Altın Portakal Film Festivali'nde film ekibi ve oyuncular, Mahsa Amini için saçlarını kesti

Bu yıl 59'uncusu düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yönetmen Jale İncekol'un, 20 kadının yolculuğunu anlattığı belgeseli 'Narperi'nin Bileziği' izleyiciyle buluştu. Film ekibi ve oyuncular, gösterim sonunda, İran'da ahlak polisi tarafından gözaltında öldürülen Mahsa Amini'yi anmak için saçlarını kesti.

59'uncu Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin 4'üncü gününde, Jale İncekol'un pandemi döneminde Denizli'nin Bozkurt ilçesinde 20 kadının yolculuğunu anlattığı belgeseli, özel gösterim olarak izleyiciyle buluştu. Gösterime film ekibi ile birlikte rol alan kadınlar, Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, Bozkurt Kaymakamı Tayyar Emre Mahmutoğlu da katıldı. Belgesel film, izleyici tarafından uzun süre alkışlandı. Filmin ardından izleyicilerin sorularını yanıtlayan ekip, katılan herkese teşekkür etti.

"MÜCADELENİN BİR PARÇASI OLDUĞUMUZU GÖSTERMEK İSTEDİK"

Film ekibi ve oyuncular, söyleşi sonrası İran'da öldürülen Mahsa Amini'yi anmak için sahnede saçlarını kesti. Kesik saçlar, kutuda toplandı. Filmin yönetmeni Jale İncekol, kadınların hikayesini anlatmak istediklerini ve festivalde oldukları için çok mutlu olduklarını belirterek, “Filmin ilk festivalinin Altın Portakal olması benim için çok değerli. Bütün ekibimle beraber filmi burada izledik. Mahsa Amini'nin polis şiddetiyle katledilmesinden sonra İran'da kız kardeşlerimizin başlattığı mücadelenin bir parçası olduğumuzu göstermek istedik. Yalnızca İran'da değil, ülkemizde kadınlara uygulanan şiddetin son bulması en büyük dileğimiz. Bu mücadelenin bir parçası olmak hepimizin sorumluluğu. Biz sonuna kadar insanların özgürce yaşayabilmesi için mücadele edeceğiz" dedi.

Saçlarını kesmelerinin sembolik bir şey olduğunu belirten İncekol, “Bu konuya bir parça daha dikkat çekmek istedik. Medyada çok fazla yer bulduğunu düşünmüyorum. Gündem çok hızla değişiyor. Yerine başka acı ve üzüntüler ekleniyor. Biz bu mücadeleyi sürdürmezsek karanlıktan kurtulamayacağız. Bunun için bütün kadınlar ve bizimle birlikte yürüyen erkeklerle beraber hep birlikte olacağız" diye konuştu.

"EVRENSEL OLARAK HERKESİN BİR ANDA DURUŞU OLDU"

2020 yılında 57'ncisi düzenlenen festivalde ilk uzun metraj filmi 'Hayaletler' ile En İyi Film Ödülü'nü kazanan yönetmen Azra Deniz Okyay da cumartesi günü gerçekleştirilen açılış gecesine, Mahsa Amini'nin adının yazılı olduğu tişörtle katılmıştı.

Açılış gecesine dair DHA'ya konuşan Azra Deniz Okyay, "Mahsa Amini'nin durumu, kadın erkek farketmez, şiddet unsuruyla öldürülmesi durumu var. Bu kendi adımıza Türkiye'de yaşadığımız ve aktarmaya çalıştığımız bir şey. Evrensel olarak herkesin bir anda duruşu oldu. Orada yalnızca onu temsil ettiğimi değil gerçekten onunla olduğumu göstermek istedim. Amini'nin isminin yazılı olduğu tişörtü giymem çok normaldi. Yönetmenin mesaj taşıması gerekmiyor, zaten biz birlikte bir şeylere yol alıyoruz. Benim orada temsiliyetim bunun çok küçük bir parçasıydı. Çok daha büyük şeyler oluyor şu an. Bütün jüri üyeleri bana teşekkür etti. Ben onlara daha önce aktarmamıştım" dedi.

Şiddetin her yere yayıldığını dile getiren Okyay, "Aynı anda bir müzisyen de öldürüldü. Şiddet her yere yayılıyor. Birçoğumuz zaten şiddetin normalleştirilmemesini savunuyoruz. Bastırılmış bir durum var yıllardır. Özgürlüğe susamış bir toplum da var. Başörtü takılır takılmaz değil, tamamen dayatılması ve bunun üzerine şiddetle konuşturulmayan bir toplum var dolayısıyla bu dünyanın her yerinde aynı şeye dönüşüyor. Amerika'da da kürtaj konuşulduğunda kadınlar ayaklanıyor" diye konuştu. (DHA)