23 Mart 2023 10:48

Maraş, bahtı gara Maraş

Bahtı “garadır” Maraş’ın. Hatta sadece bahtı “gara” olmakla kalmaz Maraş’ın adına da eklenir yasın rengi olan “gara” ve kahramanlığından önce Garamaraş olarak bilinir.

Ahir Dağından gözünün feri sönmüş Maraş’ın görünümü | Fotoğraf: Psikolog Gülşah Sayalı

Halis Ulaş
Halis Ulaş

“Maraş Maraş da derler
Bu nasıl Maraş?
Al kızıl kan içinde can veren kardaş
Bizim eller kırçıllıdır geçilmez
Yollar çamur kurusun da gidelim
Ufak taşınan da bina yapılmaz
Bir ben ölmeyinen Maraş yıkılmaz
Kardaş kalk gidelim, yoldaş kalk gidelim
Yollar çamur kurusun da gidelim
Lale sümbül büyüsün de gidelim”

Yukarıdaki sözler İbrahim Tatlıses’ten Nuri Sesigüzel’e, Seyfettin Sucu’dan Kazancı Bedih’e kadar birçok sesin havalandırdığı, havalandırmakla da kalmayıp ciğerimize sapladığı bir uzun havaya aittir. Uzun hava kayıtlarda anonim geçmektedir. Anonimliği, tıpkı hikayesinin çokluğu gibi, kimsesizliğinden değil hepimizin nefesinden beslendiğindendir. Uzun havada geçen Maraş’ın kırçıllığı, yollarının çamuru, ufak taşla bina yapılmaması, ölüm ve göç sözleri türkünün sırtına yüklendiği onca hikâyeye bir tane daha ekledi. 6 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş merkezli depremlerin hikayesini...

Bu deprem binlerce yıllık tarihe sahip Maraş ya da Asur yazıtlarında geçen adıyla Markas’ın tarihindeki ne ilk depremdir ne de son deprem olacaktır. Kayıtlara geçmiş Maraş merkezli en büyük depremlerden biri 1114 tarihlidir. XII. Yüzyılda yaşamış Ermeni tarihçi Edessalı Matthew’in kayıtlarına göre bu depremde Maraş yerle bir olmuş ve sadece Maraş’ta 40 binden fazla insan yaşamını yitirmiştir.

Maraş benzer kaderi 1513, 1544 ve 1795 yıllarında da yaşamıştır. Maraş’ın tutmakla bitmez bir yası vardır. Bu nedenle de bahtı “garadır” Maraş’ın. Hatta sadece bahtı “gara” olmakla kalmaz Maraş’ın adına da eklenir yasın rengi olan “gara” ve kahramanlığından önce Garamaraş olarak bilinir. Coğrafya kader midir bilmem ama kader bile olsa bu durumu kedere çevirmek konusunda bir ustalığımız olduğu kesin.

Maraş tarih boyunca depremlerden ders çıkarır. Yıkılan bölgelerden uzaklaşıp sırtını Ahir Dağına dayar. Ancak gel zaman git zaman rant kapıyı çalar ve toprağın altına gömülü Garamaraş’ın üstü yeniden imara açılır. Hem de halen bölgede adında Garamaraş’ı hatırlatacak “Kara Ziyaret”, “Karacasu” gibi yer isimleri olmasına rağmen. Bu Garamaraş neresi diye sorarsanız hemen söyleyeyim 6 Şubat 2023 günü gerçekleşen depremlerde Maraş’ta en fazla yıkımın ve ölümün gerçekleştiği Dulkadiroğlu ilçesidir. Ne ilginçtir ki Dulkadiroğlu 12 Kasım 2012 tarihinde TBMM'de kabul edilen 6360 sayılı kanun ile Kahramanmaraş merkez ilçesinin ikiye bölünmesi sonucu ilçe olmuştur.

6 Şubat depremlerinin üzerinden 45 gün ve 45 gece geçti. Maraş’ın gözünün feri halen sönmüş durumda. Ahir Dağının eteklerinden şehre baktığınızda Maraş’ın parlak ışıkları yerini halen enkazı kaldırılmamış binalara, adeta fay hatlarının yeryüzündeki izlerini bedeninde taşıyan yorgunluktan dizleri titreyen yüksek katlı binalara, Maraş’ın kırçıllı havasının ayazına ve yağmuruna ve sokak lambalarının loş ışıklarına bırakmış.

Peki o loş sokak lambalarının ısıtamadığı çamurun içerisindeki çadır kentlerde yaşamaya çalışan yaslı insanların gözünün feri… O fer geri gelir mi? Onca ölüme, onca acıya, onca çığlığa, onca gözyaşına, onca kırılmışlığa, onca yoksunluğa rağmen o fer geri gelir mi? Ya da daha doğru soru nasıl geri gelir?

Millî mücadele döneminde Fransız işgaline karşı başlattığı mücadele ile Maraş dünyada ''kendi kendini kurtaran tek şehir'' unvanını alır. Bu mücadeleden sonra TBMM tarafından kente bir yazı gönderilir. Yazıda milli mücadeleye katılanların isimleri istenir. Yazının ellerine geçmesinin ardından şehrin ileri gelenleri bir toplantı yapar. Yapılan toplantı sonrası “Maraş’ta milli mücadeleye katılmayan tek bir fert bile yoktur. Eğer bir takdir verilecekse Maraş halkı mükafatlandırılmalıdır” denilerek TBMM'den gelen yazıya yanıt verilir. Yazı sonrası 5 Nisan 1920 tarihinde Maraş'a İstiklal Madalyası verilir. Ayrıca 7 Şubat 1973 tarihinde de Maraş TBMM tarafından kahramanlık payesi ile ödüllendirilir ve Maraş’ın adı artık Kahramanmaraş olur.

İşte millî mücadele döneminde kendi kendini kurtaran o Maraşlıların artık takati kalmamıştır. Sadece Maraşlıların mı?  Hataylıların, Malatyalıların, Adıyamanlıların, Şanlıurfalıların, Kilislilerin, Diyarbakırlıların, Adanalıların, Osmaniyelilerin ve Gazianteplilerin de takati yok. Artık aradığımız devletin ulaşılabilir olma vaktidir. Çadırıyla, konteyneriyle; eviyle, barkıyla; eğitimiyle, sağlığıyla ve en önemlisi günahıyla sevabıyla amasız, fakatsız gözünün feri sönmüş insanımızın yanında olmak zorundadır…

Meraklısına not: Maraş Maraş adlı uzun havayı İbrahim Tatlıses yorumuyla buradan dinleyebilirsiniz. 

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI