniversite sınavında sadece matematik sorularını yaparak 2003 yılında Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesine giriyor. Üniversitede parasız, bilimsel, demokratik üniversite mücadelesiyle öne atılan Korkmaz artık bir gençlik önderi olarak anılır oluyor okulunda. Gençlik çalışması içinde bir mücadele insanı olarak çevresine, arkadaşlarına güven veren Korkmaz, kendini bilimsel sosyalizm ışığında sürekli eğitmeye ve öğrenmeye çalışarak işçi sınıfı mücadelesinde partili bir militan oluyor. Sonrası için denebilecek olan ise Korkmaz’ın yaşamı bir mücadele için yolculuk. Korkmaz, Yatağan direnişi için yolda, Afyon yerel seçimlerinde Beyyaz’ı belde başkanlık seçimi için yolda, Eşme Altın Madeni işçileri için yolda, toplantılar için yolda, örgüt işleri için yolda. Son yolculuğuna ise “Barış” mitingi için çıkmıştı… Emek Partisinde gençlik çalışmasında kimi zaman liselilerin gazetesini okuluna götüren, kimi zaman üniversitesinde Genç Hayat dergisi, bildiri dağıtan, gençlerin evlerinde sohbet toplantılarına katılan, kimi zaman gençlik kamplarında foseptik çukuru açan Korkmaz bir gençlik önderi olarak sivrilerek geleceğini işçi sınıfı mücadelesiyle birleştirmişti. Partisinin hemen hemen tüm kademelerinde görevler üstlenen Korkmaz, aldığı tüm görevlerini titizlik ve özenle yerine getirirdi; partisinin afişini asarken de sabah işçi duraklarında bildiri dağıtırken de genç işçiyi dinlerken de aynı sabrı ve özveriyi gösterdi.
BİRLİĞİMİZİ GELİŞTİRİP GÜÇLENDİRMELİYİZ
Emekçilerin, aydınların, gençliğin, kadınların, sömürü, baskı ve zorbalığa karşı mücadele içindeki ileri kesimlerini sindirerek teslim almak için yapılmış bir katliamdır 10 Ekim! Bugün için artık biriken politik-sosyal ve iktisadi sorunlar yumağının ağırlaşan yükünün dayattığı çözüm gereği yıkılıp gideceklerdir! Bu uzak ufuklarda görünen bir hayal değil. Sabırla, inatla; kararlılık ve inançla sadece sandığı beklemeden çoğalmak için çalışmak; ölenlerimizin mücadele istek ve hedeflerinin gerçekleşmesinin de teminatı. Farklılıklarımız; ideolojik, pratik, halkın katillerine; onların devlet-hükümet politikalarına karşı birliğimizi geliştirip güçlendirmemizin engeli olmamalıdır.
10 Ekim Katliamı için yazılmış bir şiir gibi olan “Mendilimde kan sesleri” şiirinde “Bir mendil niye kanar” diye soruyor Edip Cansever. “Diş değil, tırnak değil bir mendil niye kanar.” Mendilimiz kanamaya devam edecek. Bir yandan mendilimiz kanarken diğer yandan Korkmaz’ın mücadelesini anlatacağız işçilere, emekçilere, kadınlara ve gençlere. İyi ki doğdun Korkmaz...