Bakan Tunç: Bireysel başvuru hakkını biz getirdik, geriye dönmek söz konusu değil
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Bireysel başvuru hakkını biz getirdik. Geriye dönmek diye bir durum söz konusu olamaz" dedi.
İLGİLİ HABERLER
Erdoğan "İsrail bir terör devletidir" dedi ama yine somut bir yaptırımdan söz etmedi
Özgür Özel: Erdoğan aklını başına topla, sende Anayasa'yı değiştirecek sayı yok
Bahçeli olanca nefesiyle AYM'ye saldırdı: Ya kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalı
Akşener: Yargıtaydan bir dairenin AYM'yi hedef göstermesini hiçbir koşulda kabul etmeyiz
Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay arasındaki çatışma sürerken Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan AYM'ye bireysel başvuru hakkına ilişkin açıklama geldi.
AKP Meclis grup toplantısı öncesi konuya dair soruyu yanıtlayan Tunç, "Bireysel başvuru hakkını biz getirdik. Geriye dönmek diye bir durum söz konusu olamaz" dedi.
Bakan Tunç, şunları kaydetti:
"Yeni bir anayasa asıl hedef. Ama bu mümkün olmazsa önümüzdeki sıcak sorunu ortadan kaldırabilecek -parlamentonun, milletvekillerimizin yetkisinde bu- bireysel başvuruyu daraltmadan, vatandaşlarımızın hakkını koruyarak, bu konuda geriye gidiş olmadan, bu belirsizliği ortadan kaldıracak kısmi anayasa değişikliği de olabilir. Başka ne olabilir? Anayasa Mahkemesinin kuruluş kanunu 49 ve 50'de ve Ceza Mahkemesi Kanunu'nun özellikle yargılamanın yenilenmesiyle ilgili usül hükümleriyle çelişen hususlarda eksiklikler tespit edilebilir. Bunları TBMM'nin gündemine getirerek, tartışarak, görüş farklarını ortadan kaldıracak kanun değişiklikleri de yapılabilir."
Erdoğan ise grup toplantısında yaptığı konuşmada konuyla ilgili şunları söyledi:
"Yargıtayın yaptığı açıklamalarda dile getirdiği serzenişleri elbette göz ardı edemeyiz. Ama devlet başkanı sıfatıyla bize bu tartışmada hüküm vermek değil, hakem olmak düşer. Kişisel eleştirilerimizi baki tutarak iki yüksek yargı organı arasındaki içtihat farklarının kalıcı bir şekilde giderilmesi için gayret göstereceğiz. Sorunun acil çözümü, konuyla ilgili anayasal ve yasal değişikliklerin süratle yapılmasından, kalıcı çözümü ise yeni ve sivil bir anayasadan geçmektedir. Bunun adresi de yüce Meclistir. Cumhur İttifakındaki ortaklarımızla ve sürece katkı vermek isteyen diğer siyasi partilerle bir çözüm yolu bulacağımıza inanıyorum."
NE OLMUŞTU?
Can Atalay, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edildikten sonra 14 Mayıs'ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde TİP'ten milletvekili seçilmişti.
Atalay'ın, "milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle yaptığı başvuru, Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından reddedilmişti. Bunun üzerine Atalay için Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılmıştı.
Süreç devam ederken Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı. AYM de başvuruyu kabul ederek 25 Ekim'de oy çokluğuyla Can Atalay'ın "seçilme hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine hükmetmişti. Kararda Atalay'ın tahliye edilmesi gerektiği vurgulanmıştı.
AYM'nin kararı, Gezi davasına bakan ve hükmü veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti. Mahkeme ise kararı Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, AYM kararına rağmen Atalay’ın tahliyesini reddederken, hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı da almıştı. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et