Kaz Dağı’nda 2 kez iptal edilen projeler yeniden gündemde: Tarım alanlarını yok edecek

Özer Akdemir
İzmir

Dünyada Alplerden sonra oksijenin en bol olduğu dağ olarak bilinen, mitolojide “tanrıların dağı, bin pınarlı İda” olarak geçen, tarım ve hayvancılık varlığının yanı sıra turizmde de önemli bir gelir kapısı olan Kaz Dağı yöresinde altın madeni ve JES kabusu bitmek bilmiyor. Kaz Dağı’nın eteklerindeki Ayvacık’ta daha önce ÇED süreçleri çeşitli gerekçelerle sonlandırılan altın ve JES projeleri yeniden gündeme geldi. Her iki proje için ÇED süreçlerinin yeniden başlaması yöre halkını bir kez daha hareketlendirdi.

MADEN SAHASI TARIM ARAZİLERİ İLE KAPLI

Kısacık köyü yakınlarındaki altın madeni projesi için Pumice Madencilik isimli şirketin 3. kez ÇED başvurusu yapması üzerine Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 14 Kasım Salı günü Kısacık köyünde ÇED halkı bilgilendirme toplantısı yapılmasına karar verdi.

Yörede yaşayan yurttaşları tekrar hareketlendiren bu gelişmeye dair açıklama yapan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, altın madeni işletilmek istenen bölgenin tarım arazileri ile kaplı ve yörenin su deposu olduğunu vurguladı. Maden alanının Kısacık köyüne 500, Güzelköy’e 1000, Baharlar’a 1900 metre uzaklıkta olduğunun aktarıldığı açıklamada, Koşuburnu köyünün domates tarlalarını sulayan Akçin Göletinin ÇED alanının hemen altında olduğuna ve Ayvacık Barajını besleyen su kaynaklarının da ruhsat alanı içinde olmasına dikkat çekildi. Projenin bölgenin su kaynaklarına, ormana ve yabani yaşama büyük zarar vereceğinin belirtildiği açıklamada, “Bölge doğal ormanlar ve verimli tarım arazileriyle kaplı, aynı zamanda Ayvacık ilçesinin su kaynağı” ifadelerine yer verildi.

BÜYÜKHÜSUN JEOTERMAL SONDAJLARI DA HORTLADI!

Ayvacık bölgesinde yeniden başlatılan bir diğer yıkım projesi ise Büyükhüsun köyü yakınlarındaki jeotermal kaynak arama sondajları oldu. Bakrom AŞ adlı şirket tarafından Antik Assos Kenti yakınlarında yapılmak istenen jeotermal sondajlarına verilen “ÇED gerekli değildir” kararı 118 yurttaş ve kurumlarca açılan dava sonrası şubat 2021 yılında Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Şirketin mahkeme kararının ardından yeniden başvurusu üzerine 7 Kasım tarihinde Ankara’da, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı yapıldı. Büyükhüsun muhtarı ve köylüleri, Kozlu köyü muhtarı, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Tema Vakfı, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneğinin yanı sıra Çanakkale Milletvekilleri Özgür Ceylan ve İsmet Güneşhan’ın da katıldığı toplantıda bir kez daha jeotermal projesinin istenmediği dile getirildi. Şirketin sunumunun ardından katılımcılar söz aldı. 4 bin hektarlık ruhsat alanı olan projenin doğayı talan edeceğini vurgulayan katılımcılar aynı zamanda projenin tarım, hayvancılık ve turizme darbe vuracağını, köylünün geçimlik arazisinin elinden alınacağını dile getirdiler. Projede hiçbir kamu yararının olmadığını belirten katılımcılar, projeye karşı 1 gün içinde toplanan 1578 yurttaşın imzalarını da bakanlığa ilettiler.

ŞİRKET YENİ ÇED İÇİN BAŞVURDU

Yöredeki maden ve jeotermal projelerinden ilki olan Kısacık köyü yakınlarındaki altın madeni projesi için Pumice Madencilik adlı şirketin başvurusu üzerine 2015 yılında ÇED süreci başlatılmıştı. 2017 ve 2018 yıllarında halkın kararlı mücadelesi ve uzman raporları sonrası bu ÇED süreçleri sonlandırılmıştı. ÇED süreçleri iki kez sonlandırılan şirket, ruhsat sürecinin dolmasına kısa bir zaman kala geçtiğimiz aylarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yeniden başvuruda bulundu.