Gazeteciler kazandı: Hürriyet’te yetki Türkiye Gazeteciler Sendikasının

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Hürriyet gazetesinde toplu sözleşme görüşmelerine başlamak için yeterli çoğunluğa sahip olduğunu istinaf mahkemesinin tescillediğini açıkladı.

Hürriyet’te sendikalı çalışanlar 2019 yılında çoğunluğa ulaşmış ve TGS, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yetki başvurusunda bulunmuştu. Bunun üzerine gazetenin sahibi olan Demirören Holding, sendikalı 45 Hürriyet çalışanını geriye dönük olarak işten çıkarıp yine geriye dönük hayali işe alımlar yapmış, bakanlık da sendikanın yeterli çoğunluğu sağlamadığını açıklamıştı.

"İTİRAZLARIN HİÇBİRİ YERİNDE GÖRÜLMEMİŞTİR"

Üç yıl süren hukuki sürecin ardından Aralık 2022’de İstanbul 24. İş Mahkemesi, TGS’nin Hürriyet'te toplu pazarlığa başlamak için yeterli çoğunluğa sahip olduğuna hükmetmişti. İlk derece mahkemenin kararına rağmen Bakanlık, TGS’ye yetki belgesini vermek yerine istinaf yolunu seçmişti.

İstinaf mahkemesi ise gerekçeli kararını bu hafta yayımladı. TGS’den yapılan açıklamaya göre kararda şöyle denildi:

“İlk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya ve dosya içeriğine uygundur, aksine itirazların hiçbirisi yerinde görülmemiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesinin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalı bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.”

TGS’DEN BAKANLIĞA ÇAĞRI

“Yetkimizin, işverenin hukuka aykırı işlemleri nedeniyle gasbedilmesine izin vermeyeceğiz” denilen TGS açıklamasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığ’na çağrıda bulundu:

“Şimdi Bakanlığa bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Yapmanız gereken ilk derece mahkemenin ve istinafın kararlarına saygı duymaktır. Yaklaşık dört yıl önce gasbedilen yetki belgemizi bir an önce Sendikamıza gönderin ve toplu iş sözleşmesi sürecinin önünü açın. Hürriyet gazetesi çalışanlarını düşük ücret ve kötü çalışma koşullarına mahkûm etmeyin. Ekonomik ve sosyal haklarını iyileştirmek için sendika çatısı altında mücadele etmek anayasal bir haktır, çiğnemeyin. Haklılığımızı ikinci defa tescil eden bu kararın medya sektöründe orman kanunlarına son verme mücadelemizde bir dönüm noktası olmasını diliyoruz.”

Bu süreçte Bakanlığın itirazı durumunda, Yargıtayın da istinaf kararını onaması hâlinde TGS, Hürriyet’te toplu sözleşme masasına oturacak.

TUNA: HAKLI OLDUĞUMUZU BİLİYORUZ

Hürriyet gazetesinden 2019’da çıkarılan 45 gazeteciden biri olan TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna, "İstinaftan gelen haber sevindirici ancak sürpriz değil. Biz haklı olduğumuzu biliyoruz” dedi.

Hürriyet’te örgütlenerek yeterli üye sayısına 4 yıl önce ulaştıklarını ancak bunu Bakanlığa bunu kabul ettiremediklerini aktaran Tuna, “Sayılar ve deliller apaçık ortada olmadığından değil, Bakanlık durumu kabul etmek istemediğinden” ifadelerini kullandı.

İŞTEN ÇIKARMA, İSİMSİZ ÇALIŞANLAR, BAŞKA ŞİRKETLER…

Başvurularından sonra Demirören Holding’in çoğunluğu kaybettirmek için türlü yöntemlere başvurduğunu anlatan Tuna, yaşananları şöyle anlattı:

“Ben dahil 45 çalışanını haklarını gasbederek işten çıkardı, holdingin başka şirketlerinde çalışan isimleri Hürriyet çalışanı gibi gösterdi, Hürriyet’te çalışanları başka şirkette gösterdi… Tüm bunlar cezasız kalırken mahkemede haklılığını ispat etmeye mecbur bırakılan biz olduk.”

"YARGI SÜREÇLERİ DAHA FAZLA UZATILMAMALI"

Tuna şöyle devam etti:

“Bu tek örnek bile bize iktidarın işçinin değil işverenin yanında durduğunu gösteriyor. Yetki tespit davaları Türkiye’de sendikalaşmanın önündeki en büyük engellerden biri. İşveren haklı bir gerekçe göstermek zorunda bırakılmaksızın itiraz edebiliyor. Davaların sonuçlanması yıllar sürüyor. Biz artık sonucu belli bu yargı sürecinin daha fazla uzatılmamasını, bir an evvel yetki belgemizi almayı ve Hürriyet’teki meslektaşlarımızın daha iyi koşullarda, daha iyi ücretlerle çalışabilmesi için emek harcamayı istiyoruz. Böylece Hürriyet çalışanları sadece daha iyi ekonomik haklara sahip olmayacak, daha iyi gazetecilik yapabilecekler. Editöryel süreçler üzerindeki patron baskısı da hafifleyecek.” (MEDYA SERVİSİ)