İskenderun'dan depremzedeler: Devlet bize ulaşamadı, halkımız ulaştı
Hatay’ın İskenderun ilçesinde kuru gıda, odun ve kömür yardımlarının ulaşmadığını söyleyen depremzedeler, "Devlet bize ulaşamadı. Halkımız bize ulaştı" dedi.
Hilmi MIYNAT
Emre GÖKMEN
İskenderun
Depremin yaşandığı illerden Hatay’ın İskenderun ilçesinde depremzedelerle dayanışma çalışmaları devam ediyor. Depremzedeler halen bazı ihtiyaç malzemelerine ulaşmakta güçlük çekiyor. Açılan marketler olsa da maddi durumu kötü olanlar ulaşamıyor. Halk dayanışmasıyla ayakta kaldıklarını söyleyen yoksul depremzedeler bir an önce kuru gıda, odun, kömür yardımlarının ulaşmasını istiyor.
İskenderun ilçesi Buluttepe Mahallesi’nde oturan Şakir “Mağdur olduk. Devlet bize ulaşamadı. Halkımız bize ulaştı. Halkımıza çok teşekkür ediyorum. Devletin bize el, kucak açmasını isterdim. İstanbul’dan, Ankara’dan Türkiye’nin her yerinden gelen gençler bize ulaştı. Bu gençleri görünce çok duygulandım. Çok mağdur durumda insanlarımız. İnsanlarımıza erzak ulaştırmaya çalışıyoruz. Vatandaşlarımız, insanlarımız hepimiz bir olduk. Şu parti bu parti demeden bize yardımcı oldular” diye konuştu.
"ÇOK KATLI BİNA İSTEMİYORUZ"
Buluttepe Mahallesi’nde deprem tatbikatı yaptıklarını hatırlatan bir mahalleli, “Biz burada deprem tatbikatı yaptık. 10 saniyede nasıl dışarı çıkarız onun hesabını yaptık. 10 saniyede dışarıya çıkamayan enkazın altında kaldı. Şehir merkezinde yeni binalar da eski binalar da yıkıldı. Çok katlı bina istemiyoruz. İmar izni verenlere sesleniyorum. Bu insanların ölmemesi lazım. Hatay deprem bölgesi 4 katı geçmemesi lazım” diye konuştu.
Battaniye ve kuru gıdaya ulaşamadıklarını ifade eden Karaağaç Mahallesi’nden Cahit de “Muhtara gittik, ‘Tamam gelecek’ diyor maalesef gelmiyor. İki battaniye veremediler çocuklarım battaniye değil çarşaflarla örtündüler. Evimde 500 kilo odun vardı onları dışarıda yaktım” dedi.
"7 GÜN MAKARNA"
Dayanışma malzemeleri için gönüllüler tarafından kurulan çadır kentten ihtiyaçlarını karşılayabildiğini anlatan Cahit, şunları söyledi: “Hastaneden dönerken arkadaş dedi gel şuraya ismimizi yazdıralım. Utanırım dedim herkes yazdırıyor dedi. İsmimizi yazdılar adresimizi aldılar 2 gün sonra evime kadar getirdiler şu paketi. Aracı olan alabiliyor bizim gibi aracı olmayan gidip alamıyor. AFAD’dan çadır istedim vermediler. Evin oturulabilir dediler. Konteyner kente gel dediler. Evimi nasıl bırakayım? Konteynere gittiğim zaman eşyaları nasıl muhafaza edeceğim? Suriyeliler diyorlar marketi patlatmış. İnsanlar mağdur yiyecek ekmek bulamıyorlar. Yok şurası patlatıldı (soyuldu) yok burası patlatıldı. Peki kardeşim bu gelen yardımlar nereye gidiyor? Kuru gıda, odun, kömür bunların bir an önce giderilmesi lazım. Markete gidiyorum kapalı. 7 gün boyunca sadece makarna ve su verebildim çocuklarıma.”
Evrensel'i Takip Et