Yeni öğretmenlik yasası ve topluma yansıması
Özellikle aynı işi yapanlar arasındaki anayasal eşitlik kuralı bozulmuyor mu? Ya da ayrı zümre öğretmenleri arasında yardımlaşma ve dayanışmayı, sorunu birlikte çözme kültürünü ortadan kaldırmaz mı?
![Yeni öğretmenlik yasası ve topluma yansıması](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/221161.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
Behram KAYA
ÖV-DER İzmir Şube Başkanı
“Toplumu değiştirmek dönüştürmek istiyorsan işe eğitimle başlamalısın” sözünün doğruluğu gibi bizde bu çok sıkça yapıldı. Hem de her gelen ve hatta her iktidar veya bakan kendi anlayışına göre yap-boza çevirerek eğitimin temel amacına uymayan uygulamalar ortaya koydu, sonra çekip gitti. Biz de toplum olarak buna alıştık. Köy enstütilerinden tutun, öğretmen okullarının kapatılmasına, bilimsellikten koparılarak dinselleşmesine, 4+4+4 sistemi ve ikili üçlü, taşımalı sistemlerle aslında sisteme yeterince bütçe ayrılmamasına ve bu alanın gittikçe piyasaya terk edilerek özel okul ve dersane, etüt merkezleri, kursaneler ve çokça üniversitelerin açılmasına, kısaca eğitimin paralı hale gelmesine ağır ağır yol açmıştır. Artık yeni bir kökten değişim veya yapılanma olmazsa halkın eğitime ulaşması her yıl daha da zorlaşmaktadır.
Oysa bir toplumun en temel, olmazsa olmaz ihtiyacı eğitimdir. Çağımızda eğitim düzeyi düşük ve geri olan toplumlar, diğer her alanda da geri kalır veya başkalarına bağımlı hale gelir. Eğitim uzun vadeli ve toplumun her türlü ihtiyaçları ve geleceği hesaplanarak ve her kesimin en kolay, en ucuz ve parasız ulaşması gereken ihtiyacıdır. Ne yazık ki bizde toplumun bu ihtiyacı yeterince karşılanmadı. Bu nedenle de okuma özürlü bir toplumuz. Tarihi hayatı veya olayları okuyarak, araştırarak değil kulaktan duyarak, iktidara biat eden yazılı ve görsel kaynakların dilinden ögreniyoruz. Çoğu da objektif olmuyor. Ayrıca evlerimizde kendimize ve çocuklarımıza ait bir kitaplık kurma alışkanlığımmız ve kültürümüz yok ya da çok az. Halbuki kitaplık ve kitap tarihtir, felsefedir, doktordur, öğretmendir, sağlıktır, çocuk bakımı, çocuk eğitimidir. Kapağını açan herkese yüreğindeki bilgileri sunar kitap.
Yeni öğretmenlik yasası bizim gibi topluma nasıl yansıyacak? Öğrencileri ve öğrenci velilerini nasıl etkileyecek? Bu iki sorunun cevabını yetkililer kamuoyuna açık seçik vermelidirler. Bizim gördüğümüz bu yasa öncelikle eğitim çalışanları arasında kariyer diye bir ayrım yapıyor. Üç kategoriye ayırıyor. 1- Öğretmen 2- Başöğretmen 3- Uzman öğretmen diye. Böylece özellikle aynı işi yapanlar arasındaki anayasal eşitlik kuralı bozulmuyor mu? Ya da ayrı zümre (branş) öğretmenleri arasında yardımlaşma ve dayanışmayı, sorunu birlikte çözme kültürünü ortadan kaldırmaz mı? Hatta eğitimciler arasında içten içe rekabet duygusu yaratmaz mı? Üstelik bu kariyer sınavları ve değerlendirme tarafsız ve objektif olarak yapılacak mı? Çünkü bu konuda birçok kötü örnekler yaşandı.
Öğrenci ve öğrenci velileri içinde de bir kargaşaya ve endişeye yol açacağını düşünüyoruz. Veliler bu hususta aydınlatılmalı ve ikna edilmelidir. Aksi halde öğretmen seçme yarışı içine girerek sınıflarda ve öğretmenler arasında kalabalıklaşmaya ve ayrımcılığa yol açabilir. Hatta dedikodu halinde eğitim emekçilerinin ve mesleklerin onuruna zarar veren tutumlar ortaya çıkabilir. Şu öğretmen iyi, bu sınıf kötü, o öğretmen uzman, öteki öğretmen başöğretmen vb. gibi dedikoduların önüne geçemezsiniz. Veliler doğal olarak kendilerine göre “iyi öğretmen” arayışına girip, çeşitli yollar, yetkililer araya sokarak okul idaresini ve yönetimini bile zor duruma sokabilir, tartışmalar çıkarabilirler. Bu durunda eğitimin bir başka sorunları olarak ortaya çıkar. Sosyal medyada dolaşan bir sözle bitirmeye çalışayım, “Anneler iyi öğretmen arayışındalar, bilsinler ki öğretmenler de iyi anne arayışındalar. Çünkü annenin eğitmediğini eğitmek çok zor”.
Sonuç olarak bilimsel, demokratik ve laik eğitim herkese kamu eliyle ve ücretsiz, en kolay ulaşılabilir olduğunda öğretmenin veya çocuğun iyisi kötüsü olmaz, yoktur da. Sadece eğitimin iyisi vardır. Bu da devletin temel görevidir. İstemek de toplum olarak hepimizin hakkıdır.
Evrensel'i Takip Et