20 Haziran 2023 14:08
/
Güncelleme: 13:14

Konak Zorlu Projesi bilirkişi raporu: Proje yapı ruhsatı ve imar planlarına aykırı 

Şehir Plancıları Odası tarafından yargıya taşınan İzmir "Zorlu Konak Projesi" bilirkişi raporunda projenin Yapı Ruhsatı ve İmar Planlarına aykırı olduğu belirtildi. 

Konak Zorlu Projesi bilirkişi raporu: Proje yapı ruhsatı ve imar planlarına aykırı 

Fotoğraf: Evrensel 

Ramis SAĞLAM 
İzmir  

Tartışmalı İzmir "Zorlu Konak Projesi" kent gündemindeki yerini korumaya devam ediyor. İzmir Büyükşehir ve Konak Belediyeleri tarafından “gökdelen” olmayacağı duyurulan Zorlu Konak Projesi 134 metre yüksekliğiyle meslek odalarının tepkisini çekmişti.  

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, planlar arasında uyumsuzluk olması sebebi ile mevzuat gereği 2018 yılında Zorlu Gökdelen Projesine ruhsat verilememesi savunulmuştu.   

Kamuya ait yolların proje alanına dâhil edilmesi ile ruhsatın düzenlenmesi tepkilere neden olurken, yüksek yapıların yapılaşma yükseklikleri Büyükşehir Belediyesi tarafından 84 metre ile sınırlandırılmasına karşın yeni ruhsat Konak Belediyesi tarafından 134 metre olarak verilmişti.

TMMOB Şehir Plancıları Odası (ŞPO) ruhsat ve imar planı değişikliğini yargıya taşıdı. İzmir 2'inci İdare Mahkemesi'nin istediği bilirkişi raporu hazırlandı.  

Bilirkişi Raporunda, ruhsat dayanağı olan 1/1000 ölçekli uygulamanın imar planına ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu belirtilirken, 3194 Sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuata da aykırı olduğu vurgusu yapıldı.  

PARSEL BAZINDA EŞİTSİZLİKLER  

Bilirkişi raporunda uyuşmazlığa bütün olarak bakıldığında, salt parsel ölçeğindeki müdahalelerle çözülemeyeceği, parseller özelinde plan bütününde öngörülmeyen eşitsizlikler yaratacağı savunuldu.  

 Mevzuat ile zorunlu kılınan bina yüksekliği belirlenmesiyle birlikte gündeme gelen planlama sorununa dikkat çekilen bilirkişi raporunda, parsellerdeki özgül koşulların kısıtlayıcı ve çözümlenmesinin olanaklı olmadığının altı çizildi.   

 Yüksek yapıların konumlanmasında, kentin imgesinin oluşumu ve geleneksel doku ile dengeli bir ilişkinin kurulmasını, salt belirli parsellerle sınırlandırılmasının, planlamanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu ifade edilirken, “Temel yaklaşımın kent bütününde planlamanın eşitlik ilkesi de gözetilerek kat sayılarına ilişkin yapılaşma koşullarının bütüncül bir anlayışla ele alınması gerekir” denildi. 

“MİNİMAL MÜDAHALELER ÇÖZÜM DEĞİL”

Kentsel siluetin belirleyici ve bağlayıcı olduğunun altı çizilen bilirkişi raporunda, “Kentsel altyapının yeterliliği gibi kentin yaşanabilirlik koşullarının doğrudan etkileyici bir dizi parametrenin de içinde yer aldığı bir ele alışı gerekmektedir. Benimsenmesi gereken yaklaşımın dava konusu olan alan ve çevresinde görsel ilişkinin sağlanması için parseller ve çevresi için mağduriyet yaratabilecek kat düzenlemesi olan minimal müdahalelerin değil, planlamanın eşitlik ilkesine ve plan bütünlüğüne uygun olarak uzun erimli, bütüncül çözümlere ihtiyaç vardır” ifadelerine yer verildi.

NE OLMUŞTU? 

2022 Ocak ayında açıklama yapan TMMOB’a bağlı meslek odaları 1/1000 plan arasında uyumsuzluklara dikkat çekerek, uyuşmazlıklar durumunda alt ölçekli planın (1/1000) mevzuat gereği üst ölçekli plana (1/5000) 6 ay içinde uyumlu hale getirilmesi gerekirken ne yazık ki geçen sürede bu uyumsuzlukların giderilmediğini dile getirmişti.    

2020 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğin imar planlarında yüksekliği serbest olarak belirlenen alanlarda yükseklik belirlenene kadar ruhsat verilemeyeceğinin açıkça ifade edilmesine rağmen 2021 yılında verilen tadilat ruhsatında bu yönetmelik dikkate alınmamıştı. Ruhsat verilen alanda 2 yıl içinde inşaat başlamadığı için ruhsat iptal edilmemesi hukuksuzluk olarak değerlendirilmişti.

Evrensel'i Takip Et