CHP’li Gamze Taşcıer: Sorun nafakanın süresi değil, ödenmemesi
CHP’li Gamze Taşcıer Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın “Süresiz nafaka bence adil bir durum değil" sözlerine tepki göstererek; ortada bir sorun varsa bunun “ödenmeyen nafakalar sorunu” olduğunu söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın, “Süresiz nafaka bence adil bir durum değil. Mağdur olan erkeklerimiz varsa onun da yanındayız” sözlerine tepki gösterdi. Kanunda ‘süresiz nafaka’ ibaresinin sonsuza dek sürmesi anlamına gelmediğini vurgulayan Taşcıer, ortada bir sorun varsa bunun “ödenmeyen nafakalar sorunu” olduğunu, bu nedenle şiddet gören kadınların bile boşanamadığını söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, “İktidardakiler de kadınları ikinci sınıf insan olarak gören bu aklı memnun etmek için çabalamayı sürdürüyor. Kadınlarla ilgili bir bakanlığın başında olan yeni bakanın maalesef bu girişime omuz vermesi üzüntü verici. Daha önce defalarca kez söyledim, yine söylüyorum. Türkiye’de ‘süresiz nafaka’ diye bir şey yok. Sayın bakanın kanunu okumadan fikir sahibi olmasını hayretle takip ediyorum. Kanunda ‘süresiz nafaka’ ibaresi yer alsa da, bu sonsuzluğa dek süren değişmez bir hüküm değildir. Çünkü aynı kanunda nafakanın nasıl kaldırılacağı da yazıyor. Dolayısıyla belirli koşullar sağlandığında kalkabilen bir hüküm sınırsız, sonsuz, ebedi değildir. Bunun böyle olduğunu iddia edenler, algıları yönetmeye çalışıp destekçi bulmaya çalışıyorlar” dedi.
"NAFAKA ERKEĞE DE BAĞLANABİLİR"
Nafakanın sadece kadınlara değil, erkeklere de bağlanabildiğini ifade eden Taşcıer, boşanma sonucu hangi taraf yoksulluğa düşüyorsa, kusuru daha ağır olmamak kaydıyla, nafakanın ona bağlandığını dile getirdi. Ancak buna rağmen “Neden hep kadınlar nafaka alıyor” diye sorulduğunu belirten Taşcıer, “Bunun sebebi kadınlar değil, toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Maalesef çocuk bakımı ve ev sorumlulukları kadının ‘mecburi’ görevi olarak görüldüğü için, bir çok kadın evlilik sonrası çalışma hayatından koparılıyor. Yıllarca çalışamayan, hatta çalıştırılmayıp bir anlamda eve kapatılan bir kadın, boşanıldığında doğal olarak yoksulluğa düşen taraf oluyor ve nafaka bağlanıyor. Kadın düşmanları ise birkaç istisnai durum üzerinden algı yaratmaya çalışıyor. Bu kişiler aslında kadınları ikinci sınıf insan gördükleri için, evlilik birliğinin bozulması sonrası bir sorumlulukları olmasını kabullenemiyorlar” dedi.
"NAFAKADA SÜRE SINIRLAMASI BOŞANMA HAKKINI ENGELLER"
Öte yandan nafakaların yaklaşık yüzde 20'sinin ödendiğini, bu yüzden ortada bir sorun varsa bunun “ödenmeyen nafakalar sorunu” olduğunu vurgulayan Taşcıer, “Sırf nafaka vermemek için adreslerini gizleyen, edindikleri malları akrabaların üzerine geçiren, sigortasız çalışanlar var. Yıllarca eve kapatılan ve çalışma hayatından koparılan kadınlar yoksulluğa bile değil, doğrudan sefalete saplanıp kalıyor. Bağlanan ama ödenmeyen üç kuruş nafakayı alabilmek için hukuk mücadelesi bile veremiyorlar. Ama öyle bir anlatılıyor ki sanırsınız kadınlar aldıkları nafaka ile sefa içerisinde yaşıyorlar. Elbette böyle bir durum yok. Kanunlar istisnai bir kaç örneğe bakılarak düzenlenmez. Hele hele, nafaka için öne sürülen süre sınırı meselesi, boşanma hakkına dolaylı bir engelleme olur. Kadınlar evliliklerinde şiddet görse dahi boşanmayı göze alamayacakları bir ortama sürüklenir” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et