Sabahat Tuncel açlık grevine başlıyor
Tutuklu Kürt siyasetçi Sabahat Tuncel, Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin son bulması ve Kürt sorununa demokratik çözüm için yarın açlık grevine başlayacağını duyurdu.
Sebahat Tuncel | Fotoğraf: MA
Kobane davasından tutuklu bulunan Kürt siyasetçi Sabahat Tuncel, 34 aydır kendisinden haber alınamayan PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin son bulması ve Kürt sorununa demokratik çözüm için cezaevlerinde başlatılan açlık grevine katılacağını açıkladı.
Türkiye’nin 40 yıldır savaş ve ölüm ile Kürt sorununu çözmeye çalıştığını ancak bunun çözüm olmadığını vurgulayan Tuncel, "28 Aralık itibarıyla Sincan Kadın Cezaevinde devam eden dönüşümlü açlık grevine Mukkades Kabak, aynı koğuşta kaldığım Melek Kartal ile başlıyoruz" dedi.
"YOL AÇMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Mezopotamya Ajansının haberine göre avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajda, yarın itibarıyla açlık grevine başlayacağını açıklayan Tuncel, mahpusların Kürt sorunun barışçıl yollarla çözülmesi için yol açmaya çalıştığını ifade etti.
Tuncel, “Kürt sorunun çözümü, Türkiye’nin demokratikleşmesi için Kürt siyasi hareketi, Kürt halkı kadınları yıllardır mücadele ediyor. Kürt halkının dili, kimliği ve kültürünü yok sayan, varlığına yönelik hem içeride hem dışarıda devletin tüm zor ve şiddet araçlarını devreye koyan iktidarın Kürt düşmanı politikası Türkiye’yi hukuk devleti olmaktan çıkarmıştır” dedi.
"SEÇİM MALZEMESİ HALİNE GETİRİYORLAR"
Uyuşturucunun, mafyanın, şiddetin kol gezdiğini; toplumun ahlaki ve politik çöküntüye uğradığını söyleyen Tuncel, “Gençleri kendi iktidarları için kurban etmekten çekinmedikleri, gençlerin ölümünü seçim malzemesine çevirecek kadar etik ve ahlaki değerlerden, toplumsal değerlerden yoksun oldukları son süreçte yaşanan gelişmelerde bir kez daha açığa çıkmıştır" ifadelerini kullandı.
Tuncel, "Yaşanan bu çürüme, yozlaşma, ekonomik-siyasi krize dur demenin yolu Türkiye’de yaşayan Kürt halkının varlığını tanımak, Kuzey Doğu Suriye, Irak Federe Kürdistan ve İran Kürdistan’ında yaşayan Kürt halkıyla dostluk ve dayanışmayı esas almaktır” diye kaydetti.
"TÜRKİYE'Yİ BU POLİTİKALARDAN VAZGEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ"
Sınır ötesi operasyonlara değinen Tuncel, "Türkiye’nin hem Rojava’ya hem de Federe Kürdistan bölgesine yönelik saldırılarında siviller zarar görmekte, Kürdistan coğrafyasının ekolojik dengesi bozulmaktadır. Saldırıları kınıyor, Türkiye’yi bu politikalardan vazgeçmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
"YAŞAMA, YAŞATMA SEÇENEĞİ VAR"
Tuncel, Türkiye’nin 40 yıllık süreçte Kürt sorunu "zor aygıtları" ve "güvenlikçi politikalar" ile çözmeye çalıştığını ancak bu durumun sorunu daha da ağırlaştırdığını dile getirdi. Başka seçeneklerin de olduğunu belirten Tuncel, bunun “yaşatmak” olduğunu söyledi. Tuncel, şöyle devam etti:
“Yaşama ve yaşatma üzerinden, kardeşlik, dostluk, bir arada yaşamak seçeneği var. Bunun yolu da diyalog ve müzakeredir. Bu konuda Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan çözüm için hazır olduğunu, bu konuda muhatap aradığını kamuoyuna seslenme fırsatı bulduğunda söylemiştir. Çözümden kaçan Kürtler değil, Türkiye’dir. Kürtlere karşı yüzyıllardır uygulanan inkar-imha ve asimilasyon politikası AKP-MHP-Ergenekon faşist ittifakı tarafından güncellenerek uygulanmaktadır."
"AÇLIK GREVİNE BAŞLIYORUZ"
"Türkiye işçi sınıfının, emekçinin barıştan çözümden yana olan Kürt halkından gelen barış ve çözüm çağrılarına cevap vermesi, iktidarı da bu konuda adım atmaya zorlayacaktır. Barış için herkesin sorumluluk üstlenmesi gerekir. Cezaevinde olan biz Kürt siyasi tutsaklar olarak bu sorumluluğu üstleniyoruz. Ancak cezaevinde yapabileceklerimiz sınırlıdır. O nedenle biz ‘Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Demokratik Çözüm’ diyerek bedenimizi açlığa yatırıyoruz. Açlık grevleri etrafında barış ve çözüm için örgütlenmeye mücadeleye davet ediyoruz sizleri. Biz içeriden, siz dışarıdan mücadeleyi yükselterek karanlığı aydınlığa çevirebilir, halkların arasına örülen bu duvarı yıkabiliriz. 28 Aralık itibarıyla Sincan Kadın Cezaevinde devam eden dönüşümlü açlık grevine Mukkades Kabak, aynı koğuşta kaldığım Melek Kartal ile başlıyoruz. Bu vesile ile cezaevinde devam eden açlık grevlerini selamlıyoruz."
"GELİN BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM"
"Başka bir seçenek mümkün, gelin hep birlikte mücadele ederek, dayanışarak bu seçeneği barışı, özgürlüğü toplumsallaştıralım. Bitirirken, yeni bir yıla giriyoruz. Geçmişin tüm yükünü, çözümsüzlükleri, katliam, ölüm siyasetini geleceğe taşımak isteyenlere karşı yaşananlarla Roboski, Maraş, faili meçhuller gerçeği ile yüzleşerek, hesaplaşarak yeni bir başlangıç için mücadele edenlerin karşılayacağı bir yıl olacak. Yerel seçimleri bu mücadelenin sonucunda belirlenecektir. Tüm halkımızın, kadınların yeni yılını kutluyorum.” (HABER MERKEZİ)