19 Şubat 2023 12:12

Deprem bölgesindeki çocuk travmalarını konuştuk: Çocuk ve gençlerle doğru iletişim önemli

Deprem bölgesindeki çocukların yaşadığı travmaya dikkat çeken Çocuk ve Genç Psikiyatri Uzmanı Adil Zorlu, travma altındaki çocuklarla doğru iletişimin çok önemli olduğunu söylüyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Eda AKTAŞ
İzmir

UNICEF’in verilerine göre, Maraş’ta yaşanan depremden 10 ilde yaklaşık 4.6 milyon, Suriye’de ise 2.5 milyon çocuk etkilendi. Bu veriler içerisinde kayıtlı olmayan mülteci çocuklar yer almıyor. Deprem bölgesindeki çocukların yaşadığı travmaya ilişkin neler yapılması gerektiğini Çocuk ve Genç Psikiyatri Uzmanı Adil Zorlu ile konuştuk. Her çocukta travmanın farklı ortaya çıktığını belirten Zorlu, travma altındaki çocuklarla doğru iletişimin çok önemli olduğunu ifade etti.

BELİRTİLER ÖFKE KRİZLERİ, HUZURSUZLUK, PARMAK EMME…

Travma sonrası ilk bir ay içinde öfke krizleri, odaklanamama, alt ıslatma, parmak emme, huzursuzluk, duyguları ifade etmede zorluk, aşırı tetikte olma hali, sözel ya da fiziksel şiddet gibi belirtiler yaşanabileceğini söyleyen Zorlu, “Afet sonrası süreci çocuğa göre şekillendirmek oldukça önemlidir. Profesyonel yardım almak sürecin daha sağlıklı seyretmesini sağlayacaktır. Çocuğun kaygılarını, korkularını rahatlatmak anlaşılır bir dille çocuğa süreci anlatmak belirsizliği gidererek kaygılarını azaltacaktır. Olabildiğince duygulara yer vererek, samimi bir dille, gereksiz detaylara girmeden sürecin ana noktalarını çocuk ile konuşmak çocuğun da kendi duygularını anlamasını ve anlatmasını kolaylaştıracaktır” ifadelerini kullandı.

“BELİRSİZLİK YARATAN İFADELERDEN KAÇINILMALI”

Ebeveynlerini yitiren çocuklara gerçeğin açıklanmasının önemli olduğunu belirten Zorlu, “Dürüst ve açık ifadeler kullanarak çocuğun yas sürecini, üzüntüsünü yaşamasına izin vermek önemlidir. Ölen için ‘gelecek’ gibi doğru olmayan ifadeler kullanmak sürecin daha da derinleşmesine neden olacaktır. Süreci çocuğun yaş düzeyine göre uygun, basit, anlaşılır, doğru ifadeler kullanarak, basitleştirerek anlatmak gerekir” dedi.

“OYUN REHABİLİTASYON ARACIDIR”

Çocukların bu süreçte olası duygusal tepkilerine (ağlama, üzülme, bağırma, öfke gibi) müdahale etmemenin önemli olduğunu dile getiren Zorlu, “Mümkün olduğunca çocuğu yalnız bırakmamak, birlikte zaman geçirmek, bu süreçte bir süreliğine ebeveynler ile uyumasına izin vermek güven duygusunu besleyerek çocuğu rahatlatabilir. Çocuklar için oyun eğlenme-öğrenme aracı olduğu kadar bir rahatlama, rehabilitasyon aracıdır. Travma mağduru çocuklar oyunlarında sık sık travma anını canlandırarak bu süreç ile baş etmeye çalışırlar” diye ekledi.

“ANA DİLDE İLETİŞİM ÇOCUĞU RAHATLATIR”

Depremdeki mülteci çocukların deprem travmasını yaşamanın yanı sıra farklı etkilere de maruz kaldığını ifade eden Zorlu, “Bir kez yerinden, yurdundan olmuş çocuklar için deprem bir kez daha yerinden olmak, güvenli alanını yitirmek anlamına gelmektedir. Dolayısıyla yaşadığı güvensizlik, huzursuzluğun boyutu daha da büyümekte, kaygılar daha da derinden yaşanmaktadır. Özellikle dil sorunu olanların yönergeleri anlamaktaki zorlukları, dolayısıyla yardım istemekte, yardımlara ulaşmaktaki zorlukları belirsizliğin, kaygıların, dolayısıyla travmanın belirginleşmesine neden olmaktadır. Ana dili kullanılarak çocuk ile iletişim çocuğun rahatlamasına kendisini daha net ifade etmesine olanak sağlayacaktır. Bir yabancı ile iletişim kurmakta zorlanıyor ise güvendiği bir yakınının tercümanlığında iletişim kurulabilir” diye konuştu.

“DIŞLANMA KORKUYU DERİNLEŞTİRİR”

Mülteciler üzerinden kurulan nefret dilinin de çocukları olumsuz etkileyeceğini söyleyen Zorlu, “Mültecilerin dışlanması, terörize eylemlere maruz kalmaları gibi olaylar da çocuklardaki korku ve kaygıların derinleşmesine neden olacaktır. Olabildiğince çocukları güvenli alanda tutmak, bu tür olaylara tanık olmamaları için önlemler almak, tanık olmuş ise basit anlaşılabilir açıklamalar ile çocuğu rahatlatmak uygun olacaktır. Belirtilen tüm bu aşamaların başından itibaren her aşamasında profesyonel destek alınması sürecin sağlıklı seyrine katkı sağlayacak, komplike olmasından koruyacaktır” dedi.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

TBMM çalışmalarına verilen ara 28 Şubat'a kadar uzatıldı

SONRAKİ HABER

"Barınacak yerimiz, kiralayacak paramız yok"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa