İzlenim | Elbistan'da halk yardım bekliyor, şu ana kadar devleti görmediklerini söylüyor
Çorum Emek ve Demokrasi Platformunun yardımlarını Maraş Elbistan'a ulaştıran heyetten, Çorum Emek Partisi Merkez İlçe Başkanı Hıdır Aygün, Elbistan'a dair izlenimlerini yazdı.
Fotoğraf: Hıdır Aygün
Hıdır AYGÜN*
Elbistan
Çorum Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri tarafından Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı'nda toplanan yardımların ilk partisi olan bir tır ihtiyaç malzemesini 8 Ocak günü saat 17.00'ye doğru Elbistan'a ulaştırdık. Cemevi yetkilileri ile görüşmemiz neticesinde malzemeleri ihtiyacın daha çok olduğu Nurhak İlçesine götürmemiz önerildi. Ancak yoğun tipi ve yollarda çökme olduğundan şimdi yola çıkmanın tehlikeli olacağını sabahı beklememiz gerektiği söylendi. Biz de kalmaya karar verdik.
Çorum'dan Elbistan'a giderken özellikle bölgeye yaklaşınca trafik çift yönlü olarak çok yoğundu. Göksun'dan çıkıp Elbistan, Afşin yoluna girince daha da yoğunlaştı. Özellikle özel araçlar, çeşitli derneklerin, vakıfların belediyelerin, isimlerinin yazıldığı kamyonların yoğunluğu dikkat çekiyordu. Elbistan girişinde birkaç trafik polisi dışında yol boyunca hiçbir resmi kurum ve kuruluşun araçlarına, gereçlerine, kurtarma ekiplerine, iş makinasına, dozerine rastlamadık.
Yol boyunca bir araç yüksekliği kadar olan yıkılmış, yan yatmış binalar, molozlar altında kalmış araçlar...
Kaldırım kenarlarında ateşin etrafında çoğunlukla kadınlar, çocuklar karın üstüne, oturmuşlar ısınmaya çalışıyorlar.
İlçe yol boyunca araç trafiğini saymazsak tam bir kimyasal bomba atılmış da hiçbir canlı kalmamış gibi ya da terkedilmiş gibi bir görüntü veriyordu.
Elbistan Cemevi göründüğünde kümeler halinde kalabalıklarla karşılaştık.
Kimileri, bugün gelen yerlere dökülmüş, dağılmış, kolilerin içerisinde kıyafet seçmeye çalışıyorlar. Bazıları ateşlerin etrafında umutsuzca, çaresizce, boş bakışlarla dolaşıyorlar, bekliyorlar.
ŞU ANA KADAR DEVLETİ GÖRMEDİKLERİNİ SÖYLÜYORLAR
Konuştuğumuz insanlar şu ana kadar devleti görmediklerini; asker, polis, AFAD, hiçbirinin gelmediğini söylüyor. İnsanlar zamanında kurtarılmadıklarından hâlâ enkaz altındalar (binlerce insandan söz ediliyor) "soğuktan donmuşlardır" diyorlar. Önceki gün gece eksi 17 derece soğuk olduğunu söylüyorlar. Şu an ise soğukluk akşam 18.00 itibarıyla eksi 12 dereceyi gösteriyor. Sağlam saçaklarda yarım metreyi bulan buzların sarktığını görüyoruz.
Sadece bugün birkaç iş makinasının geldiğini, onların da direkt yıkılmış binaları arama kurtarma yapmadan, moloz kaldırmaya başladıklarını söylüyorlar. Bunun dışında hiçbir yetkili, hiçbir devlet kurumu olmadığından; tam bir kaostan, düzensizlikten, başı boşluktan şikayet ediyorlar. En büyük sorunlarının enkaz altında yakınlarının kurtarılmasını (umutsuzca soğuktan şimdiye kadar ölmüşlerdir diyerek iç çekiyorlar) talep ediyorlar.
Ekmek, su gibi ihtiyaçların iyi kötü var olduğunu, bunları da yurdun değişik yerlerinden halkın toplayıp gönderdiklerini dile getiriyorlar.
EN ACİL İHTİYAÇ BARINMA VE ISINMA MALZEMESİ
Yurttaşlar en acil ihtiyacın, en başta çadır olmak üzere barınma ve odun, kömür, soba, battaniye gibi ısınma malzemeleri olduğunu söylüyor. Geceleri çok soğuk. Elektrik yok, benzin, mazot vs. yok. Benzinlikler ya kapalı ya da araç veya 5 litrelik su bidonları bekleyen insanların oluşturduğu uzun kuyruklar var. Ticari taksilerin çoğu benzin olmadığı için çalışmıyor. Herkes dışarıda, aracı olanlar aracına akaryakıt bulabilirse aracında yatmaya çalışıyor. Yoksa dışarıda kartonla, bulabildikleri odunlarla ısınmaya çalışıyorlar. Özellikle yaşlılar ve çocuklar bu durumdan çok etkileniyorlar.
Artçı depremler devam ettiğinden kimse yıkılmamış olsa da evine girmek istemiyor. İnsanlar bir an önce burayı terk etmek yakınlarının yanına, batıda bir yerlere gitmek istiyorlar. Ancak otobüs, minibüs bulamıyorlar. Müthiş bir kaçış olduğunu söylüyorlar.
Gönüllülerin getirdikleri ihtiyaçları kamyon ve tırlardan indirecek gençleri bulamadıklarına bizler de şahit oluyoruz.
Bir kez daha tekrarlıyoruz: Çözüm dayanışma, dayanışma yaşatır.
*Çorum Emek Partisi Merkez İlçe Başkanı