28 Eylül 2022 16:15
/
Güncelleme: 17:28

Sendika hakları için direnen Marlboro işçileri: Asgari ücret geçime yeter mi?

Philip Morris’in (Marlboro) taşeronu Euroserve’de direniş çadırı kurmaları polisler tarafından engellenen işçiler, tüm engellere rağmen sendika hakları için mücadelede kararlı olduklarını söylüyor.

Sendika hakları için direnen Marlboro işçileri: Asgari ücret geçime yeter mi?

Fotoğraf: Dilek Omaklılar/Evrensel

Dilek OMAKLILAR
İzmir

İzmir Torbalı’da bulunan Philip Morris’in (Marlboro) taşeronu Euroserve’de DİSK/Gıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten çıkarılan işçilerin mücadelesi sürüyor. Direniş çadırı kurmaları polisler tarafından engellenen işçiler, tüm engellere rağmen sendika hakları için mücadelede kararlı olduklarını söylüyor.

7 yıldır Euroserve’de çalışan bir kadın işçi, patronun hem kendilerini hem ailelerini mağdur ettiğini dile getirdi. İşçi, “Beş kişilik bir aileyiz. Sigortalı çalışan sadece bendim. Oğlumun ve benim sağlık problemimiz var. Oğlumu ocak ayında ameliyat yaptıracaktım ama tazminatsız olarak işten çıkarıldım ve şu an ne yapacağım bilmiyorum. Kendi ameliyatım için 25-30 bin TL isteniyor. Beynimde bir sorun var, bir ameliyat daha geçirmiştim. 40 günlük rapor alacakken ben kimseyi mağdur etmemek adına 20 gün kullandım. O dönemki vardiya amirim yükümü hafifletmek yerine daha da ağırlaştırmıştı. Şu an kistim tekrarlamış durumda, bu ameliyatı olmak zorundayım. Ancak önceliğim oğlum. Ben bu işime güvenmiştim, o toparlandıktan sonra kendime bakardım, kredi çekerdim, bir şey yapardım” diye konuştu.

"BU YOLA DAHA HUZURLU ÇALIŞABİLMEK İÇİN GİRDİK"

İşten çıkarıldığı gün oğlunun çok üzüldüğünü söyleyen işçi, “Bunu anlatmak çok zor, gözlerinde şimdi ben ne olacağım korkusu vardı. Dershaneye de yeni yazdırdık. Şimdi son senesinde, ihtiyacı var diye yazdırdım. Ben hep alnımın akıyla çalıştım, kendim mağdur oldum ama kimseyi mağdur etmedim. 7/24 çalışıyorsun, hafta sonu tatili yok, resmi tatillerde çalışıyorsun, prim yok. Asgari ücretin dışında bir şey yok, bu evi geçindirmeye yeter mi?​” dedi.

Dertlerinin geçinebilecekleri bir ücret ve daha iyi şartlarda çalışmak olduğunu ifade eden işçi şöyle devam etti: “Sonuçta geçinemiyoruz. Biz bu yola atılan işçi arkadaşlarımızın geri alınması ve daha huzurlu bir şekilde çalışmak istediğimiz için girdik. Bir kez daha yetkililere sesleniyorum. Sırf sendikadan dolayı çıkarttınız bizleri, bunu bu şekilde söylemiyorsunuz, siz evlerinizde rahat uyuyabiliyor musunuz? Vicdanınız gerçekten rahat mı?​”

"BİZ İNANDIKÇA BİRİZ"

Ayrıca alacakları için başlattıkları direnişte 69 günü geride bırakan İstanbul Tuzla’daki DERİTEKS üyesi ETF Tekstil işçilerinin mücadelesini de örnek gösteren işçi, “Sadece bu fabrikada da değil, birçok yerde sendikal hakları için, alacakları için, daha iyi bir ücret için direnen birçok işçi ve emekçi var. ETF işçileri de polislerle kaç kez karşı karşıya geldi. Buradan direnen ETF işçilerine selam gönderiyorum. Biz de hakkımız olanı istiyoruz, onlar da günlerdir direnerek haklarını arıyor. Belki bu yoldan çok dönen oldu ama çok da insan biriktirdik. Bu benim için çok kıymetli. Biz inandıkça bir olacağız” diye konuştu.

"BANKALARA BORCUM VAR"

Yaklaşık 3 yıldır Euroserve’de çalışan bir başka işçi de bireysel olarak ilk zam talebinde bulunduğundan bu yana sürekli oyalandıklarını ve bir muhatap bulamadıklarını ifade etti. Daha iyi çalışma koşulları için de sendikalı olmayı seçtiğini dile getiren işçi, “Bir isteğimiz olduğunda muhatap bulamazken iş yaptırmaya gelince herkes iş buyuruyordu. Herkes bizim amirimiz gibiydi. Kimseyle sorunlarımızı paylaşamıyorduk. Bayram yok, promosyon yok. Bankalara yaklaşık 400 bin borcum var. Çocuğum kanserdi, 6 ay tedavi gördük, kurtardık. Kutusu 22 bin liradan 7 kutu ilaç getirttim, doktorun sayesinde iyileşti. Bankalardan kredi çektim ama şu an ekmeğimizden işimizden olduk” dedi.

"MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Kirada oturduğunu söyleyen işçi, “Ev sahibim evden çık diyor, 650 lira olan kirayı 1500 TL yapmak istiyor. Anlayacağın ortada kaldık. Philip Morris ve Euroserve’in iki dudağı arasına bırakıldık. Ama direnmekten başka çaremiz kalmadı. En önemlisi de örgütlü olarak direnmek. Bize reva görülen buymuş. Yetkililer sesimizi duyar mı bilmiyoruz, çoğunluk bizde olduğu halde bizimle masaya oturmuyorlar. Küresel sermayenin gücüyle karşı karşıyayız bir avuç insana reva görülen buysa ben bunların insanlığından şüpheliyim” diye tepki gösterdi.

“Yetkililer sesimizi duysun sendikamızı tanısın, masaya otursun. Biz bunu istiyoruz” diyen işçi talepleri için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirtti

"HAKKIMIZ İÇİN DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Polisin çadır kurmalarını engellemesine ilişkin konuşan bir işçi de “Hepimiz bu kısa süre içinde birçok şey görüyoruz. Devletin polisinin yapması gereken onların önünü kesmesiyken bizim karşımızdalar. Güvenlik güçlerini de buralarda görmüş olduk. Bunları da patronlar yönlendiriyor” dedi.

Diğer bir işçi de “Bizim bölümde maaşımıza iyileştirme yaptılar, asgari ücretin biraz üstünde aldık. Ama mutlu çalışmıyorduk. Sürekli ağlayan taraf patronlar. Sendikadan önce zam bile vermezlerken ne zaman sendikaya üye olduk bir seferliğine zam yaptılar, o da sendikaya gerek yok mesajı. Onun da farkındayız. Aldığımız ücretler nasıl yetecek? Hakkımız için direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Evrensel'i Takip Et