Antakya Sanat Derneği ve Türk Tabipleri Birliği Ali Özyurt Kültür Edebiyat Sanat Kolu’nun çağrısı ile bir araya gelen sanatçı ve yazarlar Antakya’da kentin rantçı politikalara kurban edilmeden çok kültürlü çok kimlikli yapısının sürdürülmesi çağrısında bulundu. Antakya’da tarihi Kurtuluş Caddesi’nde açıklama yapan aydınlar, “Antakya’nın bin bir rengiyle, yazarlarla, şairlerle, sanatçılarla ‘gitmedik buradayız.’ Hatay’da yaşamı yeniden kuracağız. Gitmedik buradayız, Ma rihna, ninha hon” dedi.
“KENTİ SANATLA VE BİLİMLE YENİDEN KURACAĞIZ”
Antakya'da depremin 48'inci gününde kent halen yıkıntılar altında. Enkaz çalışmaları devam ediyor. Açıklamanın yapıldığı Kurtuluş Caddesi’nde Tarihi Antakya Çarşısı, Künefeciler Meydanı, Affan Kahvesi, Mezeci İsmail Amca, Köprü Başı Antakya’da insanların alışveriş yaptığı, birbirini gördüğü, sosyalleştiği tarihi mekanların yeniden kültürel dokusuna, demografik yapısına sahip çıkarak inşa edilmesini istediler.
"Yıkılan her taşın binlerce yıldır biriktirdiği sesi ve izi arasından sesleniyoruz" diyerek yapılan çağrıya yanıt veren edebiyatçı, sanatçı ve yazarlar Adana’da bir araya gelerek Hatay’a hareket etti. Çağrıya Prof. Dr. Esin Şenol, Prof. Dr. Selim Badur, Dr. Selda Sevtap Demirci, Dr. Altay Öktem, Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, Dr. Fatih Balkan, Dr. Kamile Kurt, Dr. Ayşegül Tözeren, Dr. Osman Tuğlu, Dr. Demet Parlar, Dr. Mehmet İyigün, Dr. Meral Saklıyan, Latife Tekin, Hakkı Zariç, Deniz Durukan, Yavuz Ekinci, Nisa Leyla, Erdal Doğan, Ahmet Türkmen, Ayşen Şahin yanıt verdi.
Çok dilli, çok kültürlü, çok kimlikli, sanatın ve edebiyatın önemli merkezlerinden biri olan Antakya’nın, yeniden ayağa kalkması, yaraların sarılması, egemen kılınmak istenen rantçı politikalara karşı ortak bir direnç gösterilmesi için bir araya geldiklerini belirten aydınların ilk durağı tarihi binaların, kilise ve camilerin enkaz altında kaldığı Kurtuluş Caddesi oldu.
Burada Antakya Sanat Kolektifi adına konuşan şair Edip Yeşil, “Yıkılan her taşın binlerce yıldır biriktirdiği sesi ve izi arasından sesleniyoruz: Gitmedik! Buradayız!” şeklinde başlayan açıklamada Doğa’yı, bilimi, sanatı yok sayan zihniyetlere inat sanatla ve bilimle kenti yeniden kuracaklarını belirterek “Gitmedik! Buradayız!” dedi.
“HÜZÜNLERİ İSYAN OLAN KADINLARIMIZIN SESİYLE TEKRARLIYORUZ: GİTMEDİK! BURADAYIZ!”
Türkiye’nin her yanına dağılmış yanımızda olamayan ama yürekleri bizimle atan, en kısa zamanda dönecek olan Antakyalılar adına seslendiklerini ifade eden Yeşil, şunları söyledi,
“İstanbul Şişli’deki yardım tırına hazırladığı bohçayı teslim eden yaşlı annemizin gözyaşlarından sesleniyoruz: Gitmedik! Buradayız! Enkazları Tırnak ve yürekleriyle kazan, kömür karası yüzlerini unutmayacağımız adını bilmediğimiz madencilerimiz adına söylüyoruz: Gitmedik! Buradayız! Acısını erteleyip, duygularını donduran, kentin her yanında gece gündüz koordinasyon merkezlerinde çalışan dostlarımız adına sesleniyoruz: Gitmedik! Buradayız! Süveydiye’de ellerinde bahur ve Reyhan dallarıyla yürüyen hüzünleri isyan olan kadınlarımızın sesiyle tekrarlıyoruz: Gitmedik! Buradayız! Yeniden kurulacağına adı gibi inanan Kaybolmuş bir kentin eskicisinin plağından sesleniyoruz Dünyaya: Gitmedik! Buradayız! Antakya’nın taşı, suyu, insanı bugünleri ve yanında yer alıp ona yeniden yaşam verenleri asla unutmayacak!!!! Sanatın yaşam vermesi umuduyla! Gitmedik! Buradayız! Her vakit burada ve her yerde olacağız!”
“HALKIN PSİKOLOJİK VE SOSYAL İYİLİĞİ İÇİN GİTMEDİK, BURADAYIZ”
Türk Tabipleri Birliği Dr. Ali Özyurt Kültür Sanat ve Edebiyat Kolu’nun açıklamasını paylaşan Dr. Ayşegül Tözeren şunları söyledi,
“Bizler Bergamalı Galenos ile İstanköylü Hipokrat’ın bilimsel temelini attığı bu topraklarda binlerce yıldır iyi hekimlik yaptık, yapıyoruz, yapacağız. Gitmedik, buradayız! Sağlığın sadece fiziksel iyilik hali olmadığının bilinciyle, psikolojik ve sosyal iyilik halinin de sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Edebiyatın, şiirin ve sanatın yeni bir dünya yaratma hayaliyle iyileştirici gücüne inanıyoruz. Bu yüzden Antakya’nın bin bir rengiyle, yazarlarla, şairlerle, sanatçılarla ‘gitmedik buradayız.’ Hatay’da yaşamı yeniden kuracağız. Gitmedik buradayız, Ma rihna, ninha hon.”
“ANTAKYA KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞACAK”
Edebiyatçı Latife Tekin’in paylaştığı yazarların mesajı ise şu şekilde,
Hepimiz Hataylıyız. Hepimiz Antakyalıyız. Hepimiz Maraşlıyız, Antepliyiz, Adanalıyız, Malatyalıyız, Adıyamanlıyız, Osmaniyeliyiz, Diyarbakırlıyiz, Urfalıyız. Hepimiz enkaz altında kaldık. Hepimiz kolumuzu, bacağımızı kaybettik. Hepimiz donarak öldük. Hepimiz mucize eseri enkazdan kurtulduk. Hepimiz yakınlarımızı kaybettik. Hepimiz karda kıyamette çadırsız kaldık. Gitmedik buradayız. Geldik buradayız. Antakya küllerinden yeniden doğacak, Antakya'da bin bir rengiyle yaşamı hep birlikte yeniden kuracağız. Ma rihna, ninha hon.”
“BU ŞEHRİ KÜLTÜREL DOKUSUNA SAHİP ÇIKARAK YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ”
Hatay’da bulunan Ehliddar Kültür Merkezi’nden sanatçı Hasan Özgün, “Bu şehir öldü diyorlar. Öyle mi? Eski Antakya sokakları yıkılmış, Uzun Çarşı’da baharat kokuları yokmuş. Bu şehir öldür diyorlar. Öyle mi? Az ileri gidin. Affan’da tarihi fırında hala Antakya simidi pişiyor. 7 dönem yıkıldı bu şehir yeniden inşaa oldu. Yeniden inşa olurken Asi nehri bu şehre can suyu oldu. Fasrkındsa mısınız? Sanki yeniden tarihsel misyonunu hatırlamış gibi daha hızlı akıyor bugünlerde. Biz buradayız. Bu taşları duvarlara tek tek yerleştireceğiz. Aralarına derz niyetine şiirlerimizi, mısralarımızı, notalarımızı yerleştireceğiz. Bu şehri yeniden kültürel dokusuna, ddemografik yapısına sahip çıkarak birlikte inşa edeceğiz” dedi.
Samandağ’da TTB’nin Sahra Hastanesi’nin ziyaret eden aydınlar, Arsuz'da Türk Tabipleri Birliği Eski Başkanı Dr. Füsun Sayek anısına düzenlenen Füsun Sayek Sağlık ve Kültür Etkinlikleri’ne ev sahipliği yapan Füsun Sayek Kültür Evi Önünde de basın açıklaması yaparak Antakya’nın çok kültürlü yapısının korunmasını istedi. (Hatay/EVRENSEL)