Rusya-Ukrayna savaşını tırmandıracak gelişmeler

Bir yandan Rusya, Ukrayna’ya yönelik saldırılarını sürdürürken Belarus’a da nükleer silah konuşlandırması, diğer yandan Ukrayna’dan Rusya topraklarına yönelik paramiliter saldırıların artması, ABD’nin Ukrayna’ya F16 uçakları sağlama kararı, Ukrayna istihbaratının Putin’in suikast listesinin başında olduğunu açıklaması ve ABD’nin dünyanın en büyük savaş gemisini Norveç kıyılarına demirlemesi, bölgede savaşın derinleşeceğinin yeni işaretleri olarak bu haftanın gündemine damgasını vuran gelişmeler oldu.

DNİPRO’DA POLİKLİNİK VURULDU

Ukrayna’da yaşayan Rus aşırı sağcılardan oluşan iki paramiliter grubun pazartesi Rusya’nın sınır bölgesi Belgorod’a saldırmasının yankıları sürerken Rusya hafta boyunca Ukrayna kentlerine yönelik füze saldırılarını sürdürdü. Rusya’nın dün Dnipro kentindeki bir polikliniği füze saldırısı ile vurduğu açıkladı. En az bir kişinin öldüğü ve aralarında iki çocuğun da bulunduğu 15 kişinin yaralandığı duyuruldu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Dnipro kentindeki bir polikliniğe füze saldırısı düzenlendi. Şu ana kadar bir kişi öldü ve 15 kişi yaralandı. Saldırı sonrasında yaşananlarla başa çıkmak ve mağdurları kurtarmak için çalışıyoruz” dedi.

Rusya’nın perşembeyi cumaya bağlayan gece boyunca başkent Kiev’e de füze saldırısı düzenlediği ancak füzelerin hava savunma sistemleri ile engellendiği belirtildi. Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı günlük açıklamasında da “Bir S-300 füzesi Donetsk bölgesinin Karlivka bölgesindeki bir barajı vurdu” açıklaması yaptı.

BELARUS’A NÜKLEER SİLAH DEPOLANACAK

Haftanın bir başka önemli gelişmesi ise Rusya ile Belarus arasında imzalanan nükleer anlaşma oldu. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile Belarus Savunma Bakanı Viktor Hrenin, Belarus’ta nükleer silahın depolanmasına ilişkin belgeler imzaladı. Şoygu yaptığı açıklamada, söz konusu belgelerin uluslararası hukuka uygun olduğunu belirterek, “Rusya, Belarus’a nükleer silah vermiyor. Bu silahın üzerindeki kontrol ve bunun kullanılması ile ilgili karar Rus tarafına ait. Tehditlerin son derece keskin bir şekilde arttığı ve NATO’nun nükleer faaliyetlerinin aktifleştiği koşullarda, askeri nükleer alanında karşılıklı önlemler almak zorundayız” şeklinde konuştu.

Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko da dün gazetecilere yaptığı açıklamada nükleer mühimmatın ülkesine transferine çoktan başladığını bildirdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşmek için Moskova’da bulunan Lukaşenko taktik nükleer silahların Belarus’ta olup olmadığına dair bir soruya “Olabilir. Geri dönünce kontrol edeceğim” cevabını verdi.

EN BÜYÜK SAVAŞ GEMİSİ NORVEÇ’TE

Bu arada ABD’ye ait dünyanın en büyük savaş gemisi olan “USS Gerald R. Ford” Norveç’in başkenti Oslo’ya ulaştı. Ford’un liderlik ettiği taşıyıcı saldırı grubunda iki nükleer güçle çalışan saldırı denizaltısı, iki Ticonderoga sınıfı kruvazör ve bir destroyer filosu yer alıyor.  ABD Altıncı Filo Komutanı Koramiral Thomas E. Ishee, Oslo’dan ayrıldıktan sonra taşıyıcı saldırı grubunun “seyrüsefer özgürlüğü” operasyonlarını gerçekleştirmek üzere kuzeye, Kuzey Kutbu’na gideceğini açıkladı. Bu açıklama, devasa savaş gemisinin binlerce askeriyle birlikte Rus kıyı şeridinin yakınında seyredeceği anlamına geliyor. Donanmanın hangi silahları taşıdığı ise tam olarak bilinmiyor.

Öte yandan savaş gemisinin Oslo Körfezi’ne demir atması kentte de hareketliliğe neden oldu. ABD mürettebatı karaya çıkmaya da başladı.

Norveç Muhabirimiz Mahmut Algünerhan, Savunma Bakanı Bjørn Arild Gram'ın "Uçak gemisinin şu anda Norveç sularına ilk ziyaretini yapıyor olmasının Amerikalılarla olan iş birliğimiz açısından çok olumlu” ifadelerini kullandığını aktardı.

Rusya’nın Norveç Büyükelçiliği ise uçak gemisi için “Yaralayıcı bir güç gösterisi” nitelendirmesinde bulundu. Rusya Büyükelçiliğinden Timur Tsjekanov, Norveç Haber Ajansı NTB’ye gönderdiği açıklamada, “Kuzeyde askeri çözüm gerektiren herhangi bir sorun veya dış müdahalenin gerekli olduğu hiçbir konu olmadığını” belirterek, “Oslo’da, Rusya’nın Norveç’e doğrudan bir askeri tehdit oluşturmadığının kabul edildiğini düşünürsek, bu tür güç gösterilerinin mantıksız ve zararlı göründüğünü” kaydetti. (DIŞ HABERLER)