14 Mart 2023 15:44

Çin’e karşı denizaltı ittifakında nükleer risk görmezden geliniyor

ABD, İngiltere ve Avustralya’nın Çin’e karşı kurdukları AUKUS İttifakı kapsamındaki nükleer enerjiyle çalışan silahlı denizaltılar anlaşmalardaki boşluktan faydalanıyor ve nükleer risk taşıyor.

Çin’e karşı denizaltı ittifakında nükleer risk görmezden geliniyor

Fotoğraf: Tayfun Coşkun/AA

ABD, İngiltere ve Avustralya’nın Hint-Pasifik’te Çin’e karşı kurdukları AUKUS İttifakı kapsamında Avustralya’nın nükleer enerjiyle çalışan silahlı denizaltılar (SSN-AUKUS) edinmesi için benimsedikleri yeni yol haritasını açıkladı. Ancak denizaltılar nükleer anlaşmalardaki boşluktan faydalanıyor ve nükleer risk taşıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ise ülkelerin konuyla ilgili taahhütlerine güvenerek riske göz yumuyor. ABD ise İran’ın nükleer çalışmalarını yaptırım gerekçesi sayarken Avustralya ile nükleer risk içeren anlaşma imzalaması çifte standart olarak görülüyor.

ABD DENİZ ÜSSÜNDE ORTAK AÇIKLAMA

ABD Başkanı Joe Biden, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Avustralya’nın nükleer denizaltıya sahip olması ve nükleer denizaltılarda kullanılan teknolojinin paylaşılmasını içeren AUKUS Anlaşması kapsamında Kaliforniya eyaletinin San Diego kentinde bir araya geldi. Liderler, görüşmelerinin ardından ortak açıklama yayımladı.

Açıklamada, “güvenli, istikrarlı, özgür ve açık bir Hint-Pasifik’i teşvik amacıyla” üç ülke arasında oluşturulan AUKUS güvenlik diyaloğu kapsamında Avustralya’nın konvansiyonel silahlı, nükleer enerjiyle çalışan denizaltılar (SSN) edinmesi için benimsenen yol haritası duyuruldu.

Üç ülkenin ortak teknoloji kapasiteleriyle yeni nesil SSN-AUKUS denizaltıları üretilecek.

ABD’DEN AVUSTURALYA’YA ÜÇ DENİZALTI

Açıklamaya göre iki ülke on yıl içinde SSN-AUKUS’ları kendi iç tersanelerinde inşa etmek için çalışmaya başlayacak. 2023’ten başlayarak Avustralya askeri ve sivil personeli, ABD ve İngiltere Kraliyet Donanması üslerinde eğitim alacak.  ABD tarafı 2023’ten itibaren, İngiltere ise 2026’dan itibaren Avustralya’da denizaltılar için yapılan liman ziyaretlerini artırmayı planlıyor.

Ayrıca 2030’ların başlarında, Kongre’nin onay vermesi halinde ABD’nin, Avustralya’ya 3 adet “Virginia” sınıfı denizaltı satmayı planladığı kaydedildi. 2030’ların sonunda ise İngiltere ilk SSN-AUKUS’u Kraliyet Donanmasına teslim edecek. 2040’ların başında ise Avustralya’da inşa edilen ilk SSN-AUKUS denizaltısı Avustralya Kraliyet donanmasına verilecek.

Açıklamada, söz konusu plan sayesinde, Hint-Pasifik’teki bireysel ve kolektif denizaltı varlığının genişlediği belirtilerek, bunun küresel güvenlik ve istikrara da katkı sunacağı ileri sürüldü.

NÜKLEER RİSK GÖRMEZDEN GELİNİYOR

Avustralya denizaltılarında nükleer maddeye izin veren AUKUS planı, bazı uzmanları ise endişelendiriyor.

Guardian’ın haberine göre, AUKUS planı, 1968 Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’ndaki (NPT) bir boşluk kullanılarak, nükleer silah sahibi bir devletten silah sahibi olmayan bir devlete parçalanabilir madde (fisil) ve nükleer teknoloji transferi için ilk kez kullanılmasını gerçekleştiriyor.

Anlaşmanın 14. maddesindeki bu boşluk patlayıcı olmayan askeri kullanım için kullanılan parçalanabilir maddelerin BM nükleer gözlemcisi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından denetim ve izlemeden muaf tutulmasına izin veriyor.

Bu durum silah kontrol uzmanlarını tedirgin ediyor zira başkaları tarafından yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum ya da nükleer silahın çekirdeği olan plütonyumun uluslararası denetimden saklanması için kullanılabilecek bir emsal teşkil ediyor.

ÇİN: CİDDİ NÜKLEER YAYILMA RİSKİ OLUŞTURUYOR

Çin’in Birleşmiş Milletler misyonu ABD ve İngiltere’yi “NPT’nin amaç ve hedeflerini açıkça ihlal etmekle” suçladı ve “Böyle bir çifte standart örneği uluslararası nükleer silahların yayılmasını önleme sisteminin otoritesine ve etkinliğine zarar verecektir” dedi.

Çin Misyonu, “AUKUS tarafından bugün açıklanan nükleer denizaltı iş birliği planı, ciddi nükleer yayılma riskleri oluşturan, uluslararası yayılmanın önlenmesi sistemini baltalayan, silahlanma yarışını körükleyen ve bölgede barış ve istikrara zarar veren bariz bir eylemdir” dedi.

Avustralya, yayılma riskini azaltma iddiasıyla kendi topraklarında bir eğitim reaktörü bulundurmamayı, bunun yerine denizaltılarını ABD ve İngiltere’de eğitmeyi kabul etti. Avustralya kullanılmış nükleer yakıtı zenginleştirmeyecek ya da yeniden işlemeyecek ve ABD ve İngiltere tarafından sağlanan parçalanabilir madde, yakıt ikmali yapılması gerekmeyen kaynaklı üniteler halinde gelecek. Avustralya, kullanılmış yakıtı kimyasal olarak yeniden işleyerek bir silahta kullanılabilir hale getirmek için gerekli ekipmanı edinmemeyi taahhüt etti.

UAEA GÖZ YUMUYOR

UAEA Genel Direktörü Rafael Mariano Grossi ise, Aukus ortaklarının “en yüksek nükleer silahların yayılmasını önleme ve koruma standartlarının karşılanmasını sağlamaya kararlı olduklarına inandığını” söyledi ve “üç ülkenin şu ana kadar gösterdiği angajman ve şeffaflıktan duyduğu memnuniyeti” belirtti.

Uluslararası Barış için Carnegie Enstitüsü Nükleer Politika Programı Eş Direktörü James Acton ise ülkelerin taahhütlerine güvendiğini belirtirken, “Ancak ben hâlâ ortada gerçek ve somut bir zarar olduğunu düşünüyorum” diyor. Eylül 2021’de yayımlanan makalesinde şu uyarısı yapıyor: “Benim değerlendirmeme göre, AUKUS denizaltı anlaşmasının nükleer silahların yayılmasını önleme konusundaki etkileri hem olumsuz hem de ciddidir. Avustralya'nın nükleer güçle çalışan denizaltılar kullanabilmesi için, nükleer malzemeyi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın denetim sisteminden çıkarmasına olanak tanıyan bir boşluğu kullanan ilk nükleer silah sahibi olmayan devlet olması gerekecek. Avustralya’nın bu malzemeyi kötüye kullanacağına dair gerçek bir endişem yok, ancak bu kaldırma işleminin zarar verici bir emsal teşkil edeceğinden endişe ediyorum. Gelecekte, nükleer silah üretme niyetinde olanlar, nükleer silah geliştirmenin kılıfı olarak deniz reaktörü programlarını kullanabilirler; Avustralya'nın emsali nedeniyle, bunu yapmanın dayanılmaz maliyetleriyle karşılaşmayacaklarına dair makul bir beklenti içinde olabilirler.”

AUKUS ANLAŞMASI NEDİR?

ABD, İngiltere ve Avustralya arasında 2021’de nükleer denizaltı teknolojisi alanında iş birliğini öngören “AUKUS” anlaşması imzalandı. Üç ülkenin isimlerinin İngilizcedeki kısaltmasından oluşan AUKUS güvenlik anlaşması kapsamında Güney Avustralya eyaletinin başkenti Adelaide’deki tersanelerde en az 8 nükleer enerjiyle çalışan denizaltı inşa edilecek. Bu planın maliyetinin 368 milyar dolar olması bekleniyor.

Anlaşma uyarınca, Avustralya’nın sahip olacağı nükleer enerjili denizaltılar, “Hint-Pasifik’te istikrarı desteklemek” ve anlaşmaya taraf olan ülkelerin “ortak değerleri ile çıkarlarının korunmasına katkı sunmak” için kullanılacak.

İttifakın Çin’e karşı olduğu ise gizlenmiyor. Hint-Pasifik bölgesinde Çin’in büyüyen askeri varlığına karşı yapıldığı açıklanan AUKUS anlaşmasına tepki gösteren Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien ise “anlaşmanın bölgesel barış ve istikrarı ciddi şekilde baltalayacağı” eleştirisinde bulunmuştu.

Bu arada Avustralya, “nükleer güce” ulaşmadan önce nükleer denizaltılara kavuşacak ilk ülke olarak kayıtlara geçecek. Avustralya, bu plan için daha önce Fransa ile imzaladığı 90 milyar Avustralya Doları değerindeki denizaltı sözleşmesini iptal etmiş ve Fransa’nın büyük tepkisiyle karşılaşmıştı.

Nükleer enerjiyle çalışan denizaltıların bataryalarını şarj etmek için yüzeye çıkmaları gerekmiyor. Nükleer denizaltılar limandan ayrılabilir ve tespit edilmekten kaçınarak haftalarca su altında kalabilirler. (DIŞ HABERLER)

Evrensel'i Takip Et