20 Ocak 2023 04:35
/
Güncelleme: 10:54

Vali ara bulucu mu grev kırıcı mı?

"Valinin yaptığı sözleşmelerde atanan ara bulucudan farklı bir durum değil. Sonuç olarak ara bulucular da sözleşme pazarlığını hükümetin ya da işverenlerin istediği noktaya çekmek için gayret ediyor."

Vali ara bulucu mu grev kırıcı mı?

Fotoğraf:Gözde Meydan/Evrensel

Bekaert işçisi
Kocaeli

Merhaba Evrensel okurları. Hepinizin bildiği gibi grevimiz cumhurbaşkanının kararıyla yasaklanmış ve biz yasağa rağmen grev hakkımıza sahip çıkmıştık. Grevimizin sonlanmasının üzerinden 20 gün geçti ama Kocaeli’de devam eden bir başka grev daha var: Kartonsan grevi.

Kocaeli Valisi Seddar Yavuz sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Kocaeli’de işçi işveren arasında yaşanan her türlü anlaşmazlıkla devlet terbiyesi ve adabı içinde her iki tarafın yararına olacak şekilde yakinen ilgilendiğini ve çözümüne katkı sunduğunu belirtiyor. Bizim grev sürecimize sunduğu “katkı”yı örnek gösteriyor. Kartonsan’da sürece müdahil olmaları için yardımcılarını görevlendirdiğini duyuruyor. Şimdi ben müsaadenizle bu açıklamaya cevap vermek istiyorum.

İŞÇİ ÖZGÜR BİR ORTAMDA DEĞİL

Devletin keskin kılıcını gösterip işçiyi istemediği bir teklifi kabul etmek zorunda bırakmanın adı “iki tarafın yararına” ve “devlet terbiyesi” olmuş. Vali kendini ara bulucu olarak atadığı için de “Ağanın sözü üstüne söz söylenmez” diyerek işçi teklifini kabul etmeyince bu işin sonu zor kullanmaya kadar gider. Sonuç olarak işçi özgür bir ortamda son sözü söyleyip hür iradesiyle karar veremez. Eğer vali ara buluculuk yaparken işverene de ekonomik koşulları göz önünde bulundurup daha elle tutulur bir teklifte bulunması için baskı yapsa ve polisin işçinin içinden geçmeyeceğini taahhüt etse, gözaltıyla işçiye korku salmasa samimiyetine inanabilirdik belki. Kaldı ki zaten sözleşmelerde ara bulucu süreci diye bir şey var ve bunun sonucunda iki taraf anlaşamazsa anayasal hak olarak işçi grev hakkını kullanıyor. Valinin yaptığı, sözleşmelerde atanan ara bulucudan farklı bir durum değil. Sonuç olarak ara bulucular da sözleşme pazarlığını hükümetin ya da işverenlerin istediği noktaya çekmek için gayret ediyor. Örneğin geçen dönem Yüksek Hakem Kurulu eliyle imzalanan TÜPRAŞ sözleşmesinde, işverenin teklifinden daha kötü bir rakam dayatıldı.

İŞÇİNİN KARŞISINA POLİS DİKMEK

Vali yönünden bakacak olursak olaya, adam haklı mı haklı. Sonuçta yönettiği şehirde huzursuzluk istemez. Ama bu yetkisini işçi lehine kullanmak vicdanı ile alakalı sanıyorum. Şimdi sizlere sormak istiyorum. Valinin yerinde olsaydınız nasıl davranırdınız? Hak, hukuk, emek, adalet kavramlarını göz önünde bulundursaydınız eminim benim dediğim gibi davranırdınız. Ama biat etmiş bir valiyseniz o zaman bu kavramları pek fazla önemsemez ve sadece koltuğu koruma gayreti içinde olurdunuz.

Sayın valimiz “Yaptığımız katkılar işverenlerin ve sendikaların malumudur” demiş. Doğrudur, Vali beyin katkıları vardır. Bekaert grevini hatırlayacak olursak, anlaşmanın sağlandığı 30 Aralık günü, Kocaeli il emniyet müdürü yardımcısı sabah erken saatlerde Bekaert önündeki grev alanına gelmiş ve gece geç saatlere kadar da oradan ayrılmamıştır. Tek işi evine ekmek götürebilmek için anayasal hakkı olan, grev hakkını kullanan işçi sınıfına karşı, emniyet birimlerinin çelik yelek kuşandığı, işçiden çok polisin olduğu, TOMA’ların da hazır bekletildiği unutulmamalıdır. Ve yine iş yeri yemekhanesinde sözleşme görüşmelerine ilişkin açıklamaların yapılacağı sırada işçinin arasına katılan sivil polisler de cabası...

BU KADAR TEDBİR ÇOK DEĞİL Mİ?

Evet işçiye karşı açık bir müdahale olmadı. Ama son güne bakarsak perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. O gece anlaşma sağlanamasaydı ya da işçi verilen teklifi kabul etmeseydi ne ile karşılaşacağını çok iyi biliyordu. Silah yok, sopa yok, taşkınlık yok, slogan yok, bölücü örgüt üyesi marjinal gruplar yok. Tek işleri grev ateşinin başında oturup kimseye rahatsızlık vermeden sohbet etmek olan ve sözleşmenin bir an önce bitirilmesini sabırsızlıkla bekleyen işçi sınıfına karşı bu kadar tedbir çok değil mi sayın valim?

Kendisinin de işçi çocuğu olduğunu bildiğimiz valimiz Sayın Seddar Yavuz, Kartonsan grevi için ara buluculuk yaparken dilerim yetkilerini bu defa ekmek davası için mücadele eden işçi sınıfına karşı bir baskı unsuru olarak kullanmaz.

Hz. Ömer ne güzel söylemiş, “Adalet iyidir ama yöneticilerde olursa daha da iyidir” diye...

Evrensel'i Takip Et