Gebzeli işçiler: Emek ve Özgürlük İttifakı bizim için önemli bir seçenek

Dilara KANIK
Hasret Gültekin KOZAN
Gebze

“Birlikte değiştireceğiz” sloganıyla yola çıkan Emek ve Özgürlük İttifakı işçilerin de gündeminde. Gebze’deki işçiler, ittifakın emekçiler için bir seçenek olduğunu söylüyor.

Şu an işsiz olan 25 yaşındaki bir genç, Cumhur İttifakı dışında kalan güçlerin yan yana gelmesi gerektiğini düşünüyor. Emek ve Özgürlük İttifakının işçiler adına olumlu bir adım olduğunu ifade eden işçi, “Diğer ittifaklar içerisinde buna daha olumlu yaklaşıyorum. İşçiler adına önemli bir adım. Bizlerin kendi adaylarımızla seçimlerde yer almamız kıymetli olacak. Ama sadece seçim de çözüm değil. İşçilerin yaşam ve çalışma şartları sadece seçime bağlanmamalı. Biz işçiler mutluysak, ülke de mutludur. Bizim mutlu olmamız için de sesimizin duyulduğu, taleplerimizin karşılandığı bir sisteme ihtiyacımız var. Ama şunu da demeden geçemeyeceğim; gönül ister ki Cumhur İttifakı dışında kalan bütün güçler birleşsin. Öyle bir birlik toplumun her kesimine kazandıracak. Cumhur İttifakı işçiler için bir şey vadetmiyor artık” dedi.

"MÜCADELE ETMEMİZ GEREKİYOR"

Ekonominin durumunu değerlendiren işçi, “Durumumuz çok kötü, ülke olarak iyi bir durumda değiliz. Eskiden ‘Dişimizi sıkarız evleniriz, ev alırız, araba alırız’ derdik ama şimdi artık diyemiyoruz. Akşam karnımız tok yatarsak ‘Bugün de yaşadık’ diyoruz. Şartlar daha da zorlaştı, bize verdikleri azaldı, aldıkları çoğaldı. Geleceğimizi göremiyoruz. Umut olmayınca ekmek de olmuyor. Fazla bir şey de beklemiyoruz. ‘Zengin olalım, yiyelim, içelim, gezelim’ de demiyoruz. Bir evimiz olsun, huzurumuz olsun yeter. Biz kendi aldığımız maaş ile kendi ülkemizde tatilimizi yapamıyor, gezemiyoruz. Turistler geliyor, bizim görmediğimiz yerlerde geziyor. Öyle şartlarda yaşıyoruz ki, sadece yaşıyoruz” dedi.

Asgari ücrete dair de konuşan işçi, “Asgari ücret her ay yoksulluk sınırına göre güncellenmeli. Biz şimdi açlık sınırının altında çalışıyoruz ama bu insani değil. Ücretler yoksulluk sınırına yükseltilmeli ve her ay o derecede zam yapılmalı. Her fabrikada sendika olması lazım, bu sendikaların da maaşları yoksulluk sınırının altında bırakmaması lazım. Bu istediğimiz de yeni bir sistemle olur. İşçilere hak tanınan, ekonomik anlamda bizlerin refahının daha yükseldiği bir sistemde olur. Onun için de mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.

"TUTUNACAK BİR DALA İHTİYAÇ VARDI"

Bir petrokimya işçisi, işçi ve emekçilerden yana bir seçeneğin oluşturulmasının umut verici olduğunu söyledi. Mücadele etmenin tek çıkış yolu olduğunu söyleyen işçi, “Emek ve Özgürlük İttifakının, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı gibi seçim odaklı bir ittifak olmaması da kıymetli. Seçimler bu mücadelede uğranması gereken bir durak tabii ki, sandığın da önemini göz ardı etmeksizin mücadele önemli. Ne tek adam yönetimi ne de restorasyoncu bir yönetim biçimi, bunların ikisini de reddeden bir tutumla halkın yönetimde olmasını vurguluyor olması, sermaye sınıflarını arkasına alıp da ‘Ekonomiyi düzelteceğiz’ yalanını söylemeyen, sermayeye değil halka bütçe anlayışıyla güveni iş adamlarına değil işçiye emekçiye vereceksiniz ki bu ülke kalkınsın diyen bir anlayış bu. Biz işçiler için Emek ve Özgürlük İttifakı aslında işçi sınıfının, ezilen halkların ortak ittifakı olması yönüyle daha çok sahiplenilmeli. Kendi çıkarlarımız için bu ittifakla hareket edip omuz omuza verip mücadele etmek tek çıkış yolumuz gibi görünüyor. Aksi takdirde Türkiye’nin hali ortada. Emekçilerin durumu malum, gittikçe yoksullaşıyoruz. Bu minvalde mücadele ortağımız bu ittifak olmalıdır” dedi.

Emek ve Özgürlük İttifakının geçtiğimiz pazar günü İstanbul’da düzenlenen halk toplantısıyla kuruluşunu duyurduğu sırada salonda hakları için direnen ETF işçilerinin de kendi talepleriyle yer almasının kıymetli olduğunu söyleyen petrokimya işçisi, “Aslında ittifakın ne denli mücadeleden yana bir görüşe sahip olduğunu da görüyoruz. İşçi emekçilerden yana bir seçeneğin olması beni çok umutlandırdı. Halkın tutunacak bir dala ihtiyacı vardı, o da Emek ve Özgürlük İttifakı oldu. Önümüzde yeni görevler var artık. Bu ittifakı tüm işçi ve emekçilerle büyütüp güçlendirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

"SEÇİMDE İŞÇİLERİN PROGRAMI OLMALI"

Başka bir petrokimya işçisi, meseleye sadece sandık olarak bakılmaması gerektiğini söyledi. Seçimleri güvenilir bulmadığını da belirten petrokimya işçisi, “Şimdi iktidar da ana muhalefet de seçim ile her şeyin değişeceğini söylüyor. İktidar seçimi alamazsa ülkenin daha kötü olacağını anlatarak tehditkar bir dil kullanıyor. Halkın, özellikle işçilerin bunu görmesi lazım. Seçimi beklemeden gece gündüz, her meseleye ilişkin çalışan partiler var. Bu partiler daha güçlü olabilmek için ittifaklar yapıyor, Emek ve Özgürlük İttifakı da onlardan birisi. Ben sözleşmeli çalışıyorum. Sözleşmem bitince yine iş arayacağım. İşsiz kalmak, ekonomik sıkıntılar çekmek istemiyorum. O yüzden iyi bir gelecek istiyorum. Emek ve Özgürlük İttifakı sadece seçim zamanı değil her zaman işçiler için, halk için ne olması gerekiyorsa onu söylüyor. İttifakın programı çok önemli ve herkese anlatmak gerekli. Bu program seçimde de işçilerin programı olmalıdır” dedi.

"İKTİDAR; İŞÇİLER, KADINLAR İÇİN BİR ŞEY YAPMADI"

İşçi emekçilerden yana bir seçeneğin olması beni çok umutlandırdı. Halkın tutunacak bir dala ihtiyacı vardı, o da Emek ve Özgürlük İttifakı oldu. iş kolunda çalışan genç bir kadın işçi de “13 yaşımdan beri işçilik yapıyorum. Gerçekten çalışmaktan yoruldum. Çalıştığım her işte çok çalıştım ama hakkımı alamadım. İşçi olduğumdan beri de hiçbir seçimde iktidarı kazanan partinin işçiler için, kadınlar için bir şey yaptığını görmedim. Artık insanca yaşamak, sokakta rahatça yürümek, istediğim şeyi fazla mesaiye kalmadan yapmak istiyorum” dedi.

Sorunların seçimle değişeceğini söylemenin doğru olmadığını söyleyen kadın işçi, “Emek ve Özgürlük İttifakının programını okudum. Program seçim vaadinde bulunmuyor, ‘Biz gelirsek şöyle olur’ demiyor. Sorunlar ve bu sorunlar karşısında değiştirmek için işçilerin, kadınların, halkların birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtiyor. Ben de değiştirmek için birlik olmamız gerekiyor diyorum” ifadelerini kullandı.

"TEK ADAMA KARŞI BİRLİK OLUNMALI"

Bir petrokimya işçisi de Cumhur İttifakının gitmesi için Millet İttifakının desteklenmesi gerektiği görüşünde. Tek adam yönetimine karşı güçlü bir birliğin oluşturulması gerektiğini söyleyen işçi, “Yapılacak seçimde tek adama karşı daha güçlü olmak ve kazanmak için Millet İttifakının desteklenmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Olası bir ikinci tura bırakmadan, ilk turda Erdoğan ve Cumhur İttifakına karşı tüm ittifakların, bileşenlerin kazanma ihtimali yüksek adaya oy vermesi lazım. Ben yurt dışına gitmeyi istiyorum ve bunun için de uğraşıyorum. Bu seçimin herkes için son şans olduğunu düşünüyorum. Şu an için Millet İttifakı daha seçilebilir durumda. O yüzden tek adama karşı bir olmak önemli” dedi.

İhsan Çaralan

Emek ve Özgürlük İttifakının ete kemiğe bürünmesi için haydi mücadeleye!