30 Aralık 2022 03:50

Avukat Ülkü Şahin: Koğuşlar ısıtılmıyor, ‘Yemekleri ayakta yiyin’ deniliyor, mektuplar geç veriliyor

Avukat Ülkü Şahin, Ankara’da tutuklu bulunan gazetecilerle görüştü. İki aydır iddianameleri hazırlanmayan gazeteciler yaşadıkları hak ihlallerini Şahin’e anlattı.

Avukat Ülkü Şahin: Koğuşlar ısıtılmıyor, ‘Yemekleri ayakta yiyin’ deniliyor, mektuplar geç veriliyor

Fotoğraf: Ülkü Şahin'in kişisel arşivinden

Gözde TÜZER
İstanbul

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Avukatı Ülkü Şahin, Ankara’da tutuklu gazetecilerle görüştü. Gazetecilerin yaşadıkları hak ihlallerini ve mesajlarını gazetemize aktaran Şahin “2 aydır iddianame bekliyorlar. Neyle, neden ve nasıl suçladıklarını öğrenmek, bir an evvel özgürlüklerine kavuşmak istiyorlar” dedi.

Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, Muhabirler Berivan Altan, Ceylan Şahinli, Deniz Nazlım, Emrullah Acar, Selman Güzelyüz ve Hakan Yalçın ile JINNEWS Muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gazetecilik faaliyetleri nedeniyle 25 Ekim’de gözaltına alınarak, 29 Ekim’de çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. İki aydır Sincan Cezaevinde tutuklu bulunan 9 gazeteci hakkında henüz iddianame hazırlanmadı.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Hukuk Birimi, Gazeteciler Berivan Altan, Ceylan Şahinli, Diren Yurtsever, Ümmü Habibe Eren ve Öznur Değer ile Deniz Nazlım, Hakan Yalçın, Salman Güzelyüz ve Emrullah Acar’la görüştü. Avukat Ülkü Şahin, gazetecilerle yaptıkları görüşmelerde pek çok hak ihlali tespit ettiklerini belirtirken gazetecilerin şikayetlerini sıraladı: “Koğuşlar ısıtılmıyor, ‘Yemekleri ayakta yiyin’ deniliyor, mektuplar 1 ay geç veriliyor, Yeni Yaşam ve Evrensel verilmiyor.” Şahin, gazetecilerin bir an önce iddianamenin hazırlanmasını istediklerini söyledi.

"HEPSİNİN GÖZÜ İDDİANAMEDE"

Şahin, gazetecilerin iki aydır iddianamelerinin hazırlanmadığını belirtirken “Hepsinin gözü iddianamede. Neyle, neden ve nasıl suçladıklarını öğrenmek, bir an evvel hakim karşısına çıkıp serbest bırakılıp ailelerine, arkadaşlarına, özgürlüklerine kavuşmak istiyorlar” dedi.

Ülkü Şahin, 29 Aralık’ta tutukluluğunun ikinci ayını dolduracak olan Gazeteci Berivan Altan’ın mesajını da paylaştı: “Biz gazeteciliğe her yerde devam ediyoruz. Bizi dört duvarla sınırlayamazlar. Haber yapmak için bir kağıt ve bir kalem de mesleğin en yenisi için yeterlidir. Gazetecilik suç değildir. Gazeteciliği ve özgür basını savunmaya devam edeceğiz.”

"HASTANEYE SEVKLER GECİKTİRİLİYOR"

Avukat Şahin, 22 Aralık 2022’de Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı işleri Müdürü Diren Yurtsever, MA Muhabirleri Berivan Altan, Ceylan Şahinli ile JINNEWS Muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer ile yapılan görüşmede tespit edilen ihlalleri ise şöyle sıraladı:

  • Cezaevine giriş yaparken iki infaz koruma memuru tarafından zorla çıplak arama yapılmak istendiğini aktardı.
  • Gazetecilerin görüş için yazdıkları isimler, Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulunun keyfi ve gerekçesiz kararlarıyla “sakıncalı” oldukları iddiasıyla engelleniyor.
  • Aralarında kronik rahatsızlıkları olan gazetecilerin, hastaneye sevkleri geciktiriliyor. Tutuklu gazetecilerin muayeneleri kelepçeli yapılıyor.

"KOĞUŞLAR ISITILMIYOR"

  • Kadın gazetecilerin kaldıkları koğuşlar ısıtılmıyor. Hafta içi kimi zaman çok düşük ısıda kaloriferler çalıştırılsa da hafta sonu kaloriferlerin hiçbir şekilde yakılmadığı, bu nedenle Ankara kışı şartlarında çok üşüdüklerini ifade ediyorlar.
  • Yakınlarından gelen kitaplar yalnızca tekil aylarda kendilerine veriliyor. Koğuş içerisinde 10 kitap kotası uygulanıyor. Yeni Yaşam ve Evrensel gazeteleri verilmiyor. Halk TV, Tele 1, Artı TV kanallarının cezaevi yönetimi tarafından kanal listesine eklenmediğini belirtildi.
  • Sohbet hakkı 10 kişiyle sınırlandırılmış durumda.
  • Mektuplar ve kargoların 1 ay kadar geç geldiği, kimi zaman keyfi olarak el konulduğu belirtildi.
  • Raporlama adı altında eğitim, dini inanç gibi konularda sorular yöneltildiği ifade edildi.

"AYAKTA YEMEK YİYİN"

  • Demirbaş eşyaların temininde güçlük yaratıldığı, masa verildiği ancak uzun süre demirbaştan değil denilerek sandalye verilmediği, “Yerde betonda veya ayakta yemek yiyin” denildiği aktarıldı.
  • Posta ve pul çok pahalı, kantin fiyatları fahiş.
  • Elektrik faturalarının tutukluya yansıtılmaması gerekirken, sanayi türünden kesildiği için çok yüksek faturalar geliyor.
  • Yakalarına isimleri ve tutuklu oldukları örgütün ismi yazılı kart takmaları dayatıldı.

"AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET KOŞULLARI MEVCUT"

TGS Hukuk Birimi 23 Aralık’ta da Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan gazeteciler Deniz Nazlım, Hakan Yalçın, Salman Güzelyüz ve Emrullah Acar ile görüşmeler gerçekleştirdi. Tutuklu gazeteciler burada, ağırlaştırılmış müebbet koşullarında kaldıklarını, günde yalnızca 1,5 saat ortak görüşe çıkabildiklerini ve tek kişilik koğuşlarda tecrit edildiklerini anlattı. Gazetecilerin saydıkları diğer hak ihlalleri ise şöyle:

  • Cezaevine ilk geldiklerinde ayrı koridorlarda tutulmuşlar ancak günler süren dilekçe, itiraz neticesinde aynı koridora alınabildiler.
  • Sosyal etkinlik, sohbet hakkı kullanamadıklarını, bu durumun sosyalleşmelerine engel olduğunu ifade ettiler.
  • Haftada 1 gün yalnızca 1 saat spor yapmalarına izin veriliyor.
  • Kantin fiyatlarının fahiş olduğu, bu durumun kendileri ve ailelerini ekonomik olarak yıprattığını söylediler.

GAZETECİLER 2 AYDIR TUTUKLU: İTİRAZLARA AYNI GÜN RET!

İki aydır tutuklu bulunan 9 gazetecinin tutukluluğuna yönelik yapılan itirazlar aynı gün reddediliyor. Avukat Resul Tamur, yapılan her iki itiraza aynı içerik ve gerekçelerle ret kararı verilmesinin tesadüfi olmadığını belirtti.

Tutuklamalara karşı 3 Kasım’da yapılan itiraz, 9 Kasım’a kadar işleme alınmadı. Tutukluluğun 20’nci günü olan 18 Kasım’da itiraz işleme alınmaksızın gazeteciler hakkında avukatları olmadan tutuk değerlendirme işlemi yapıldı. İtiraz dilekçesinin savcının izinli olması gerekçesiyle işleme alınmadığı belirtilirken, dosyanın da Sulh Ceza Hakimliğine gönderilmediği ortaya çıktı. Bu durum avukatlara sözlü olarak bildirilirken, tutukluluk halinin devamına ilişkin verilen karara karşı 26 Kasım’da itiraz edildi.

BEKLETİLEN İTİRAZLAR AYNI GÜN REDDEDİLDİ

9 Aralık’ta işleme alınan itiraz dilekçesine dair ise 13 Aralık’ta karar verildi. Hem tutuklama kararına hem de tutuk halinin devamına ilişkin yapılan itirazlar bekletildi. Aynı gün nöbetçi Ankara 72’nci Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme, 13 Aralık’ta verdiği iki ayrı karar ile Ankara 8’inci Sulh Ceza Hakimliğinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle hem tutuklama kararına hem de tutuk halinin devamına ilişkin verilen karara yapılan itirazları aynı içerik ve gerekçelerle reddetti.

Mahkeme kararında, “Suç şüphesine ilişkin olgular, delil durumu, delillerin henüz toplanmamış olması, kuvvetli suç şüphesi, verilen tutuklama tedbirinin istinat edilen eylemle orantılı olması, fiille ilgili olarak kanunda tarif edilen cezai alt ve üst sınırların gözetilmesi” gerekçeleri öne sürüldü.

AVUKAT TEMUR: TESADÜF DEĞİL

Gazetecilerin Avukatı Resul Tamur, tutuklama kararına ve tutuk halinin devamına karşı yapılan itirazların aynı gün birlikte işleme alınmış olması, mahkemenin her iki itiraza da aynı içerik ve gerekçelerle ret kararı vermesinin tesadüfi olmadığını aktardı. 

16 Aralık’taki tutuk incelemesine SEGBİS ile bağlanan 9 gazeteci, bir sonraki tutukluluk incelemesinde avukatları eşliğinde beyanda bulunmak istediğini belirtti. İlk olarak savunmasını yapan Berivan Altan, “Hem savcılık hem hakimlik aşamasında kapsamlı bir savunma vermiştim. İsnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum. Ben gazeteciyim, haber takibi yapmaktaydım. Bulunduğum ikametgahta gözaltına alındım. Gazetecilik mesleğimden kaynaklı yargılanmaktayım. Dosyada iddianame hazırlanmasını, serbest bırakılmayı talep ediyorum” dedi.

"GAZETECİLİK YAPMAYA DEVAM EDECEĞİM"

Ceylan Şahinli, “Gazeteciyim ve gazetecilik yapmaya da devam edeceğim” vurgusu yaptı. Dosyadaki gizlilik kararına tepki gösteren Diren Yurtsever, “Tweetler, paylaşımlarımız, röportajlarımız dosyaya delil gibi gösterilerek konulmuş. Hakkımızda somut bir delil bulunmamaktadır. 8 yıldır gazetecilik yapmaktayım, sayısız haberlere imza attım. Gazetecilik faaliyetlerimden dolayı yargılanmaktayım” diyerek serbest bırakılması talebinde bulundu.

"YAPTIĞIMIZ HABERLERİ İNKAR ETMİYORUZ"

Dosyayı inceleme fırsatı bulamadıklarını dile getiren Öznur Değer, “Biz gazeteci olarak 2 aydır tutukluyuz. Biz çok sayıda haber yaptık, tutuklandığımız güne kadar da haber yapmaya devam ettik. Ödüller de aldık. Dosyada somut delil bulunmamaktadır. Biz ifadeye çağrıldığımız gün ifadeye giren insanlarız. Kaçmadık” şeklinde beyanda bulundu. Habibe Eren ise “Neyle suçlandığımızı bilmiyoruz, yaptığımız haberleri inkar etmiyoruz. Gazetecilik faaliyetleri yürüttük, suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.

GAZETECİ ACAR’A AYNI SUÇLAMALARDAN TAKİPSİZLİK

Deniz Nazlım, herhangi bir suç faaliyeti veya toplumu tehdit edecek bir faaliyette bulunmadığını dile getirdi. Üzerine atılı suçların hepsinin soyut olduğunu aktaran Emrullah Acar da geçtiğimiz yıl aynı suçlamalarla yargılandığını ve dosyada takipsizlik kararı verildiğini anımsattı.

Hakan Yalçın, adli kontrolle serbest bırakılmayı talep ederken, Selman Güzelyüz ise “Haksız şekilde tutuklu bulunmaktayız” dedi.

DELİL KARARTMA ŞÜPHESİ!

Hakimliğin, onlarca haber sitesinde yayımlanan haberleri nedeniyle yargılanan gazeteciler hakkındaki tutuk inceleme kararını “delilleri karartma şüphesine” dayandırması dikkat çekti. (MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ekmek ve hürriyet kavgası!

Ekmek ve hürriyet kavgası!

Antep’teki işçi eylemlerine yönelik yasaklar, Türkiye’nin bir süredir sıklıkla gündemine gelen hukuki ve siyasal baskıların neyi amaçladığını da daha net gösterdi. Kayyımlar, soruşturmalar, gözaltı ve tutuklamalar, Saray’a verilen olağanüstü yetkiler, basına ve gazetecilere yönelik baskılar, halkın üstüne çöken ekonomi programına ve tek adam yönetiminin siyasal baskılarına karşı yükselen itirazı bastırmak için…

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Başpınar işçilerinin Demokrasi Meydanı'nda yapacağı eylem polis engeline takıldı. BİRTEK-SEN Genel Başkanı gözaltına alınıp serbest bırakıldı.

Evrensel'i Takip Et