13 Temmuz 2022 04:32

Sağlık emekçileri: Şiddetin önlenmesi için daha kaçımız ölmeli?

Konya'dan Adana'ya sağlıkta şiddet hız kesmeden, bayram demeden sürüyor. Adana Şehir Hastanesinden sağlık emekçileri sağlıkta şiddeti doğuran nedenlerin ortadan kaldırılmasını istiyor.

Fotoğraf: Volkan Pekal/Evrensel

Paylaş

Seren ELATAŞ
Adana

Konya Şehir Hastanesinde Dr. Ekrem Karakaya’nın katledilmesinin üzerinden bir hafta geçmeden Adana Çukurova Devlet Hastanesine baskın düzenleyen bir grup hasta yakını cam çerçeve indirip “O doktoru öldürmezsem adam değilim” diye tehditler savurdu. Saldırının ardından sağlık emekçileri polisin güvenlik sağlaması hizmete devam edebildi. Her gün şiddet tedirginliği ile çalışan sağlık emekçileri, sağlıkta şiddete adli bir olay gibi bakılmaması gerektiğini ifade ederek şiddete karşı köklü çözümler üretilmesini istiyor.

‘ŞİDDETİ DOĞRURAN NEDENLER ORTADAN KALDIRILMALI’

Sağlıkta şiddetin sadece adli bir olay olmadığını ifade eden Adana Şehir Hastanesinden bir sağlık emekçisi şiddet nedenlerini “halkın içine sürüklendiği açlık ve sefaletin getirdiği açmazlar ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere iktidarın sağlık çalışanlarına dönük hakaret dolu sözleri” olarak sıraladı. Sağlık sistemindeki sorunlar nedeniyle halkın empatiden uzak ve çaresiz olduğunu söyleyen sağlık emekçisi, “Ayrıca Şehir Hastaneleri yapısı itibariyle de hasta ve hasta yakınları için rahatsız edici derecede büyüktür. Halk, hastane içinde kaybolma tedirginliği ve çıkışı bulamama kaygısı ile daha da asabi bir hale gelmektedir” dedi.

Hastaneye sevk edilen yahut direk gelen hasta sayısının da yönlendirilmesi güç bir noktaya geldiğini söyleyen sağlık emekçisi, “Yaklaşık on bin kişinin uğradığı bir şehir hastanesi sistemi, İngilizlerin dahi vazgeçtiği bir uygulamadır. 5 dakikalık muayene olgusu da şiddetin unsuru haline gelmiştir. Alınmayan önlemler, en çok 600 yataklı bölgesel hastane uygulamasına dönmek ilk aşamada sağlıklı olacaktır ancak, sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara caydırıcı hukuki yaptırımların ivedilikle neticelendirilmesi, bizimki gibi hukuk devletlerinde alınabilecek en ciddi önlem olacaktır” ifadelerini kullandı.

‘SAĞLIK SİSTEMİ İÇERİSİNDE EMEKÇİYE YÜKLENİLİYOR’

“Daha kaçımız ölmeli?​” diyerek sağlıkta şiddete karşı gerçek anlamda adım atmayan iktidara tepki gösteren bir başka sağlık emekçisi ise “Hayatımızı adadığımız bu meslekte tek istediğimiz hayatımızın korunması. Konu bu kadar basit. Talebimiz acilen çalışma şartlarında, özlük haklarında iyileştirme ve korunma. Köklü çözümler ve yaptırımlar olmaması, insanların bu kadar pervasız davranmasına sebep oluyor. İlgisiz, yüzümüze bile bakmayan, sorulara cevap vermeyen sağlık çalışanları… Toplumun şikayeti hep bu yönde. Gün içinde yüzlerce hasta ve hasta yakınıyla ilgilenip, üstelik 10 dakika arayla hasta kabulü yapan emekçiye, bu denli yüklenmek haksızlık değil de ne?​” diye sordu.

‘YETERLİ GÜVENLİK ÖNLEMİ SAĞLANMALI’

Sağlık kurumlarında şiddetin en sık rastlandığı acil servis birimlerinde personelin korunması için gerçekçi ve uygulanabilir yasal değişikliklerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden bir başka sağlık emekçisi de hastanelerin ticarethane olarak görülmemesi, her birimde koridorlarda ve katlarda ışıklandırmadan tutun yeterli personele, sağlıklı çalışma ortamının sağlanması gerektiğini söyledi.

ÖNCEKİ HABER

Kovid-19 | Prof. Dr. Faruk Aydın: Hâlâ ölüm riski olan bir hastalıkla karşı karşıyayız

SONRAKİ HABER

"Diyanet, ‘Şükredin’ diyerek afeti kabullendirmeye çalışacak"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa