Doğanın dayattığı deprem, devletin dayattığı çaresizliktir
"Depremin tetiklediği maddi sefalet nasıl karşılanacak bilmiyoruz. Fikri sefaletin aşılabilmenin yolu kapitalizmle yüzleşmektir."
![Doğanın dayattığı deprem, devletin dayattığı çaresizliktir](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/229393.jpg)
Antakya | Fotoğraf: DHA
Prof. Dr. Mehmet TÜRKAY
Sefalet maddi olduğu kadar fikridir. Maddi sefaletin nedenleri malum. Fikri olanın ise nedenleri muhtelif. ‘Fikri sefalet’ yaygın olarak İslamcı ya da İslami tandanslı yazarların kullandığı bir tanımlamadır. Kendileri dışında, “Batı”lı buldukları her düşünceyi böyle tanımlarlar. Bu cenahın yaptığı kapitalizmi sorgulayıp, karşı çıkmadan meseleyi doğu-batı ikilemine sıkıştırmalarıdır. Bu kendilerini rahatlatan bir şey olabilir ama karşılığı yoktur. Durumları Batı’nın teknolojisini alalım kültürünü almayalım komedisinden ibarettir. Batı’da üretilen teknolojilerin sağladığı olanakları kullanırken, üstelik bu teknolojiyi kendi kültürlerini yaymak için kullanırken utanmazlar. Mevcut sağ siyaset müptezeldir. Çünkü kökenleri dinin siyasalaştırılmasına dayanmaktadır. Dinen kendilerine ve topluma verdikleri sözleri hiçbir biçimde yerine getirmeyen küçük bir topluluk bu ülkeyi yirmi yıldır yönetiyor. Süreç toplumun fakirleşmesi, bir grup ve çevresinin zenginleşmesiyle devam ediyor. Siyasal islam tam da bu duruma tekabül ediyor.
İKTİDARIN SALDIRILARI SÜRECEK
Bütün öncelikleri kendi çevresine dönük olan bu yapıdan topluma ve yaşanan depreme dair ne beklenebilir? Beklenmeyeceği açık. Ancak hesap vermeleri için her şey yapılmalı diye düşünürken iktidar bu ağır şartları siyaseten nasıl kullanabilirim arayışına girdi. “Büyük Felaket” vurgusu üzerinden kendini temize çıkartma çabasında. Çünkü iktidar, deprem felaketinin yarattığı toplumsal çöküşü nasıl öteleyeceğini düşünüyor. Ve kamunun olanaklarını bu yönde kullanacaktır. Muhtemelen başlamıştır. Yaşanan deprem akılda kalmak üzere, süreci AKP aklı üzerinden düşünürsek kadim siyasi anlayışlarını bu bağlamda da sürdürecektir. AKP siber saldırılarını kendi elemanları üzerinden sürdürürken fiili saldırıları taşeron olarak MHP’ye vermiş görünmektedir. Bahçeli’nin yaptığı son konuşma sadece bir grup konuşması değildir. İlgili taraflara gereğinin yapılması üzerine verilen akıl almaz bir talimat içeriğine de sahiptir. İlgili arkadaşların kendilerini güvenceye alması gereklidir.
DEPREMİN YARATTIĞI KAOS SİYASETE YANSIYACAK
Deprem üzerine yazmaya çalışırken siyasete bulaşmamak bu topraklarda mümkün değil. Çünkü depremin kendisi değil, sonuçlarının nasıl yönetildiği, denetlendiği konusunda iktidar sorumludur. Bölgede birçok kişinin tepkisini doğuran, devlete karşı yöneltilen itirazlar kendi başına devlete dair bir sorumluluk doğurmaktadır. Ancak devlet, yan gözle okumaktadır. İnsanların yaşadığı bu kaos durumu zaman içinde siyasete yansıyacaktır. Nasıl olacağını hayat gösterecek. Bu uzun bir süreç olacak. İktidar pozisyonunu aldı. Biz buradayız vurgusu maalesef geniş bir kitle nezdinde hâlâ lütuf olarak algılanıyor. Böyle bir algıyı mümkün kılan nedir? Yirmi yıllık AKP iktidarı taraftarlarının vicdan muhasebesi yapabilmesi bir dizi rüşvetle elinden alındı. Ancak bu deprem ve şu an konuşmadığımız AKP tasarrufları AKP’nin önüne çıkacak belki de önünü açacak. Yaşanan deprem iktidar açısından bir şanstır. Bu şansı kullanabilme kapasiteleride yüksektir. Normalde devlet olarak yapmaları gereken müdahaleleri AKP üzerinden yapmaktadırlar. “cumhur İttifakı” sahada vurgusu müptezel bir bakışın en iyi örneğidir.
SOL NE YAPMALI?
Bu durumda genel olarak “sol” ne yapmalı? Öncelikle TİP, TKP, EMEP.HDP, TÖP ve diğer sol, sosyalist yapıların bu süreçte gösterdikleri performans toplumun dikkatini çekmiş ve taktir edilmiştir. Diğer taraftan, sosyal demokrasi kendince mücadele ediyor. Sosyalistlerin bu tarihi anda sosyal demokrasiye destek vermesi kendi önlerini de açacak siyasi bir tutumdur. Elbette siyasette ilkeler önemlidir ancak sonuç alamayacağın bir konuda sonuç alma ihtimali olan bir iradeye destek vermek politik olarak önemlidir. Depremin tetiklediği maddi sefalet nasıl karşılanacak bilmiyoruz. Fikri sefaletin aşılabilmenin yolu kapitalizmle yüzleşmektir. Kapitalizmin aynasında kendimizi gördüğümüz zaman samimi olanlar için bu yol zaten açıktır. Doğanın dayattığı depremdir. Devletin dayattığı çaresizliktir.
Evrensel'i Takip Et