EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, direnen Atışkan Alçı işçileriyle bayramlaştı
EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve Eskişehir İl Örgütü üyeleri, grevdeki Atışkan Alçı işçilerini direnişlerinin 13. gününde ziyaret etti, işçilerle bayramlaştı.
Barış GENÇYILMAZ
Eskişehir
Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve EMEP Eskişehir İl Örgütü üyeleri, bayramı direnişle karşılayan Atışkan Alçı işçileri grevini 13. gününde ziyaret etti. Çukurhisar mahallesinde bulunan Atışkan Yapı ve Endüstriyel Alçı Ürünleri fabrikası önündeki grev çadırında bayramlaşan partililer ve işçiler mücadelede kararlılığı vurguladı.
Bayramlaşma ziyaretinde işçilere seslenen EMEP Genel Başkanı Akdeniz, sözlerine işçi ailelerin bayramını kutlayarak başladı. "Umarım hep birlikte birleşe birleşe kazanırız ve çifte bayramları beraber yaşarız” diyen Akdeniz daha sonra Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki emek mücadelelerini hatırlatarak Atışkan Alçı işçilerine yalnız olmadıklarını söyledi.
Türkiye’nin her bölgesinde işçi ve emekçilerin insanca yaşam için eylemler yaptığını belirten Akdeniz, “Tekirdağ'da Selülöz-İş sendikasında örgütlenerek 200 gündür direnen Lila kağıt işçilerini selamlıyorum, onların da bayramını sizlerle beraber kutluyorum. Bugün İzmir'de Lezita Gıda fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan 39 arkadaşımızın da bayramını, mücadelesini kutluyorum. Ailelerine hep birlikte selam gönderiyoruz. Manisa'ya da bir selam gönderelim. Termokar metal işçileri de sendikalaştı, 6 işçi kardeşimiz işten atıldı. Onlar da sizler gibi direniyorlar. Bursa'da Acarsoy Tekstil işçileri sendikalaştılar ve 5 işçi kardeşimizi işten attılar, fabrika önünde direniyorlar. Kocaeli'de Asen Metal işçileri, Birleşik Metal İş sendikasında örgütlenip yetki aldıkları halde işçi kardeşlerimizin bu yetkisini tanımadılar, direniyorlar. İzmir'de TPI Kompozit fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan direnen işçi arkadaşlarımızı selamlıyoruz” şeklinde konuşmasına devam etti.
"BİRLEŞEREK KAZANACAĞIZ"
Sağlık emekçilerinin mücadelesini de unutmayan Akdeniz, “Hekimlerimizi, sağlık emekçilerimizi unutmuyoruz. Onlar da şiddete uğradıkları, kölece çalıştıkları, düşük ücret aldıkları, yurtdışına gitmeye mecbur bırakıldıkları için iki gün boyunca greve gittiler. Onların da direnişini coşkuyla selamlıyoruz. Mutlaka birleşerek kazanacağız diyoruz” ifadelerini kullandı.
İşçilerin mücadeledeki kararlılığının tüm sınıf adına önemli olduğunun altını çizen Akdeniz, “Kardeşlerim bakın, bu kadar yer saydım. Yalnız değilsiniz. Hak arayan, ekmek davası mücadelesi veren sadece sizler değilsiniz. Sizler gibi tüm işçi sınıfı, Türkiye'nin dört bir yanında ekmeği, mücadelesi için direniyor. Yüksek enflasyon, yüksek zamlar var; TİS'lerle belirlenen işçi ücretleri bu yüksek enflasyona ezdiriliyor. Zenginin daha da zengin, yoksulun daha da yoksul olduğu bir düzen yarattılar. İşçinin daha da fakirleştiği bir düzen yarattılar. Elbette biz bu düzeni reddediyoruz. Onun için işçi sınıfı grevde ve hak mücadelesinde” diyerek konuşmasını sürdürdü.
"İŞÇİ KARDEŞLERİMİZLE GURUR DUYUYORUZ"
İşçi ve emekçilere yönelik saldırıların giderek daha da arttığına dikkat çeken EMEP Genel Başkanı, bu baskının ancak işçi sınıfının ayağa kalkmasıyla yok edileceğini belirtti. Sınıfa yönelik saldırılara karşı yalnız olmadıklarını hatırlatırken “Ahtapotun kolları gibi saldırıyorlar. Daha çok hak gaspıyla, ücretlerde kesintilerle yoksulluğa mahkum ediyorlar. O zaman biz diyoruz ki tek tek fabrikalarda grev yapmak yetmiyor. Türkiye'de bütün işçilerin ayağa kalkması gerekiyor. Ben buradan açıkça Eskişehir basınına da sendikalarına ve kamuoyuna da sesleniyorum. Bakın burada patron gelip 'Okuma yazma biliyor musun?' diye soruyor, '4250 lirayı da hak etmiyorsun' diyor. Nereden alıyor bu gücü? Buraya Paşabahçe'nin cam işçileri yığılsa ETİ'ler, Sararlar, bütün işçiler gelse patronlar bu cesareti bulamazlar. Sizler ne ile gurur duyarsanız duyun, biz, ilkokul mezunu dediğiniz alın teriyle çalışan o işçileri başımızın üstünde taşırız. Alın teriyle üretenlerle gurur duyuyoruz. 'Bakan, milletvekili, belediye başkanı olursun ama adam olamazsın' diyor ya bir hikayede, işte onu hatırlatıyoruz. İşçi kardeşlerimizle gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.
SENDİKALARA SESLENDİ: GENEL GREV İÇİN NEYİ BEKLİYORSUNUZ
Sendika ve konfederasyonlara da çağrıda bulunan Akdeniz, “Kardeşlerim, annelerimiz, bacılarımız, çocuklarımız dayanışma için burada. Hepiniz bu fabrikanın zorluklarını biliyorsunuz. İşçi eve geldiğinde toz toprak içinde, burada ciğerleri çürüyen işçiler var. Herhangi bir iş kolu değil burası, biz bunları biliyoruz. Pandemi dediler işçiler ölmeyi göze alarak fabrikaya gittiler hem de virüsü eve götüreceklerini bile bile çalıştılar. Şimdi ne oluyor? Türk-İş'in açıkladığı yoksulluk sınırı 20 bin 818 Lira. Ölümü göze alan bu işçi ne diyor, ne istiyor? Açlık sınırı 6 bin 391 Lira. Açlık sınırının altında bir ücret talep ediyor, onu da bu bayramda ailelere, çocuklara çok görüyorlar. Bu nedir biliyor musunuz işçi kardeşlerim, 'Eğer Atışkan Alçı işçisini açlığa razı edersek o zaman sendikalı işçi ile sendikasızı arasında bir fark kalmaz' diyorlar. Adana SASA fabrikasında olan olacak. SASA'da işveren 'Sendikadan istifa edin, size enflasyon farkını vereceğim' dedi ve 250 işçi istifa ettirdiler. Bu adımları eğer püskürtemezsek emin olun sendikaları parçalayacak, sendikalı işçi bırakmayacaklar. Emek Partisi Genel Başkanı olarak sendika-konfederasyon ayrımı yapmadan herkese sesleniyorum, neyi bekliyorsunuz? Bir genel grev yapmak, milyonlar işçiyi sokağa dökmek için neyi bekliyorsunuz? Gelin gücümüzü dökelim meydanlara onlar bir gün değil bir saat dahi dayanamazlar” ifadelerini kullandı.
"ARTIK DÜZEN PARTİLERİNİN PEŞİNDEN KOŞMAMAMIZ GEREKİYOR"
İşçi ailelerinin bayramlarını özel olarak kutlayan Akdeniz, sözlerinin devamında “Herkes bilsin ki bu çocuklar bu grevi unutmayacaklar. Yaşamları boyunca bu onuru taşıyacaklar. Herkesin çocuğu var; emekten çalanlar da bunu bilsinler, emeği alın teriyle geçinenler de bunu bilsinler. Bu sahiplenmeniz, bu dayanışmanız evde de bir mücadeledir. Emekçi aileleri bayramda tatile gidemedi, direnişi, çocuklarının geleceğini seçti. Bu yüzden bu mücadele çok kutsaldır ve çok onurludur. İşçi kardeşlerimizle birlikte eşlerini ve çocuklarını da kutluyorum” diye belirtti.
Akdeniz, sözlerini sona erdirirken düzen partilerinin işçi sınıfına umut olamayacağını vurguladı. İşçilerin kendi siyasetlerini yapması gerektiğinin altını çizen EMEP Genel Başkanı Akdeniz, “A partisi, b partisi geliyor, ittifaklar bloklar kuruluyor. İçlerinde işçi yok. Artık düzen partilerinin peşinden koşmamamız gerekiyor. Türkiye nereye gidecek, işçi sınıfı emekçiler alın terini nasıl kazanacak; eşitlik, özgürlük, demokrasi nasıl olacak buna işçilerin karar vermesi gerekiyor. İşçi sınıfı tarih ve siyaset sahnesinde yoksa biz o siyaseti reddediyoruz. Her türlü ayrımı bir kenara bırakarak işçilerin birleşmesi gerektiğini söylüyoruz. Bir sloganımız var, 'Birleşe birleşe kazanacağız'. İşçi sınıfı kazanacak, halk kazanacak ama muhakkak hep birlikte biz kazanacağız ve bayramımızı davulla zurnayla bu fabrikanın önünde hep birlikte kutlayacağız” dedi.