Maltepe işçileri enflasyona ezilmeyecek bir sözleşme istiyor
Ücretlerinin asgari ücret seviyesine düştüğünü ifade eden Maltepe Belediyesi işçileri enflasyona ezilmeyecek bir toplu sözleşme istiyor.
Murat UYSAL
İstanbul
Maltepe Belediyesi işçileri toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine hazırlanıyor. Ücretlerinin asgari ücret seviyesine düştüğünü ifade eden işçiler enflasyona ezilmeyecek, geniş haklarla donatılmış örnek bir sözleşme imzalamak istiyor.
Maltepe’de yaklaşık 1600 belediye işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi sürecine girildi. Belediye yönetimi ve belediye iştiraki MATAŞ ile görüşmeler sürerken işçiler örgütlü oldukları DİSK’e bağlı Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube ile sözleşme sürecine hazırlanıyor. Geçim sıkıntısı yaşadıklarını belirten işçiler, TİS taslağı hazırlanırken çalışma koşulları ve yaşam şartlarının göz önünde bulundurulduğunu ifade ediyor.
İŞÇİLERİN NEREDEYSE YARISI İCRALIK
Maltepe Belediyesinde 6 yıldır çalışan bir kadın işçi birçok işçinin icralık olduğunu söyleyerek, “İşçilerin neredeyse tamamı kredilerle yaşıyor. Ceplerinde birden fazla kredi kartı var. Ödeyemedikleri anda bir başka kredi kartına sarılıyorlar, bu iş böyle devam ediyor. Krediyi bir başka krediyle kapatma olayı içinden çıkılmaz bir hal alınca icra dosyaları kapılara dayanıyor. Yakın temasta olduğum 8 işçi icralık. Bu sayı temizlik işçileri içerisinde daha da artıyor. Neredeyse yarı yarıya bir oranla icralık işçi var. Krediyi krediyle kapatmak nasıl normalleştiyse, bugün de icralık olmak normalleşti. Banka işçinin ücretinin üçte birine el koyuyor. Normalde de aldığı ücretle geçinemeyen işçi ikinci bazen üçüncü bir iş arıyor” diyor. Belediye yönetiminin de işçilerin icralık olduğunu bildiğini aktaran işçi, “Bu sayı azımsanmayacak seviyede. Buna rağmen sözleşmedeki ücret maddelerine itiraz ediliyor. İşçinin iyiliğini düşünseler düşük ücrete razı etmeye çalışırlar mı?” diye soruyor.
YAŞAMANIN FORMÜLÜ EK İŞ
Maltepe Belediyesi işçilerinin krediler dışında hayatta kalma formülü ise ek işler. Bu işleri sıralayan işçi, “Kağıt toplayan var, garsonluk yapan var, düğünlere giden var. Ne varsa o işe gidiyorlar. Gündüz Maltepe’nin sokaklarını temizledikten sonra gece bir başka yere temizliğe giden arkadaşlarımız var. Bu işler bazen tek bir işle de sınırlı kalmıyor. İşten çıktığı saat ile işe başlayacağı saat arasına iki iş sığdıran, bunun için uykusundan, ailesinden, çocuklarından sosyal hayattan feragat edenler var. Bu yaşamak değil, hayatta kalmak, çocuklarının başını eğdirmemek, onları yaşatmak için tüm hayati şeylerden vazgeçmek” diye anlatıyor. Maltepe Belediyesi işçilerinin büyük çoğunluğunun gecekondu mahallesi olan Maltepe’yi tepeden gören Gülsuyu ve Gülensu mahallelerinde yaşadığından bahseden işçi, “Kiralar ucuz olduğu için bu mahalleleri tercih ediyor işçiler. Bir de geçmişten beri dededen kalma evler çoğu. Zaten yola, denize yakın evlerin kirasını ödemeleri mümkün değil, orada kiralar aldıkları ücretin iki katı” diyor.
"AKP’DEN NE FARKIN KALDI?"
Sözleşme taslağı hazırlanırken yaşadıkları koşulların hesaba katıldığını anlatan başka bir işçi, “Şu kadar olsun bu kadar diyemiyoruz çünkü ülkenin hali belli. Şu an 10 bin lira olsa 2 ay sonra o ücretin eriyip erimeyeceği belli değil. Enflasyona ezilmeyecek bir sözleşme istiyoruz. Yaptığımız iş zaten zor bir iş, bir de aldığımız ücreti düşünmek istemiyoruz. Riskli ve ağır işin altında eve ne götüreceğim meselesini kafaya takmak istemiyoruz. Mobbing çok fazla, özellikle öncü işçiler daha fazla baskıya maruz kalıyor. Biz kadınlar regl izni, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde ikramiye gibi kendi taleplerimizi de sözleşme taslağına ekledik. Fakat belediye karşı çıktı. Özellikle regl izni veremeyeceklerini söylediler. Nedenini sorduğumuzda ‘Namus, ayıp’ gibi laflar sıraladılar. Bu belediye kendini demokrat olarak tanımlayan CHP belediyesi. İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceğini söyleyen parti, kendi belediyesinde İstanbul Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmiyor. Onların yaptığını devam ettireceksen AKP’den ne farkın kaldı?” diye soruyor.
TATİL HAYAL
Bugün aldıkları ücretlerle sosyalleşebilmelerinin mümkün olmadığını anlatan işçi, “Tatil demek borcun üstüne bir borç daha demek. Giden de köyüne ailesinin yanına gidiyor. O da gittiği yere kışlık erzağını almak için gidiyor. Köyden peynirini yağını alıyor. Tatil bile diyemezsin buna” diyor. Altı kişi kaldıkları evde iki kişi çalıştıklarını, kira olmamasına rağmen geçinemediklerini anlatan işçi şöyle devam ediyor: “Birinin ücreti faturalara gidiyor. Birimiz de ev içi harcamalara bütçe ayırıyoruz. Kendimizi geçtim son birkaç aydır çocuklara bile bir şey alamıyoruz. Bir ayakkabı 300 lira olmuş küçük bir penye 90-100 lira. Çocuklar istiyor ama erteliyoruz.”
Pazarda markette de durumun aynı olduğunu anlatan işçi, “Meyveyi çocuklar var diye alıyoruz, o da taneyle. Et tavuk zaten çok zor. Bir bayram geçti et getiren olmadı, herkesin durumu kötü, kesen de kendine yetecek kadar bırakmış. Eskisi gibi dağıtmak falan yok. Nereye kadar böyle gidecek bilmiyorum. İnsanların durumu çok kötü” diyor.
"HERKESİN GÖZÜ MALTEPE’DE"
Şantiyede çalışan işçiler de geçinememekten, asgari ücret seviyesine düşen ücretlerinden şikayet ediyor. Maltepe Belediyesi işçilerinin diğer işçilere de örnek olacağını düşünen işçiler, “Herkesin gözü Maltepe’de. Burada işçiler ne alacak, nasıl bir mücadele sergileyecek? Diğer işçilere de yol göstereceğiz. Geçtiğimiz dönem en büyük TİS mücadelesini biz vermiştik. Yine öyle olacak. Burada işçiler birbirine bağlı, birlik olmanın gücünün farkındayız. Bu defa kimsenin sözleşmemize müdahale etmesine izin vermeyeceğiz. Sözleşme taslağı panolarda asılı, yeni revizeler de geldi. Temsilciler anlatıyor, şube yöneticileri gelip anlatıyor, sadece onlar da değil, bilen bilmeyene de anlatıyor” diyor. Belediye yöneticileriyle görüşmelerin devam ettiğini anlatan işçi, “Ufacık noktalarda bile pürüzler çıkıyor, işi yavaşlatıp geciktirmek istiyorlar ama yılmak yok. Taleplerimizden, sözleşmemizden vazgeçmeyeceğiz” diye anlatıyor.
Evrensel'i Takip Et