Kaledran’da açılmak istenen mermer ocağı yaşam hakkını yok sayıyor
Antalya ve Mersin arasında arkeolojik sit alanı ve ormanlık alanı da içeren Kaledran'da açılmak istenen mermer ocağı için 4 Mayıs'ta keşif yapılacak.
Fotoğraf: Google Streetview
Ramis SAĞLAM
Antalya
Antalya’nın Gazipaşa İlçesi, Yakacık ve Anamur’un Anıtlı Mahallelerini içine alan Kaledran’da açılmak istenen mermer ocağıyla ilgili 4 Mayıs Perşembe günü keşif yapılacak. Keşif daha önce bilirkişiler tarafından farklı gerekçeler ile iki kez ertelenmişti.
Mersin 1. İdare Mahkemesi’nde açılan dava da su kaynaklarını, ormanları ve tarımsal üretimi tehdit eden mermer ocağı projesi için geçtiğimiz yıl başlatılan yol çalışmasında daha proje başlamadan yüzlerce ağacın kesilmesine neden olmuştu. Yüksek eğimli arazide açılan mermer ocağının heyelan riski oluşturacağı endişesi yaşanıyor.
ARKEOLOJİK SİT VE ORMANLIK ALANDA MERMER OCAĞI
Kaledran’da arkeolojik sit alanını da kapsayan yaklaşık 100 hektarlık ormanlık alan mermer ocağı yapılması karşılığında devlet eliyle özel bir şirkete verilmişti. Mermer ocağının yapılmak istendiği yerin yakınında 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı bulunuyor.
Çamlıpınar, Anıtlı ve Yakacık köylerinin sınırında açılacak olan mermer ocağı işletmesinin tamamı devlet ormanı arazisi içinde olduğuna dikkat çekilen dava dilekçesinde, ormanlık alan içerisindeki kızılçam ve meşe ağaçlarının yanı sıra, endemik türler ile koruma altındaki delice zeytin ağaçları ve nesli tükenme tehlikesi altındaki dağ keçisi ile oklu kirpi gibi birçok canlı türünün zarar göreceğine dikkat çekildi.
TARIM VE HAYVANCILIK ZARAR GÖRECEK
Dava dilekçesinde özellikle mermer ocağının işletilmesi sırasında ortaya çıkacak tozuma nedeniyle tarım, arıcılık, hayvancılık gibi faaliyetlerin zarar göreceğine vurgu yapılırken, mermer ocağının ruhsat sahasının yakınındaki biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla Anıtlı’daki “Gen Koruma Alanı”nın da zarar göreceğinin altı çizildi.
Köylülere ait zeytinliklerin, avokado ve badem bahçelerinin, evlerin olduğu bölgeye en fazla 200-300 metre uzaklıkta ruhsat sahası içindeki Asarkaya mevkiinde 1. Derecede Arkeolojik Sit Alanı da bulunuyor.
SU KAYNAKLARI ZARAR GÖRECEK
Birçok bitki örtüsünün yanı sıra su kaynaklarının da zarar göreceği belirtilen dava dilekçesinde, mermer ocağı faaliyeti sırasındaki tozuma ile ortaya çıkacak tozu engellemek için su kullanılması halinde, bu durumun su kaynaklarına da zarar vereceği ileri sürüldü.
ÇED raporunda da bölgenin özelliklerinin yeterince incelenmediği iddia edilirken, mermer ocağının gayrı sıhhi müessese ruhsatı almadığı, Anayasaya, Çevre Kanunu’na, ÇED Yönetmeliğine ve mevzuat hükümlerine aykırı olduğu ileri sürüldü.