Siyaset Bilimci Tosun: İttifak dışında kalmak İyi Partiye zarar verecekti
Millet İttifakında 6 Mart’ta yaşanan pazarlık trafiğini değerlendiren Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, İyi Parti Lideri Akşener’in ittifak dışında kalmasının partisine zarar vereceğini gördüğü i
Tanju Tosun | Fotoğraf: DHA
Şerif KARATAŞ
İstanbul
6 Mart günü Türkiye siyasetinde baş döndüren bir pazarlık süreci yaşandı. Sonunda İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, altılı masaya döndü. Millet İttifakı, cumhurbaşkanı adayının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu açıkladı. Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, 6 Mart’ta yaşanan bu pazarlık trafiğini gazetemize değerlendirdi.
Tosun, adayın açıklanacağı toplantı öncesinde yaşanan krizle ilgili “Krizin yaşanmasında ‘kazanacak aday’ iddiası ve Kemal Bey’in aday gösterilip gösterilmemesi tartışmalarından çok, İyi Parti içinde ülkücü gelenekten gelenlerin Kemal Bey’in adaylığına olumsuz bakmaları etkili olmuştur diye düşünüyorum. Bu anlamda krizin ardında politik itirazlar ve Kemal Bey’in şahsına yönelik itirazlar olması da muhtemel” dedi. “Net olarak bilinmese de Kılıçdaroğlu’nun son dönemde özellikle sermayenin bir kesimiyle hesaplaşma şeklindeki söylemi de etki yapmış olabilir” diyen Tosun, “Çünkü, partilerin sermaye ile kurmuş olduğu girift ilişkiler, partilerin pozisyonunu belirleyen gizli dinamikler olarak her zaman siyasette etkilidir. Tabii ki bu konuda iddialı bir değerlendirme yapmak için yaşanan gelişmelere dair elimizde somut bir veri yok. Türkiye siyasetinin geçmiş ekonomi politiğinden yola çıkarak varsayıma dayalı bir değerlendirme” diye konuştu.
SÜREÇ KRİZ ÖNCESİNDE İYİ YÖNETİLEBİLİRDİ
Tosun, krizin nasıl çözüldüğüne dair de “Krizin çözülmesinde Kemal Bey’in ve diğer liderlerin uzlaşmacı, birleştirici rolleri etkili olmuştur diyebiliriz” dedi. Meral Akşener’in ittifak dışı kalmasının İyi Parti sosyolojisinde yol açacağı kırılma, hatta parçalanmaları muhtemelen son anda gördüğünü ifade eden Tosun, “Çünkü ittifak dışı kalacak bir İyi Partinin tabanındaki liberal, kentli, seküler, hayat tarzı anlamında modern seçmen kitlesi desteğini çekebilirdi. Bunun maliyeti partiye yüksek olurdu. Maliyet analizi yapılarak, ittifak dışı kalmanın riskini Sayın Akşener almamıştır. Buna gerek de yoktu. Fakat krizin doğmasından önce, aday belirleme anlamında bu süreç çok daha önceden ve iyi yönetilebilirdi” ifadelerini kullandı.
‘İKİ BELEDİYE BAŞKANI SEÇİMLERDEN SONRA ATANABİLİR’
İttifakın yol haritasında yer alan 12. madde, “İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye başkanları cumhurbaşkanının uygun gördüğü zamanda ve tanımlanmış görevlerle cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanacaklardır” ifadesinin pratik karşılığına ilişkin Tosun, şunları söyledi: “Bu madde kanımca Millet İttifakı seçimi kazanırsa hemen uygulanmayabilir. Yerel seçim sonrasına bırakılabilir ya da Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda bir düzenleme yapılarak boşalan başkanın yerine, Meclisin başkan seçimi yerine başka bir yöntemle belirlenmesi yoluna gidilebilir. Bunun demokratik olmayacağını düşünüyorum. Bu nedenle, muhtemelen bu aktörler ilgili görevlere seçim sonrası atanabilirler.”