12 Ağustos 2022 15:01
/
Güncelleme: 15:05

"Önümüzdeki dönem mücadelenin yenileneceği bir dönem"

İzmir Selçuk’ta devam eden Emek Yaz Kampı’nda gazetemiz yazarları İhsan Çaralan ve Yücel Demirer’in katılımıyla Türkiye’de ve dünyadaki siyasal gelişmelere dair panel düzenlendi.

"Önümüzdeki dönem mücadelenin yenileneceği bir dönem"

Fotoğraf: Evrensel

Deniz KAR
Gözde MEYDAN
İzmir

İzmir Selçuk’ta devam eden Emek Yaz Kampı’nda Evrensel Gazetesi yazarları İhsan Çaralan ve Yücel Demirer’in katılımıyla "Türkiye’de ve dünyadaki siyasal gelişmeler ve ne yapmalı" başlıklı panel gerçekleştirildi.

Kamp katılımcılarının ilgisinin yoğun olduğu panelde konuşan Yücel Demirer, Tayvan üzerinden tırmandırılan Çin-ABD gerilimine değindi. Demirer, "Aslında bu, Çin’in ABD karşısında yükselen bir güç olarak görülmesine karşı yapılan bir hamleydi. Çin bugün pek çok konuda ABD’nin en önemli karşıtlarından biri. Özellikle Sovyetler Birliği’nin çözülmesinden bu yana batının ve ABD’nin karşısındaki gücün kim olacağı konusunda ciddi bir arayış var. Bazı yazarlar ABD’nin karşısına Çin’i yerleştiriyorlar. Ben henüz kutuplaşmanın taraflarının netleştiğini düşünmüyorum” dedi.

"İKTİDAR, KURALLARI BELLİ OLMAYAN BİR MAÇIN OYUNCUSU"

Demirer, kapitalist sistemin teorik, ekolojik ve pratik açıdan ciddi bir kriz içerisinde olduğunu belirterek; "Bu genel kriz içinde merkezi konumdaki devletlerden tutalım da geri kalmış ülkelere kadar milliyetçi, ırkçılığa bulanmış siyaset yapma pratiğinin geliştiğini görüyoruz. Erdoğan rejimi ve uluslararası dinamikler, kuralları olmayan bir futbol maçında, kaç top, kaç hakem, kaç oyuncu olduğu belli olmayan, bir maçın oyuncusu durumunda. Bu nedenle de Erdoğan, kuralları her oyundan önce yeniden yazılan bir maçta 'Ben kazandım' demek gibi bir avantaja sahip oluyor” dedi.

"YÜZÜNÜ FAŞİZME DÖNMÜŞ GÜÇLERİN İLERLEDİĞİ BİR DÖNEM"

Emperyalist rekabetin kızıştığı böylesi dönemlerin devrimlere de gebe olabileceğini ifade eden Yücel Demirer, “1. Dünya Savaşı döneminde olduğu gibi işçi sınıfının muzafferliğiyle sonuçlanan bir süreçte yaşanabilir. Fakat işçi sınıfının hem dünyada hem de ülkemizde örgütlülüğünün bu düzeyde bir güç olmaması bize bu umudu sunmuyor. Yüzüne faşizme dönmüş güçlerin ilerlediği bir dönemden söz edebiliriz” diye konuştu.

Emek Yaz Kampı

Fotoğraf: Evrensel

"7 HAZİRAN'DAN SONRA YASALARA UYGUN BİR SEÇİM YAPILMADI"

Demirer’in ardından İhsan Çaralan söz aldı. AKP’nin 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi iki önemli adım attığını belirten Çaralan, çözüm sürecinde masayı devirerek ve terörle mücadele yasasını değiştirerek 7 Haziran sonrasına hazırlık yaptığını söyledi. 

AKP iktidarının 20 yıldır seçim kaybetmediğine dönük propaganda yapıldığını aktaran Çaralan, bunun gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

AKP'nin 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra girdiği bütün seçimleri gayrimeşru yollarla kazandığını söyleyen Çaralan, “7 Haziran 2015 seçimlerinde yenilgiye uğramıştır. 7 Haziran’dan sonra bırakalım adil bir seçim yapmayı aslında normal, yasalara uygun bir seçim yapılmamıştır. 1 Kasım seçimleri terörize edilmiş bir ortamda yapılmış, ‘Ya bize oy verirsiniz ya bombalara, beyaz toroslara hazır olun’ denilmiştir. Arkasından 15 Temmuz darbe girişimi olmuştur ve bu da AKP için bir lütfa dönüştürülmüştür. Referandumda geçersiz olması gereken 2,5 milyon mühürsüz oy geçerli sayılmıştır. 2018’deki cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerindeyse oyların sayımı bitmeden 'Atı alan Üsküdar’ı geçti' diyerek seçimleri bitirdiklerini ilan etmişlerdir. 2019’da yine usulsüzlükler yapmıştır. İstanbul seçimleri için '13 bin az farktır, hileyle kazanıldı' denilerek seçimler tekrarlatılmıştır” dedi.

"AKP MEŞRUİYETİNİ KAYBETMİŞTİR"

2015’ten bu yana AKP’nin meşruiyetini kaybettiğine dikkat çeken Çaralan, 2015 öncesi kazandığı seçimlerde en çok oy aldığı kesimlerden de artık destek alamadığının görüldüğünü söyledi.

AKP’nin artık bir geleceğinin olmadığını ifade eden Çaralan, “AKP artık tek amacı seçim kazanmak olan bir partiye dönüşmüştür. Bütün anketler AKP’nin normal şartlarda kazanamayacağını göstermektedir. Kürt sorunu, Alevi sorunu daha da keskinleşmiş şekilde devam etmektedir. İstanbul Sözleşmesi'ni bile reddeden en gerici tarikatlarla birliktedir. Özel hayata müdahale edilmektedir. Eğitimde tarikatlar ve cemaatler devreye sokulmaktadır. Sağlıkta dönüşüm adı altında özelleştirmeyle birlikte sağlık sistemi artık kendi kendini kilitleyecek duruma gelmiştir. Gençlik kesimleri açısından da durum aynıdır. Türkiye hiç görülmediği kadar göç dalgasıyla karşı karşıyadır. AKP iktidarı ise tüm bu sorunları inkar etmektedir” ifadelerini kullandı.

"YENİ OSMANLICI GİRİŞİMLERİN HİÇBİR KARŞILIĞI YOK"

AKP’nin dış politikasına değinen Çaralan, “Yeni Osmanlıcı girişimlerin hiçbir karşılığı yok. Somali, Libya, Sudan’daki üsleri ne yapacak? Suriye’deki yerlerini ne yapacak? Doğu Akdeniz’de Katar’la Suudilere de asker yolladı. Ege’de Yunanistan’la ortaya çıkan gerilim… Nasıl iç politikada kendi sorunlarını çözemediyse dış politikada da bu sorunların giderek büyüdüğü bir durum var” dedi.

"MÜCADELENİN YENİLENECEĞİ BİR DÖNEM"

Son olarak bütün bu gelişmeler karşısında "Ne yapmalı" sorusuna cevap arandı.

Yücel Demirer, “AKP geride bıraktığımız 20 yılda büyük bir yıkım gerçekleştirdi. Bunu aşmak kolay olmayacak ancak 3 kişi, 7 kişi demeden mücadeleyi örmeliyiz” dedi.

İhsan Çaralan da toplumun en dinamik güçlerinin artık sınıfsal taleplerle hareket ettiğini söyledi. Çaralan, “Önümüzdeki dönem mücadelenin yenileneceği bir dönem. Bugün AKP, eski Türkiye'nin temsilcisidir. Altılı masanın da eski Türkiye'ye yaslanarak ürettiği çözümler, var olan sorunları çözecek düzeyde değildir. Onlar halen eski Türkiye’nin devam etmesini istemektedir. Yeni Türkiye, sınıflar mücadelesinin Türkiye’sidir. Son sözümüz şu olabilir; aslında bugün halkın uyanan kesimleri, mevcut siyasi partileri bilinç olarak geride bırakmışlardır” diye konuştu.

Evrensel'i Takip Et