İş bırakan AĞAÇ AŞ işçisi kadınlar: Emeğimizin karşılığını istiyoruz
Saraçhane’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) binası önünde toplanan Ağaç AŞ’deki kadın işçilerle iş koşullarını ve eylem sürecini konuştuk.
İstanbul Saraçhane'de bir araya gelen DİSK’e bağlı Birleşik Tarım-Orman İşçileri, Ağustos 2023 | Fotoğraf: Özlem Abayoğlu/Evrensel
Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul
İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Ağaç AŞ’de çalışan DİSK’e bağlı Birleşik Tarım-Orman Sendikası (BTO-SEN) üyeleri ücretlerinin iyileştirilmesi talebiyle süresiz eylem kararı aldı. Eylem için Saraçhane’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) binası önünde toplanan Ağaç AŞ’deki kadın işçilerle iş koşullarını ve eylem sürecini konuştuk. Tuvalet bulamamaktan yemek ücretlerinin yeterli olmamasına kadar birçok sorunla karşı karşıya kalan kadınlar, “Yalnızca hakkımız olanı istiyoruz” diyor.
"SICAK SOĞUK DEMEDEN ÇALIŞIYORUZ"
Parklara çiçek dikimi, sahil ve park temizliği gibi işleri yapan kadın işçiler bazen sabah ezanıyla kalkıp işe geldiklerini, sabahın 6’sında iş aldıklarından bahsediyor. Kadın işçilerden biri kollarındaki yaraları göstererek, “Dikenlerin, toprağın içinde bizim işimiz. Kollarımız, bacaklarımız dikenlerle dolu, yara bere” diyor. Hava şartları ne olursa olsun çalıştıklarını söyleyen kadın işçi, havaların çok sıcak olduğu zamanlarda ‘Dışarı çıkmayın’ uyarıları yapıldığında iş başında olduklarını örnek veriyor. Aşırı sıcaktan korunmak için de kendilerince yöntemler geliştirmişler: “Bazen sıcaktan korunmak için kısa süreli ağaçların altına giriyoruz. Fıskiyelerle üstümüzü ıslatıp, biraz serinlemeye çalışıyoruz. Kışın bazen izin veriyorlar, çok iş olmuyor.”
"TUVALETLERİ KULLANAMIYORUZ"
Ağaç AŞ işçileri geçtiğimiz 3 yıl içerisinde yaşadıkları sorunların çözülmesi için eylemler yapmıştı. Ağaç AŞ’nin önceki eylemlerine oranla bu eylemde kadın işçiler daha fazlaydı. “Artık canımıza tak etti” diyen kadınlar şunları anlatıyor: “Biz parklarda, bahçelerde, sahillerde hatta tepelerde bile çalışıyoruz. İş koşullarımız ağır. Yakında market bile olmayan yerlerde çiçek dikmek için çalışan arkadaşlarımız var. İBB’nin tuvaletini kullanmamıza bile müsaade edilmiyor bazen. Camilere de almıyorlar. Tuvalet ihtiyacımızı hastanelerde gideriyoruz. Çünkü üstümüz başımız çamur oluyor. Biz kadınlar erkek işçilere oranla daha da zorlanıyoruz. Regl günlerimizde tuvalete giremediğimiz oluyor. Sağlıksız koşullarda çalışıyoruz.”
"ÇANTAMDA EVDEN GETİRDİĞİM YEMEĞİM VAR"
Yemek verilmediğini, sadece 2 bin lira yemek ücreti ödendiğini anlatan kadın işçilerden biri, “Günlük 80 liraya dışarıda doğru düzgün bir şey yenmiyor. Sırtımdaki çantamda evden getirdiğim ekmeğim var. Ekmek arası peynir ya da akşamdan yaptığımız yemekleri getiriyoruz yanımızda” diyor.
Kadın işçiler tüm bunlara rağmen aldıkları ücretin asgari ücretin de altında kalmasına öfkeliler: “Yemek ve yol parasını çıktığında 10 bin küsur maaş alıyoruz. Bize kaşıkla verip kepçeyle geri alıyorlar. Pazarda domates 30 lira. Artık onu almaya bile çekinir olduk. Kiralar desen aldı başını gitti. Asgari ücretle bile geçinmek zorken biz neredeyse 6 ay asgari ücretin altında çalışıyoruz” diyor.
Bu eylemden beklentilerini de soruyoruz kadınlara. İBB iştiraki, Boğaziçi AŞ’de çalışan Genel-İş üyesi işçilerin sözleşmesindeki hakları talep eden işçiler, “Maaşları yüksek ve çalışma şartları iyi. O arkadaşlar aldılarsa biz de alabiliriz. Hepimize yeterli ücret ödeyebilirler” diyor.
"BURADAKİ KADINLARI GÖRÜNCE GÜÇLÜ HİSSETTİM"
Kadınların birçoğu işten atılma kaygısı nedeniyle önceki eylemlere katılmadıklarını söylüyor. İlk defa Saraçhane’de gerçekleşen eyleme katılan kadın işçilerden biri, “Buraya gelene kadar, ilk defa da geldiğim için içimde bir korku vardı. Buraya gelince geçti” diyor: “Burada kalabalığız. Aynı işte çalışan, farklı şantiyelerdeki arkadaşlarımı gördüm. Biz yalnızca hakkımızı arıyoruz. Birlikte olunca, burada kadınları da görünce güçlü hissettim.”
Eylemlere katılmaya devam edeceğini söyleyen kadın işçi, “Bundan sonra ben buradayım. Arkadaşlarımla birlikte mücadele edince bizi kovamazlar” diyor. Şantiyedeki iş arkadaşlarının da gelmek istediğini ama gelmediğini anlatan kadın işçilerden biri, “Ekmeklerinden olmaktan korkuyorlar ama gelmezlerse de emeklerinin karşılığını alamayacaklar. Burada hep birlikte olmamız lazım” diyor.