12 Şubat 2023 04:11

Depremde mülteciler: İmkanı olan canını kurtarsın

Göç idaresinin yayımladığı bildirgeyi değerlendiren Pırıl Erçoban afetin insan ayrımı yapmadığını belirterek “Kadınlara ve çocuklara yönelik özel önemlerin alınması gerçekten şart” diyor.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Laçin BARIŞ

Maraş’ın Pazarcık ilçesinde gerçekleşen ve Hatay, Malatya, Adıyaman, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Osmaniye ve Diyarbakır illerini etkileyen deprem nedeniyle Göç İdaresi, söz konusu 10 ilde ikamet eden uluslararası koruma ve geçici koruma kapsamındaki mültecileri ilgilendiren bir bildirge yayımladı. Bildirgenin ardından göç ve mülteciler alanında çalışan Pırıl Erçoban durumu Ekmek ve Gül’e değerlendirdi: “Yardım, kurtarma ve ilgiyi ayrımcılık yapmadan yöneltmek çok önemli. Mültecilerin bu süreçte sürekli hedef gösterildiği bir dönemden de geçiyoruz. Özellikle kadınların ve çocukların ekstra olumsuz etkilendiği bir sürecin içindeyiz”

"MÜLTECİLER HAVA YOLUYLA TAHLİYE EDİLMEYECEK!"

Bildirgeye göre 7 Şubat itibarıyla depremden etkilenen illerdeki uluslararası koruma ve geçici koruma kapsamındaki yabancılar için yol izin belgesi uygulaması kaldırıldı. Böylece mülteciler yol izin belgesi olmadan başka bir kente seyahat edebilirler. Ancak mültecilerin tahliyesi hava yolu ile sağlanmayacak. Kendi imkanları ile de ayrılmayacaklar. Mültecilerin, tahliye edilmeyi talep eden yabancıların bulundukları yerdeki tahliye noktalarına gitmeleri gerekiyor.

Mültecilere gittikleri illerde kamu kurum ve kuruluşlarınca konaklama imkanı da sağlanamayacak. Mültecilerin gittikleri ildeki il göç idaresi müdürlüklerine müracaat ederek 90 gün süreli yol izin belgesi almaları gerekiyor.

Depremden etkilenen mültecilerin başka bir ilde başta barınma olmak üzere ihtiyaçlarını karşılayabilecek olanaklarının bulunmaması durumunda illerini terk etmemeleri ve bulundukları yerdeki planlamalara göre hareket etmeleri gerekiyor bilgisi de bildirgede yer alıyor.

"AFET İNSAN AYRIMI YAPMIYOR"

Yayınlanan bildirgenin ardından göç ve mülteciler alanında çalışan Pırıl Erçoban bildirge ve mültecilerin durumunu Ekmek ve Gül’e değerlendirdi:

“Yaşadığımız gerçekten büyük bir felaket. Büyük bir acı içerisindeyiz. Ama şunu unutmamak gerekir ki depremden etkilenen 10 ilde 2 milyon mülteci yaşıyor ve bu depremden onlar da etkilendi. Deprem, felaket, afet; insan ayrımı yapmıyor, herkesi etkiliyor. Bunu aklımızdan çıkarmamak gerekiyor. Yardım, kurtarma ve ilgiyi ayrımcılık yapmadan yöneltmek çok önemli” diyerek sözlerine başlayan Erçoban Göç İdaresinin ifade ettiği ve yayımladığı bildirgede tahliye konusunda, havaalanlarının zaten aşırı dolu olduğunu; barınma meselesiyle ilgili kendi imkanlarıyla veya tandık desteği olmadan mültecilerin bölgeyi terk etmemeleri yönünde bir karar alındığını söyledi. Pırıl Erçoban “Bu nasıl tespit edilecek, kriz masaları mı kurulacak bunlar net değil, ama şunu biliyoruz ki mülteciler ve göçmenler AFAD ve valiliklerin koordinasyonundan yararlanamayacaklar. Yani depremzedelere tahsis edilen otel, yurt ve kamu tesislerinde barınma imkanları olmayacak” dedi.

STK’lerin de mültecilere deprem bölgesi dışında barınma imkanı vermelerine izin vermediğine dikkat çeken Erçoban “Bütün bunlar neden oluyor diye sorarsanız Suriye sınırına yakın bölgede yaşayan sadece geçici koruma sahibi mülteci sayısı 1 milyon 700 bini aşıyor. 2 milyon dememizin nedeni uluslararası korumaya sahip mültecilerin de olduğu biliniyor” ifadelerini kullandı.

"MÜLTECİLER HEDEF GÖSTERİLİYOR"

Erçoban mültecilerin özellikle bu dönemde hedef gösterildiğini vurgulayarak şöyle dedi: “Mültecilerin özellikle kalıcı olarak şehirlere dağılması ve o şehirlerin altyapı ve üstyapılarının bu dağılıma müsait olmadığı için, gelecek olan tepkiden çekiniliyor. Mültecilerin bu süreçte sürekli hedef gösterildiği bir dönemden de geçiyoruz. Dolayısıyla bu tepkinin diğer illerde de yayılmasından çekince var. İmkanı olup başka illere giden mülteciler açısından da sadece 90 gün barınma izni veriliyor ve böylece orada kurulan bir yerleşik hayatın önüne geçilmeye çalışılıyor. Bu tabii bir sorun 90 gün içerisinde kim nasıl toparlanacak? Travmatik bir durum da söz konusu insanlar tekrar oralara da dönmek istemeyebilir.”

KADINLARIN VE ÇOCUKLARIN GÜVENLİĞİ

Özellikle kadınların ve çocukların ekstra olumsuz etkilendiği bir sürecin içinde olunduğunu söyleyen Erçoban “Kadınlara ve çocuklara yönelik özel önemlerin alınması gerçekten şart. Uzun vadeli çadır ve konteyner kamplarının kurulacağı bekleniyor ama kadınların ve çocukların güvenliği, yaşadığı travmaların önüne geçilmesi için önlem alınması şart. Çünkü esas bu dönemde tehlikenin de büyüdüğünü görüyoruz” ifadelerini kullandı.

ÖNCEKİ HABER

Kılıçdaroğlu: Mazlumun hakkı divana kalmasın, yepyeni bir düzeni getirmek zorundayız

SONRAKİ HABER

Bursa'da, doğal gaz sızıntısından etkilenen 19 kişi tedaviye alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa