Boğaziçi direnişinde akademisyenler arkalarını 513’üncü kez arkalarını rektörlük binasına döndü
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki direnişinde Boğaziçili akademisyenler "#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” diyerek arkalarını 513’üncü kez arkalarını rektörlük binasına döndü.
![Boğaziçi direnişinde akademisyenler arkalarını 513’üncü kez arkalarını rektörlük binasına döndü](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/227315.jpg)
Fotoğraf: Mehmet Yarkın Temiz
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri haftanın her iş günü olduğu gibi bugün de 12:15’te #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek arkalarını 513. kez rektörlük binasına döndü.
Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Özerk, Özgür, Demokratik Üniversite”, “Kabul Etmiyoruz”, “Vazgeçmiyoruz” yazan dövizler ve üzerlerinde "#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” yazan Can Candan, Mohan Ravichandran ve Tolga Sütlü fotoğrafları taşıdılar.
SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin “2022 Yılın Kadınları” ödüllerinden biri de dün akşam Boğaziçi Üniversitesi’nin kadın akademisyenlerine verilmişti. Bugünkü nöbette bir kadın akademisyen de bu ödülü taşıdı.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 513. nöbetlerinin ardından her haftanın son iş gününde olduğu gibi haftalık açıklamalarını okudu.
“ÜNİVERSİTE ÖZERKLİĞİNE, BİLİMSEL VE ÖZGÜR DÜŞÜNCENİN ÜRETİMİNE MÜDAHALE”
Kayyım yönetiminin; Boğaziçi Üniversitesinin çoğulcu, katılımcı, demokratik ilkelere dayanarak işleyen kurumsal yapısını hedef alan uygulamalarına devam ettiği belirtilen açıklamada; “Seçilmiş dekanlarımız hakkında mesnetsiz soruşturmalar açarak onların görevlerinden alınmalarına ve kayyım dekanların üniversite dışından paraşütle bu pozisyonlara indirilmelerine ön ayak olan yönetim, aynı zamanda seçilmiş bölüm başkanlarını da türlü bahanelerle görevden almakta bir beis görmüyor. Bunun son örneği, seçilmiş dekanı hâlâ atanmadığı için vekaleten görevlendirmelerle yönetilmeye çalışılan, bu nedenle açıkça hukuksuz bir durumun aylardır süregeldiği Mühendislik Fakültesi’nde, Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde yaşandı. Bölümün seçilmiş başkanı Prof. Dr. Cem Ersoy, “dekanla uyumlu çalışmadığı” gerekçesiyle görevinden alındı. Cem Ersoy, 31 yıldır üniversitemizde öğretim üyesi olarak yer alan, kamu yararı ilkesini önceleyerek yürüttüğü akademik ve idari çalışmaları uluslararası düzeyde takdir ve saygı gören bir bilim insanıdır. Hocamız hakkında alınan bu kararı, TMMOB Bilgisayar Mühendisliği Odası ve Bilim Akademisi de yayımladıkları bir açıklamayla kınayarak bu kararın üniversite özerkliğine, bilimsel ve özgür düşüncenin üretimine yapılmış bir müdahale olduğunu belirttiler. Kayyım yönetim 2022 yılında “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesine dahil edilmiş, itibarlı bir bilim insanını bölüm başkanlığı görevinden aldığı hafta, Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi Bölümü başkanı olarak Hukuk Fakültesinin bir öğretim üyesini atadı. Hiçbir izahı ve kabul edilebilir tarafı olmayan bu garabetin sorumlusu olan kayyım yönetim; bölümlerin katılımcı, çoğulcu ve demokratik işleyişini sağlayan kurul ve komisyonları hedef alarak; akademik özerkliği yok etmeye uğraşarak; seçilmiş dekan ve bölüm başkanlarımızı itibar suikastına uğratmaya çabalayarak; akademik ve idari pozisyonlara siyasi sadakat prensibiyle görevlendirmeler yaparak; bilgi, deneyim ve liyakati değersizleştirerek üniversitemizin ve ülkemizin geleceği için telafisi zor kamu zararlarına yol açıyor” denildi.
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİNİN KADIN AKADEMİSYENLERİ ÖDÜL ALDI
Boğaziçi Üniversitesinin iki yılı aşkın süredir sürdürdüğü direnişin bugüne kadar yurt içinde ve yurt dışında birçok ödüle layık görüldüğü ifade edilen açıklamada şöyle denildi; “Bu ödüller vesilesiyle bugüne kadar çeşitli kurum, kuruluş, üniversite, meslek odası ve dernek, özgür ve özerk bir üniversite ideali için kararlılıkla yürüttüğümüz mücadelemizi kuvvetle desteklediklerini ifade ettiler. 26 Ocak Perşembe akşamı da SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği tarafından “direniş” temasıyla düzenlenen “2022 Yılın Kadınları Ödülleri’nin” verildiği isimler arasında Boğaziçi Üniversitesinin Kadın Akademisyenleri yer aldı. Bu değerli ödül için teşekkür ediyoruz. Atandıkları ilk günden beri kayyım yönetimin üniversitemizi sadece liyakatsizleştirmekle kalmayıp aynı zamanda erilleştirmeye de çaba gösterdiğini gözlemliyoruz. Kayyım yönetimin üniversitemize verdiği en büyük hasarlardan biri, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesini ihlal ederek, üniversitenin üst-yönetim kademesinde kadın temsiliyetini tamamen yok etmesi. Bu eril iradeye karşı kadın akademisyenler, çok sesli, katılımcı, özgür bir akademinin tesis edilmesi için verdiğimiz mücadelenin her aşamasında yer alarak, akademi adına da “inadına özgürlük,” diyor.”
“GAYRİMEŞRU UYGULAMALAR BİR AN ÖNCE SONA ERMELİ”
Üniversitedeki gayrimeşru uygulamaların bir an önce sona ermesi gerektiği vurgulanan açıklamada şu talepler yinelendi;
Üniversitemizdeki tüm fakülte dekanları, enstitü müdürleri ve yüksek okul müdürü seçimle göreve gelmeli ve seçilmiş kurullarla denetlenebilmelidir.
Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz ve haksızca işlerine son verilen dekanlarımız ve enstitü müdürümüz bir an önce görevlerine iade edilmelidir.
Atama ve yükseltme kriterleri hiçe sayılarak, bölüm, fakülte ve enstitülerin onayı alınmadan, tepeden inme kararlarla yapılan tüm atamalar gayrimeşrudur, geri alınmalıdır.
İşlevsizleştirilen Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi ve Cinsel Tacizi Önleme Koordinatörlüğü işinin ehli çalışanlarıyla birlikte bir an önce tekrar faal hâle getirilmelidir.
Gayrimeşru yönetim tarafından gerekçesiz şekilde el konulan İstanbul Matematiksel Bilimler Merkezi binası eski işlevine kavuşturulmalı, yeniden araştırmacıların kullanımına sunulmalıdır.
Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz.
Fakülte ve bölüm kararları yok sayılarak işine son verilen ve dersleri iptal edilen meslektaşlarımızın haksızca uzaklaştırıldıkları işlerine iade edilmelerini, ayrıca öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz hakkında mesnetsiz gerekçelerle açılmış tüm disiplin soruşturmalarının geri alınmasını bir kez daha talep ediyoruz.” (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et