Yunanistan’da 2022'de işsizlik, zamlar, hak gaspları gündeme damgasını vurdu
2022'de Yunanistan gündemine işsizlik, enflasyon, hak gaspları, Ukrayna-Rusya savaşı ve Türk-Yunan ilişkileri damgasını vururken istihbaratın telefonları dinleme skandalı da çok tartışıldı.
Fotoğraf: Seyit Aldoğan/Evrensel
Seyit ALDOĞAN
2022 yılında Yunanistan gündemine esas olarak işsizlik, zamlar, enflasyon, hak gaspları, Ukrayna-Rusya savaşı ve Türk-Yunan ilişkileri damgasını vurdu. Yılın son çeyreğinde ise ek olarak Yunanistan istihbarat teşkilatının telefonları dinleme skandalı en çok tartışılan konular arasına girdi.
2010 yılında başlayan ekonomik kriz süreci boyunca işçi ve emekçilerin kazandıkları hakları ortadan kaldıran politikaların uygulanması ve krizin yükünün emekçi halkın sırtına yıkılması, sistem partilerinin yeniden umut yaratma yarışına dönüşmüş ve Yeni Demokrasi Partisi (ND) büyük vaatlerle hükümete gelmişti.
Ancak Başbakan Kiriakos Miçotakis yönetimindeki hükümet Kriz politikalarının sürdürülmesine devam etti. İşsizlik ve enflasyonun yol açtığı yoksullaşma ve yaşam zorlukları 2022’de kendini daha çok hissettirirken özellikle enerji, eğitim ve sağlık hizmetlerinin önemli oranda özelleştirilmesinin yol açtığı ciddi sorunların daha iyi görülmesine neden oldu. Özellikle konut kiraları ve enerji alanında devasa ücret artışları yaşandı. 2022 yılının ortalarına doğru memorandum denetiminin bittiği ve zor günlerin geride kaldığı propagandasını yapan hükümet yüzde 4’lerden yüzde 12’ ye çıkan enflasyonu ise uluslararası duruma ve Rusya- Ukrayna savaşına bağladı.
ASGARİ ÜCRETLERE GÖSTERMELİK ARTIŞ
Hükümet işçi ve emekçiler içinde yükselen hoşnutsuzluk karşısında asgari ücretlere yüzde 7.5 oranında göstermelik ücret artışı yaptı ve yaşam standartlarında ciddi bir değişiklik getirmeyen sınırlı sosyal yardımları çare gibi göstermeye çalıştı. Diğer yandan üçü tüm sektörleri kapsayan genel grevler olmak üzere çok sayıda grev, iş durdurma, protesto gösterileri bu propagandanın işçi ve emekçiler içinde taban bulmadığını ortaya koydu. Yıl boyunca yapılan grevlerin temel talebi ücretlerin artırılması, işsizliğin önlenmesi, zamların geri alınması, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi vb. oldu.
2022’den kalan ve artarak devam eden sorunların 2023 yılına damga vuracağı daha şimdiden bellidir. Hükümet bu yılın haziran ayında yapılacak olan genel seçimleri nisan ayına çekme hazırlıkları yapıyor. Sosyal yardım adı altında verilen kırıntılar ile yeniden hükümete gelmeye çalışan ND hükümetinin önümüzdeki günlerde asgari ücretlere zam yapması bekleniyor. Ancak yoksulluk ve işsizlik sorununun önüne geçmede devede kulak bile olamayacak bu seçim politikalarının etkili olması beklenmiyor. Diğer yandan “Biz daha iyisini yaparız” ile sınırlı bir muhalefet sürdüren partilerin de umut olamayacaklarını belirtmek gerekir.
ANKARA-ATİNA GERİLİMİ
Geçtiğimiz yılın en önemli gündem maddelerinden biri olan ve haber bültenlerinden hiç eksilmeyen Türk -Yunan ilişkileriydi. Yaratılan gerginlik toplumda bir yandan savaş korkusuna bir yandan da milliyetçi propagandaların daha yaygın işlemesine neden oldu. Halk içinde, özellikle Erdoğan yönetiminin, ülke içindeki sorunlardan ve bölgede izlemiş olduğu politikalardan ve buna bağlı olarak Kürt sorunundan dolayı her iki ülke halklarını zor durumda bırakacak bir provokasyondan çekinmeyeceği kanısı yaygınlık kazandı. Yapılan bütün yorumlarda Erdoğan yönetiminin “dış güçler” propagandasına ağırlık vermesinin nedensiz olmadığı ve Ege’de provokasyona açık bir durumun oluştuğu vurgulandı.
Yunan hükümeti, Ankara yönetiminin “yayılmacı” politikalarına dikkat çekerek bölgede ABD ve NATO planlarına daha fazla bağlanma politikalarını haklı göstermeye çalıştı ve çalışıyor. Ukrayna’ya silah gönderen ilk ülkelerden biri olan Yunanistan, ABD ve NATO’nun balkanlardaki koçbaşı olma rolüne soyundu. Batı Trakya’da kurulan devasa büyüklükteki üsler hem bölge hem de Rusya-Ukrayna savaşında ciddi bir rol oynamaktadır. Yunan hükümetinin yayılmacı politikalardan pay alma isteği ve bu doğrultudaki Doğu Akdeniz politikaları hem AB hem de ABD tarafından destek görmektedir.
Balkanların özellikle Rusya -Ukrayna savaşından sonra daha da önemli bir duruma gelmesi ve ABD’nin Rusya’yı abluka altına alacak stratejilerinde vazgeçilemez bir yer tutması emperyalist eksenler arasındaki rekabetin bu coğrafyada daha açık bir biçimde yaşanacağını ortaya koymaktadır. Kosova ve Sırbistan arasındaki sorunlar Rusya’nın bölgedeki sorunları yakından takip etmesi, Yunanistan’ın ABD -NATO üssü durumuna gelmesi ve NATO’nun bölge ülkelerinde konuşlanma planları bölge halkları açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Dolayısıyla 2023 yılında bütün bu sorunların daha çok su yüzüne çıkacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
TELEFON DİNLEME SKANDALI
Yılın son çeyreğinde Yunanistan telefon dinleme skandalıyla çalkalandı. Önce meclisin üçüncü partisi olan PASOK partisinin genel başkanının sonra da çok sayıda milletvekili, bakan ve bürokratın uzun süreden beridir Yunanistan istihbarat teşkilatı tarafından dinlendiği ortaya çıktı. Hükümet dinleme skandalını kabul etti ancak hiçbir sorumluluk üstlenmeye yanaşmadı ve sorunun araştırıldığını açıklamakla yetindi. Ancak bu sorunun Miçotakis hükümetini zor durumda bıraktığını da eklemek gerekir. Şimdiye kadar yapılan araştırma ve yorumlar sorunun Katar skandalıyla bağlantılı olabileceği yönünde. Bilindiği gibi Katar lehine oluşturulan bir lobinin bu ülkeden yüklü miktarlarda rüşvet aldığı ortaya çıkmış ve bu doğrultuda PASOK partisinin AB parlamentosu milletvekili olan Eva Kaili tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Olay AB Parlamentosunda Katargate olarak adlandırılmış ve araştırıldığı açıklanmıştı.
Başta ana muhalefet partisi SYRIZA olmak üzere tüm partiler hükümetin bu skandalda payı olduğu ve hükümetin bilgisi temelinde yapıldığını söylüyorlar.