Gazeteci Müftüoğlu: Her şeyi pembe gösteren makbul gazetecileri gazeteci sayıyorlar

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklu bulunan tek bir kişi yoktur” diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yanıt verdi. Ankara Sincan Cezaevi’nde Süha Çardaklı, Serkan Kafkas ve gazeteci Dicle Müftüoğlu ile görüşen Çakırözer, "Hukuksuzluk bir an önce bitmeli ve gazeteciler özgürlüklerine kavuşmalı" dedi.

Ajans Muhbir kurucuları Süha Çardaklı ile Serkan Kafkas'ın, "vatandaş gazeteciliği" yaptıklarını söylediklerini aktaran Çakırözer, “Bizim üzerimizden basına ve topluma gözdağı veriyorlar” dediklerini belirtti.

Çakırözer, 8 aydır cezaevinde tutulan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı, Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Dicle Müftüoğlu'nun ise “Onlar için kimse gazeteci değil zaten. Sadece her şeyi pembe gösteren gazetecileri makbul gazeteci sayıyorlar” dediğini söyledi.

"ONLAR İÇİN KİMSE GAZETECİ DEĞİL ZATEN"

29 Nisan’da gözaltına alınan ve 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde tutuklanarak cezaevine konulan gazeteci Dicle Müftüoğlu, Çakırözer aracılığıyla gönderdiği mesajında şunları söyledi:

“15 yıllık gazeteciyim. Beni ‘örgüt kurmak ve örgüt yönetmekle’ suçluyorlar. Hakkımdaki iddiaların hiçbir tutarlılığı yok. 15, 20 yıl önce benim öğrencilik döneminde ailemin bana gönderdiği parayı bile 'örgütsel yardım faaliyet'i sayıyorlar. İnternet fenomenlerinin nasıl kara para akladığının peşine düşmeyenler; çıkmışlar benim 15, 20 yıl önceki okul harçlıklarımın peşine düşmüşler. Adalet Bakanı ‘Cezaevinde gazeteci yok’ diyor. Onlar için kimse gazeteci değil zaten, sadece her şeyi pembe gösteren makbul gazetecileri gazeteci sayıyorlar.”

"BİZİM ÜZERİMİZDEN BASINA GÖZDAĞI VERMEK İSTİYORLAR"

Çakırözer’in aktardığına göre, Ajans Muhbir kurucularından, 100 gündür tutuklu bulunan Süha Çardaklı, şunları söyledi:

“Bizim üzerimizden basına, topluma gözdağı vermek, susturmak istiyorlar. Bizi susturmak da istiyorlar.”

Ajans Muhbir kurucularından, 65 gündür tutuklu bulunan Serkan Kafkas ise mesajında şu değerlendirmeleri yaptı: “Bizim yaptığımız vatandaş gazeteciliğidir. Geçen yıl çıkan sansür yasası olarak bilinen ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu gerekçe gösterilerek en uzun tutukluluğu bize yaşatıyorlar. Yatarı olmayan bir suç ama yine de inatla bizi burada tutuyorlar.”

"DÜŞÜNCEYİ HAPSETME AYIBI ARTIK BİTMELİ"

Utku Çakırözer ise ziyaretleri sonrasında Sincan Cezaevi önünden şu açıklamalarda bulundu:

“Bütçe görüşmelerinde Adalet Bakanı ‘Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezaevinde tutuklu gazeteci yok’ dedi. Sincan Cezaevi’nde Süha Çardaklı, Serkan Kafkas ve Dicle Müftüoğlu ile görüştüm. Bizim çok eleştirdiğimiz düşünceyi, ifadeyi hapsedecek dediğimiz sansür maddesi dediğimiz geçen yıl çıkarılan TCK 217/A maddesi nedeniyle tutuklular. Hepsinin duruşmaları ocak ayında. Bu adaletsizlik, bu hukuksuzluk bir an önce bitmeli ve özgürlüklerine kavuşmalılar. Düşünceyi hapsetme ayıbı artık bitmeli. Sansür yasası dediğimiz düzenlemenin kaldırılması yönündeki mücadelemiz de sürecek.” (MEDYA SERVİSİ)