Akıl ve bilimi uygulamak yerine afetler kadere indirgeniyor

Behram KAYA
Öv-Der İzmir Şube Başkanı

Milli Eğitim Bakanı deprem nedeniyle okulları gezerken, “Kader ve imtihana hazırlıklı olunmalı” diye bir cümle söylediğini haberlerde duyduk. Bakan bey bununla neyi anlatmak istiyor? Bilim yuvası olan okullarda çocuklarımızı ölüm ötesi dünyaya mı hazırlıyor? Öncelikle yaşadığı bu dünyanın adil, mutlu ve yaşanır hale getirilmesi gerekirken, bunun eğitimin de temel amacı olduğu bilindiği halde neden kader ve imtihan ve ne için?

21. yüzyılda akıl ve bilim kullanılarak deprem, sel, yangın, fırtına vb. gibi doğa olaylarından kurtulmanın yol ve yöntemleri binlerce örneklerle ortaya konmuş ve uygulanmıştır. Bu gibi afetlerden burnu bile kanamadan kurtulan sayısız örnekler vardır. Eğer akıl ve bilimi kullanmaz ve işi kadere havale edersiniz bedeli ağır olur. Bunun için tarihi bilmek ve dersler almak yeterlidir. Maalesef bizde bu yok. Çünkü özellikle son yıllarda eğitim planlaması ve programlarında bilimsel içerik yerine ağırlıklı olarak dinsel konular yerleştirilmekte, ÇEDES projesi ile adeta dindar bir nesil yetiştirilmesi istenmekte. Sanki İslam inancını yeniden edinmişiz gibi.

Siyaset dahil her alanda inanç kullanılarak aslında zarar verilmektedir. Ortak değerler aşınarak yıpratılmakta, laik demokratik kültür yok edilmektedir. Bundan cesaret alan bazı işgüzar okul müdürleri de kafalarına göre Samsun’da ki bir okulda kız öğrencilere "İslam’ın kız belgesi" gibi, belgeler dağıtmakta. Karma eğitimi kaldırma girişimleri ve 4-6 yaş okul öncesi çocuklara mescit açılması için bütçe ayırmak. Bir öğün ücretsiz yemeği çok gören bakanlık özel okullara desteğini esirgemeyen, devlet okullarının yükünü velilere yasa çıkararak yüklemektedir. Okulların fiziki şartları giderilerek, yeterli ödenek ayrılmasını, eğitimin parasız, bilimsel ve laik demokratik bir içerikle verilmesini, ÇEDES denen uygulamanın derhal geri çekilmesini, çocuklarımızın bilgili, bilinçli, adil, eşit ve özgüven içinde yetişmesini veliler olarak istiyoruz.