TTB'nin 74'üncü kongresi başladı: Salgında 500 meslektaşımızı kaybettik
Türk Tabipleri Birliğinin 3 gün sürecek 74. kongresi "Emek Bizim Söz Bizim, Sağlıklı Bir Gelecek Ellerimizde" sloganıyla Ankara'da başladı.
Fotoğraf: Evrensel
Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) 74’üncü Kongresi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Abdülkadir Noyan Salonu’nda başladı.
“Emek Bizim Söz Bizim, Sağlıklı Bir Gelecek Ellerimizde” ana sloganı ile başlayan kongre 3 gün sürecek. Kongre açılışında konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, iktidarın salgını değil, algıyı yönettiğini belirterek, "Maalesef algıyı yönetirken çok sayıda vatandaşımızı ve 500 meslektaşımızı da kaybettik" dedi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Abdülkadir Noyan Salonu’nda başlayan kongreye Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey'in yanı sıra çok sayıda hekim katıldı.
TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut’un sunumuyla Divan belirlendi. Divan Başkanlığına oy çokluğu ile Ayşegül Tarla Yücel seçildi. Yaşamını yitirenlerin anısına 1 dakikalık saygı duruşu ardından Divan Gündemi okundu.
Açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, öncelikle maske takmayanları uyardı. Pandeminin bitmediğine ve vaka sayılarının arttığına dikkat çeken Fincancı, “The Lancet dergisinde aşıların bir yılı değerlendirildi. Aşıların 20 milyon ölümü önlediği görüldü, lütfen maske kullanımına dikkat edelim” dedi. 74. Kongreyi yoğun eylem takvimlerinin ardından yaptıklarına dikkat çeken Fincancı, “74. Kongremiz önemli. Eylemlerimize devam edeceğimizi söylemiştik. Hatta bu kongreyi de bir eylem alanına dönüştüreceğiz demiştik. Gelecekte yeni pandemiler yaşamamamız için bizim bu tahribatın önünde durmamız gerekiyor. 28 Temmuzda bizim vakalarımız vardır. 29 Temmuzda bir de baktık ki onlar hasta oldu. Tablodan bir yerde vaka, bir yerde ise hasta olduğunu gördük” dedi.
“YOKSUL MAHALLELERDE ÖLÜM ORANI 2,5 KAT FAZLA”
İktidarın salgını değil algıyı yönettiğine dikkat çeken Fincancı, “Algıyı yönetirken çok sayıda vatandaşımızı ve 500 meslektaşımızı yitirdik. Sağlık Bakanının çeşitli toplantılarda itirafları var. Maalesef Belediyelerden edindiğimiz ölüm vakaları Bakanlığın açıkladığı vakalardan 5 kat fazla. Buradan Halk Sağlığı Kolumuza bir kez daha teşekkür etmek isterim çünkü iyi bir çalışama yürüttüler. Yürüttükleri çalışmada gördük ki yoksul mahallelerdeki ölüm oranı, orta ölçekli veya zengin mahalelerindeki ölüm oranından 2,5 kat daha fazla” diye konuştu.
“TURKOVAC VERİLERİ SUNULMADI”
İktidarın aylarca vaka sayılarını sakladığına da değinen Fincancı, “Turkovac aşısına dair hiçbir tartışmaya sunulmuş veri bulamadık. Aşılar ile ilgili çok ciddi tartışmalarla karşı karşıya kaldık. mRNA aşılarının güvenilir olmadığını tartışmaya açtılar ve toplumda bu tartışma tereddüte yol açtı. Hala vatandaşların hatırlatma dozuna Sınovac ile devam ettiğini görüyoruz” dedi. Türkiye’nin aşılama konusunda çok onurlu bir geçmişe sahip olduğuna da değinen Fincancı, yaşamını yitiren Ata Soyer’i de konuşmasında andı.
Fincancı’nın konuşmasının ardından Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut söz aldı. Gürkut, “Hekimlerin emeklerinin karşılığını alacakları meslek onuruna yakışır düzenlemelerin yapılmasını diliyorum. Kıbrıs’ın kuzeyinde de benzer bir durum var. Tıp ve Diş Hekimliği Fakülteleri birbiri ardına açılmakta. Ve bu her yerde olduğu gibi Kıbrıs’ı da olumsuz etkilemekte” dedi. Gürkut’un konuşmasının ardından İntrörn hekim Utku Timuçin piyano dinletisi ile sahne aldı.
“PANDEMİ EŞİTSİZLİĞİ ORTAYA ÇIKARDI”
Verilen aranın ardından HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar söz aldı. Sancar, “Pandemi sağlığın kamusal niteliğinin ne kadar önemli olduğunu ve eşitsizliklerin ne olduğunu ortaya çıkardı. O nedenle burada yürütülen çalışmalar mesleki anlamda önemli hem de insanlık açısından son derece kıymetli. Hem mesleki ve özlük hakları hem de demokratik alanda yürüttükleri çalışmalarla önemli bir birikim yaratılmıştır. Sağlık bir kamusal hizmet olarak görülmelidir. Hiçbir şekilde kâr hırsına ve tekellerin hoyratlığına bırakılmamalıdır. TTB ‘beyaz eylem’ adında 30 yılı aşkın süredir değerli bir mücadele yürütüyor. Emek bizim söz bizim şiarı da bütün alanlarda yaygınlaşması gereken bir şiardır” dedi.
“ŞEHİR HASTANELERİNE ÖDENECEK PARA 33 MİLYARI GEÇECEK”
CHP Milletvekili Murat Emir, “Sizlere Sayın Genel Başkanımızın selamını getirdim. TTB gerçekten 74 yıldır onurlu bir mücadele sürdürüyor. Maalesef siyasi iktidar bu sorunları çözmek bir yana giderek derinleştirmekten yorulmadı. Yeni bir döviz şoku yaşamazsak şehir hastanelerine ödenecek para 33 milyarı geçecek. Halkın sağlık hakkından, koruyucu hekimlikten bahsetmek olanaksız. Bu iktidara itiraz eden, demokrasi, eşitlik talep eden, nitelikli sağlık hizmeti talep eden, anayasal hakkını talep eden insanlar olarak 84 milyonun önüne gerçekçi bir sağlık politikasıyla çıkmak zorundayız. Sağlıkta şiddet yasası çok geç geldi, eksiklikleri var. Sağlıkta şiddet çok yönlü bir olay. Sadece bir yasayla düzenlemek olanaksız. Şiddetin üretildiği yerde şiddetin bitirilmesi gerekiyor. Şiddet üreten yerler değil hizmet üretilen yerler olması gerekiyor hastanelerin” dedi.
“BİZİM BİLİMSEL OTORİTEMİZ TTB’DİR”
Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz konuşmasına Gebze’de hakları için direnişe geçen Smart Solar işçilerini selamlayarak başladı. Kovid-19’un çok açık bir biçimde sınıfsal bir saldırı olduğunu söyleyen Akdeniz, “Zenginin daha zengin yoksulun daha yoksul olduğu bir dünyada, Türkiye’de işçi sınıfı hastalığı haline geldi Kovid-19… Burada söz konusu olan yaşama hakkıdır, sağlık hakkıdır. Cephede sağlık emekçileri ölüme gönderilirken, ilaç şirketleri kârlarına kâr kattı. Rant odaklı sağlık sistemine geçildi. Bilime düşman, hekime düşman bir sistem gördük. TTB haksız, yalan biçimde hedefe kondu. Bakanlık ‘bilim kurulu’ oluşturdu. İçerisinde saygı değer hekimlerimiz de var fakat biz hiçbirinin bilgisine itimat etmedik. Bizim fenerimiz, bilimsel otoritemiz TTB’dir. Her zaman da öyle oldu, öyle olacak. Sağlık Bakanı’na seslenmek istiyorum. Popüler isimlerle, süreçle dalga geçerek yönetim olmaz. Asıl muhatapları TTB’dir, sağlık emekçileridir. Burayı muhatap alacaksınız. Sessiz ölümler gerçekleşiyor. Maalesef yoksulluk sınırı altında yaşayan hekimler yabancı dil kurslarını doldurmaya başladılar. ‘Biz gitmiyoruz’ dedi Sayın Fincancı. Biz de diyoruz ki tek adam yönetimi gidecek ve biz onu hep birlikte göndereceğiz. Sağlık sorunları da politiktir. Bu yüzden bu kongrenin, birleşik emek cephesine çok ihtiyaç duyulan bugünlerde bir platform olacağına inanıyoruz. Tabandan bir baskı olmadan bu karanlık tünelden çıkamayız. Biz kazanacağız, sağlık emekçileri kazanacak, halk kazanacak” dedi.
June 24, 2022
Sol Parti MK üyesi Mehmet Soğancı, “Kötülüğün ve karanlığın çok biriktiği bir Türkiye'de bu ülkenin okumuş çocukları olarak bizler bu mücadeleyi, tek adam iktidarından kurtulma mücadelesini hep birlikte büyütmeliyiz. Türk Tabipleri Birliği bu ülke, toplumsal mücadele için çok önemli” dedi.
Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, “Bu zor dönemde sadece pandemi açısından değil, yıldırmanın da etkin uygulandığı böylesi bir dönemde bir yandan meslek onuru ayaklar altına alınmak isteniyor. Diğer yandan faşizme karşı mücadele ediyoruz. Geçmişte AKP ile yan yana duranlardan çözüm beklemiyoruz. Halkevleri olarak çözüm politikamız nettir. Bizden çaldıkları ne varsa geri alacağız. Bu çok boyutlu sağlık mücadelesinde bizler de varız. Halkın parasız sağlık hakkı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Tek çare kamulaştırmadır diyoruz. Bizler Halkevleri olarak şimdiye kadar olduğu gibi TTB’nin taleplerini taleplerimiz, mücadelesini mücadelemiz biliyoruz” dedi.
‘UMUDUN KARARTILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ’
TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, “Bizleri yaşatmak için ölüm ve yaşam arasında kendi bedenini sokan siz sağlık emekçilerine büyük bir minnet borcumuz var. Bilim dışı şarlatanlara karşı dik duruşunuz onurlu mücadeleniz nedeniyle teşekkür ediyorum. Sizlere Gezi’den selam getirdim. Bizler biliyoruz ki halkımız saldırılara karşı asla boyun eğmeyecektir. Çünkü bu ülkede sağlık hakkı icin mücadele onurlu hekimleri ve sağlık emekçileri var; işçiler var emekçiler var, köylüler var esnaflar var. Bizi asla teslim alamayacaklar. Bizim bu umudun karartılmasına asla izin vermeyeceğiz. Bizleri arada tutan birlikte verdiğimiz mücadele geleneğimizdir. Her zamankinden daha çok birlikte olacağız. Tek adam rejimine son vereceğiz” ifadelerini kullandı.
‘MÜCADELEYİ OMUZ OMUZA YÜRÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “DİSK ile TTB arasında işçi sağlığı iş güvenliği mücadelesinde, barış eşitlik mücadelesine uzanan, kadim bir yoldaşlık var. Bugün bizi bir araya getiren bu kadim dostluktur. Tarihin her anında dostlarımızdan yoldaşlarımızdan aldığımız güçle mücadelemizi yürütüyoruz. Hep birlikte omuz omuza mücadele edeceğiz. Halkın sağlıklı olabilmesi için Türkiye işçi sınıfı başta olmak üzere örgütlü olmak zorundadır. Yan yana gelmek son derece önemli. Bütün dünyada da mevcut düzen işçi sınıfına vaat edeceği bir şey kalmadı. Pandemi bunu çok net ortaya koydu. Yeni bir toplumsal düzenin şart olduğunu bütün Türkiye görüyor” dedi.
"SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI SAĞLIKSIZLIK ÜRETTİ"
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, “AKP’nin sağlıkta dönüşüm programı sağlıksızlık üretti. Bunun sonucu olarak halkın kamusal sağlık hizmeti alması neredeyse imkansızlaştı. AKP ise ekonomik olarak sağlıksızlık üretti. Biz emekçilerin cüzdanından çalarak sağlıksızlık üretti. Demokratik haklarımıza dönük tasfiyeleri sağlıksızlık üretti. Örgütlenme ve sendikal mücadele önündeki her türlü baskıyı önümüze koyarak tasfiye süreci yaratmak istedi. Siz hekimler olarak bu ülkede ne çektiniz. Ücretlerdeki erime ya da ekonomik zorluklara rağmen toplumun bütününe sağlıklı geleceği sunmaya çalıştınız. Onlarca Beyaz Nöbet ve grevden sonra sağlıklı bir geleceği var edecek TTB’nin bu kongresini birlikte kuracağımız bembeyaz dünyaya olan inancımla selamlıyorum” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)