Ford Otosan işçisi: Üretime dokunmayan eylemlerle nereye kadar?
Ford işçisi sözleşme sürecini yazdı: "İçerideki sessizlik sizi rahatlatmasın, bu sessizlik bir şeyleri biriktiriyor! Bu birikimin de patlaması an meselesi!"
Ekran görüntüsü Ford Otosan tanıtım videosundan alınmıştır.
Ford Otosan işçisi
Kocaeli
Elimizde kocaman bir paket fabrikanın kapısından çıkıyoruz. Kimimiz bunu şimdi kim taşıyacak diye düşünüyor, kimimiz de satsak ne kadar eder diye. Merak ettik baktık ama net bir fiyatı yok, bazısı 2 bin diyor bazısı 4 bin. Hepimiz bir noktada hemfikiriz, patronun kendi markasından bedavaya bize dağıttığı çikolataya ihtiyacımız yok. Bunun yerine parasını verseydi çok daha iyi olurdu diyoruz. Çünkü artık geçinmenin ne kadar zor olduğu ile ilgili birbirimize yakınmaktan bıktık usandık.
Fabrikamız Ford Otosan, biz sözleşme sürecindeyiz. Sürece dair hiçbir şey yok, ilginçtir ki bu sene sus payımız olan altını da alamadık. Zaten alsak da sadaka gibi geliyor, yine can sıkıcı bir tarafı var. Bunun da sözleşme ile güvence altına alınması gerekiyor.
Diğer taraftan fabrikanın düzenlediği yemeklere katılmadığımız için sürekli baskıya maruz kalıyoruz. Ancak bu süreç bize şunu gösterdi, yemeği boykot edeceğimizi söylememiz bile onları korkuttu. İstedikleri o mutlu aile tablosunu vermedik. Elbette gidenler de oldu ancak sayı o kadar düştü ki organizasyonlar bile değişti. Fabrika yönetimi her etkinliği bilerek kendi ekibine bıraktı. Katılım sayısı yükselsin diye uğraştılar ama istedikleri gibi gitmiyor. Burada mesele eylem birliğinin olmasıydı. Hep beraber yemeğe gidip orada başka bir şeyler planlasaydık bu da onları korkuturdu. Mevcut durumda boykot daha mantıklıydı ve neredeyse istediğimiz etkiyi de aldık sayılır. Memnun değiliz ve onları da memnun etmeyeceğiz demenin bir başka yolu oldu bizim için. Aynı şekilde TOFAŞ işçisi kardeşlerimizin yaptığı konsere gitmeme meselesi de bence hepimiz için önemli diye düşünüyorum.
Dediğim gibi sözleşme sürecindeyiz ancak geçen güne kadar sendikanın (Türk Metal) hiçbir eylemi yoktu. Birleşik Metal-İş’in yaptığı eylemler bizim sürekli konuştuğumuz bir gündem haline geldi. Tabii bir de çoğumuz bir şeyler değişsin istiyoruz. Sendika bizden önce davranmış olmak isteyecek ki yemekhanelerde çatal bıçak vurma eylemi yaptı.
Çatalla bıçakla olacak şeyi artık geçeli çok oldu. Üretime dokunmayan, patrondan değil işçiden alan hiçbir eyleme ihtiyacımız yok. Hatları durdururuz üretim yapmayız, eylem dediğin de böyle olur. Ayrıca bu çatal bıçak eylemleri bize ek zam sürecini de hatırlattı. O dönem biz bunu yaptığımızda atılan arkadaşlarımız olmuştu. Atılmalarına sendika öncülük etmişti. Şimdi ise bizden o çatalı vurmamız isteniyor.
Elbette vururuz, birçok eylemde birlik haline gelebiliriz. Ancak şunu da çok açık söylemek lazım, ya üretime dokunursunuz hep beraber oluruz ya da dokunmazsanız, işçinin sabrı taşar. İçerideki sessizlik sizi rahatlatmasın, bu sessizlik bir şeyleri biriktiriyor! Bu birikimin de patlaması an meselesi!