Adana Barosu Genel Kurulu'nda seçim günü

Adana Barosu’nun 2022 -2024 yılı 32. Dönem Olağan Genel Kurulu Seyhan Oteli’nde başladı. Bartın’da yaşanan göçüğün gündem olduğu genel kurulda yapılan konuşmalarda “Sansür Yasası” ile ülkede yaşanan hak ihlallerine karşı mücadele vurgusu öne çıktı. Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu, salon girişine “İş Cinayetleri Fıtrat Değildir. Soma’dan Amasra’ya Sorumlular Cezalandırılsın” pankartı astı.

Mevcut Baro Başkanı Av. Semih Gökayaz’ın yeniden aday olduğu seçimlerde, Av. Osman Olcay, Av. Leyla İrem Üçkardeşler İlci’nin başkanlığındaki listeler de yeni dönem için aday oldu. Seçimler genel kurlun ikinci günü, Pazar günü gerçekleştirilecek.

AVUKATLARA GAZLI ŞİDDETE TEPKİ

Açılış konuşmasını yapan Baro Başkanı Av. Semih Gökayaz, Bartın’da işçilerin hayatını kaybetmesine dikkat çekerek; “Bartın’daki maden faciasında kaybettiğimiz ve halen göçük altında güzel haberlerini iyi haberlerini beklediğimiz emekçilerin bir taraftan acısını yaşıyoruz. Bir taraftan iyi haberlerini bekliyoruz” dedi.

İzmir’de Deniz Poyraz davasında avukatlara biber gazı sıkılmasına tepki gösteren Gökayaz şunları söyledi, “Meslektaşlarımız bu sefer sokak ortasında değil, kendi bürosunda değil ne yazık ki yargılamanın yapıldığı bir mahkeme salonunda biber gazlı şiddete maruz kaldılar. Bu şiddeti, meslektaşlarımıza yapılan bu saldırıyı en sert şekilde kınıyor, gerçekleştirenler hakkında adli ve idari soruşturma açılmasını talep ediyor ve sürecin takipçisi olacağını buradan ilan ediyorum.”

“CMK ÜCRETLEİR ÜLKENİN GERÇEKLERİNE UYGUN OLMALI”

Geçtiğimiz dönemde TTB’de Çoklu Baro Yasası’na onay veren, tüm baroların sırtını döndüğü tek amacı kendi koltuğunu korumak olan Metin Fevzioğlu dönemine son verdiklerini anlatan Gökayaz; “TBB seçimlerinde sürece eşlik eden değil, sürecin belirleyicisi ve değişimin öncüsü olduk. Ve bu zihniyeti tarihin çöplüğüne gönderdik.  TBB seçimleri sürecinde bizlere verdiğiniz destek için ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.

Hayat pahalılığı karşısında eriyen Avukatlık asgari ücreti ve CMK ücretlerinin Avukatlık mesleğinin onuruna ve ülkenin ekonomik gerçeklerine uygun bir düzeye getirilmesi için eylemler yaptıklarını dile getiren Gökayaz, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde ortalama yüzde 110 civarında artış yapıldığını ancak CMK ücretlerinin istenilen düzeyde yapılmasına karşı Adalet Bakanlığı’nın direnç gösterdiğini ifade etti. CMK ücretlerindeki artışın avukatların verdiği emek ve harcadıkları mesai ile artan hayat pahalılığı göz önüne alınarak yüzde 250’den aşağı olmaması gerektiğini dile getiren Gökayaz, bunun için avukatları birlikte mücadeleye çağırdı.

“KOZAĞAÇLI DAVASINDA TÜM DELİLLER ŞÜPHELİDİR”

Selçuk Kozağaçlı’nın, 6 yıldan fazla haksız hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu ifade eden Gökayaz, “Meslektaşlarımızın tutuklu kalması vicdanlarımızı yaralamaktadır. Av. Selçuk Kozağaçlı ve arkadaşlarının yargılandığı ve Türkiye için bir utanç olan bu davanın duruşmaları 7-8-9-10-11 Kasım 2022 tarihlerinde yapılacaktır. Sanıklar şüpheli değil, bu dosyada tüm deliller şüphelidir. Her şey hukukun tersine işliyor ama meslektaşlarımız hala tutuklular. Tüm meslektaşlarımı mesleğimiz için Silivri’de görülecek bu davaya davet ediyorum” dedi.

“CAN ATALAY’IN YANINDAYIZ”

Aladağ dosyasına başından beri destek veren Av. Can Atalay’ın Gezi Davası’nda haksız yere hüküm verilerek cezaevine konduğunu ifade eden Gökayaz,  “Can Atalay Aladağ yurt yangını davasına baştan itibaren geldi. Kaybettiğimiz masum çocukların ailelerinin yanında davalarının sonuna kadar cesaretle durdu. Can Atalay da ne yazık ki garibanın, fakirin, fukaranın yanında olması gezi davası ile ödetilmeye çalışılıyor. Can Atalay’ın yanındayız” dedi. 

“OSMAN KAVALA VE TUTUKLANAN TÜM SANIKLAR DERHAL TAHLİYE EDİLMELİDİR”

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Gezi Davasının karar duruşmasında hukuksuzluk sarmalına son bir utancın, daha önce beraat ettiği suç kapsamında “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılan Osman Kaval kararı ile eklendiğini dile getiren Gökayaz, “Yargı, mağduriyet değil adalet üretmelidir. Bu karar, yargı tarihine utanç belgesi olarak geçecektir. Osman Kavala ve tutuklanan tüm sanıklar derhal tahliye edilmelidir. Evrensel hukukun kurallarına ve AİHM kararlarına herkes tarafından uyulmalı, hak ve özgürlükler içselleştirilerek yaşama geçirilmelidir. Yargının bağımsız olmadığı bir düzende hiç kimse kendini güvende hissedemez.” dedi.

“ADANA BAROSU VE TTB SANSÜR YASASI KONUSUNDA NE YAPTI?​”

TBMM Genel Kurulu’nda  dezenformasyonla mücadele iddiası ile Meclis’e sunduğu “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin yasalaştığını ifade eden Gökayaz, “Sansür yasası ne yazık ki memlekette gençlerin de özgürlüğünü kısıtlayan yasa olmuştur. Yasa olma özelliği olmayan sadece buyrulduğu için, sadece  hazırlık yapıldığı için yasa olmuştur. Zor günler geçiriyoruz ama zor günlerden de el ele omuz omuza vererek geçeceğiz” diye konuştu.

Av. İsmail Hakkı Atal, sansür yasası ile ilgili Adana Barosu ve TTB’yi eleştirerek “ ‘Adana Barosu ve TTB bu konuda ne yaptı?​’ diye konuştu.

ÖÇAV’IN KONUŞMASINA MÜDAHALE EDİLMEK İSTENDİ

Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu’nun çalışma raporuna yönelik hazırladığı deklarasyon okunduğu sırada metinde geçen “Kürdistan” ifadesi nedeni ile bazı avukatlar kürsüye müdahale etme girişiminde bulundu. Metni okuyan Avukat Sevil Aracı, “Kürdistan” ifadesinin çok sayıda mahkeme kararı ile suç sayılmadığını belirterek kürsüye müdahale edilmek istenmesine tepki gösterdi. Yaşanan gerginliğin ardından konuşma devam etti.

Mesleki sorunlarla ilgilenme dışında baroların insan haklarını savunma ve geliştirme görevi de olduğuna dikkat çeken Aracı, “Barolar, ülkenin demokratikleşmesi ve özgürleşmesi yolunda hukuksal mücadele veren örgütler olmak zorundadır. Bu nedenlerle, baroların, mesleki sorunların çözümünün yaşanan tüm toplumsal sorunların çözümünden bağımsız olmadığını, hatta onların tam odağında bulunduğunu kabul ederek; sorunların, siyasal iktidarın ve özellikle de sermayenin çizdiği sınırların dışına çıkarak, emeğe odaklı bir perspektifle, kamucu duyarlılıkla, eşitlikçi, objektif ve cesur bir yaklaşımla, demokratik ve katılımcı bir anlayışla çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade edip, bunun için mücadele etmesi son derece önemlidir” dedi.

ÖÇAV: EŞİTLİĞİ, ÖZGÜRLÜĞÜ, BARIŞI VE GEÇEK ADALETİ SAVUNAN BİR BARO İSTİYORUZ

ÖÇAV’ın nasıl bir baro istediklerine dair deklarasyonda şu ifadeler öne çıktı, “Barışı savunan, emperyalizmin ve militarizmin her türlü savaş politikalarına karşı çıkan, savunmayı her koşulda savunan, sermayeye ve onun her türlü biçimine karşı emeğin çıkarlarını ve haklarını savunan,  ekoloji mücadelesinde doğadan yana saf tutan, işkenceye, her türlü kötü muamele ve baskılara karşı tavizsiz mücadele eden, mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturulan, tutuklanan, cezalandırılan meslektaşlarımızla dayanışma içinde olan, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı kadının, LGBTİQ+’ların haklarını koşulsuz savunan, yasal siyaset  yaptıkları için tutuklanmış tüm seçilmiş Kürt milletvekillerinin, belediye başkanlarının, siyasetçilerin, aydınların, akademisyenlerin, gazetecilerin, insan hakları savunucularının, sivil toplum aktivistlerinin özgürlüklerine kavuşması için çaba sarf eden, hastalıklarına rağmen hapishanelerde tutulmaya devam eden mahpusların kötü muameleye karşı haklarını savunan, İstibdadın her türüne, diktatörlüğe, faşizme, savaşa ve her biçimde  gericiliğe karşı; Eşitliği, Özgürlüğü, Barışı ve Geçek Adaleti  savunan bir baro istiyoruz”

Genel Kurul delege konuşmaları ile devam etti. Mevcut Baro Başkanı Av. Semih Gökayaz,  Av. Osman Olcay ve Av. Leyla İrem Üçkardeşler İlci’nin başkanlığındaki listelerin girdiği seçimde yeni yönetim yapılacak seçimler sonucu belli olacak. (Adana/EVRENSEL)