9 Ekim 2022 19:19
/
Güncelleme: 18:57

"Sanıklar en ağır şekilde cezalandırılsın"

Malatya’nın Arapgir ilçesinde yaşayan 91 yaşındaki S.D., 17 yaşındaki E.D ve 20 yaşında M.K isimli komşu çocuklarının tecavüzüne maruz kaldığını iddia etti. 2017 yılında yaşanan olay 3 yıl sonra yargıya taşınırken Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen son duruşmada tutuklu sanıklar adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı. Davanın karar duruşması salı günü görülecek.

Destek çağrısı yapan S.D. ve ailesi tecavüz sanıklarının en ağır cezayı almasını istiyor. Olaya ilişkin gazetemize konuşan S.D. olayı korktuğu için uzun süre sakladığını ifade etti. S.D. “Olay 2017’de oldu. Olay günü yayladaki evimdeydim, kardeşimin yanına köye inecektim. Evde tektim. Yemek yiyordum, tabakları içeri bırakmak için içeri girdim. Girdiğimde iki kişi evin içindeydi. Tecavüzlerine uğradım. Çocuklarımın duyup bir şey yapmasından korktum. Yaptıklarını bir de videoya çekmişler. Olay 2 sene önce duyuldu. Biri 17 yaşındaydı diğeri 20.” dedi. Sanıkların mahkemede 'Bize iftira atıyor' dediğini de aktaran S.D. “Bunun neresi iftira? 2 yıldır mahkemede bu olay” ifadelerini kullandı.

"EN AĞIR CEZAYI ALMALARINI İSTİYORUZ"

S.D’nin oğlu H.D. ise “Annemizin başına gelen bu olayın doğru olduğuna eminiz. Biz bu süreçte çok yıprandık. Bu olayı gerçekleştirenlerin yargılanmalarını ve ceza almalarını istiyoruz. Karşı tarafın avukatı mahkemede hakimi de savcıyı konuşturmadı, hep karşı tarafı savundu. Arapgir Adliyesinde davaya girdik, avukatımız annemizi savunmadı. Davada dik durmadı. Biz bu davadan sonra avukatımızdan da şikayetçi olacağız. Davanın sonuna kadar arkasındayım, elimden ne geliyorsa yapacağım. Çok yıprandık. Artık biz bir şeylerin karşılığını almak istiyoruz” dedi.

"ANNEM İÇİN ADALET İSTİYORUM"

Annesi için adalet isteyen H.D. “Bu olayı yapan E.D ve M.K’nin nasıl cezaevinden çıktığını anlamıyorum, adaletin olmadığına inanıyorum. Sanıkların tekrar cezaevine girmesini, en ağır cezayı almalarını istiyorum. Mahkememize güveniyorum, savcımıza, hakimimize hepsine bütün yargıya güveniyorum. İnşallah ayın 11'inde bu iş çözülür” dedi. H.D. son olarak “Biz kimseye iftira atmıyoruz. Gerçek olanı anlatıyoruz. Bu insanlarla bizim hiçbir husumetimiz yok. Bu olay çıkmadan iki gün önceye kadar o insanlar evimize girip çıkıyordu” dedi. (Malatya/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et