Roboskî'de katledilenler 12. yılda anıldı: Bir kez daha adalet ve barış talebi

Roboskî Katliamı’nda yaşamını yitirenler, mezarları başında anıldı. Katliamın 12’nci yılında düzenlenen anmada, sorumluların yargılanması ve Kürt sorununun demokratik çözümü talep edildi.

28 Aralık 2023 17:29
Paylaş

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî köyünde TSK’ye ait savaş uçaklarıyla bombalanarak katledilen 19’u çocuk 34 kişi, katliamın 12’nci yılında anıldı.

Katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları, katledilenlerin fotoğrafları ile birlikte Roboskî Şehitleri Mezarlığı'na yürüdü.

Anmaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan ve EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçük, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Yönetimin Kurulu Üyesi Ali Bayram, Diyarbakır, Batman, Mardin, Van, Şırnak Baro Baro başkanları ile çok sayıda DEM Parti milletvekili ile kurum ve siyasi parti temsilcisi ve yurttaş katıldı.

FAİLLER BELLİ

DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, 12 yıl önce gerçekleşen Roboskî Katliamı’nın faillerinin bilindiğini dile getirerek, “Fakat kimse yargılanmadı. Bunun üzerini kapatmak istiyorlar. Kürt düşmanlığı bu dağlar kadar büyüdü. Kürt meselesini burada saklamak istiyorlar. Kürt sorunu çözümü Roboskî ile başlar ve Apê Musa’nın katillerini yargılamakla devam eder. Bundan başka çare yok" dedi.

İşkenceci Esat Oktay Yıldıran'ın isminin bir okula verilmesini hatırlatan ve karara tepki gösteren Bayındır, "Kürtleri katleden katillerin anısını diri tutmak ve Kürtlere mesajı vermek istiyorlar. Fakat biz Kürtler de diyoruz; bu katillerden hesabını sorana kadar mücadele edeceğiz. Roboskî katillerini annelerimizin önüne getirene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bunu yaptığımız zaman Kürt sorununun çözüm yolu başlayacak. Bu düşmanlık devam ettiği müddetçe, bu zorbalık sürdüğü müddetçe karşı çıkacağız. Bu düşmanlığı ve zulmü kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

"BARIŞ VE EŞİT YURTTAŞLIK MÜCADELESİNİ BÜYÜTECEĞİZ"

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, 12 yıldır acıların hâlâ taze olduğunu, bu süreçte yargılamaların yapılmadığını ve katliamı yapanların korunduğunu belirtti. Aslan, katliamda çocukların, eşlerini, babalarını, kardeşlerini kaybedenlerin acılarıyla baş başa kaldığını söyleyen Aslan, katliamı yapanları lanetledi.

“Aradan geçen 12 yılda barış ve adalet talebi değişmedi” diyen Aslan, “Katliamı yapanların yargılanarak cezalandırılmasını talep ediyoruz. Adalet yerini bulsun istiyoruz. Aradan geçen 12 yılda barış isteyenler olarak 20 Temmuz Suruç, 20 Ağustos Beybahçe, 10 Ekim Ankara katliamlarına uğradık” ifadelerini kullandı.

İktidarın Kürt sorununu demokratik bir biçimde çözmek yerine savaşçı politikalarını sürdürmeye devam ettiğine dikkat çeken Aslan, “Bugün görüyoruz ki hâlâ binlerce Kürt siyasetçi cezaevlerinde tutuluyor. Bugün görüyor ki hâlâ bölgede operasyonlar sürüyor. Yakın zamanda bir kez daha çatışmalarda hem Kürt gençler hem Türk gençleri hayatlarını kaybettiler. Biz artık bu operasyonların, çatışmaların son bulmasını istiyoruz. Türkiye’de gerçek anlamda hak eşitliğine dayalı eşit yurttaşlık hakkıyla bir arada yaşamak istiyoruz” dedi.

Barış ve kardeşlik mücadelesini sürdürmeye devam edeceklerini vurgulayan Aslan, “Çatışmalar da operasyonlar da bir an önce durmalıdır. Cezaevlerindeki Kürt siyasetçiler serbest bırakılmalı, demokratik ortam sağlanmalıdır. Bölgede çatışma, operasyon yerine barış havası esmeli, kardeşlik ve eşit haklar temelinde güzel bir gelecek için mücadele etmeliyiz” diye konuştu.

"BARIŞ GELENE KADAR MÜCADELİMİZ SÜRECEK"

Tülay Hatimoğulları, katliamın kalemle çizilmiş sınırda yaşandığını belirtti ve “Roboskî Katliamı’nın dünya tarihinde unutulmayacak, acısı hiçbir zaman dinmeyecek. İnsanlık dışı utanç ve savaş manzarası olan bir katliam yaşandı bu topraklarda” dedi.

Kürt sorununun çözümsüz bırakıldığına dikkat çeken Hatimoğulları, “40 yılı aşkın süredir Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesini engelleyen, Kürt halkına katliam ve çatışmaları dayatan bu devlet anlayışını bu iktidar varlığını devam ettirmektedir” dedi.

“Dönemin Başbakanı şimdinin Cumhurbaşkanı çıkıp bu olayı açıklayana kadar herkes bu suçun bir ortağıdır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin sorumluları, Milli Savunma Bakanı, dönemin Genelkurmay Başkanı çıkıp bu olayı açıklayana ve hesabını verene dek herkes bu suçun ortağıdır” diyen Hatimoğulları, “Söz konusu Kürt olunca Anayasa da yasa da işlemez. Söz konusu bu ülkenin ezilenleri ve sömürülenleri olunca o zaman yasalar rafa kaldırılır. Vicdan zaten hiç olmaz” ifadelerini kullandı.

“Barış konusunda Türkiye halkları olarak herkesin şapkayı önüne koyması gerekiyor” diyen Hatimoğulları, DEM Parti önündeki provokasyona da işaret ederek, “Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesini istediğimiz için bizleri sarı torbalarla tehdit ediyorlar. Yargı bunları izliyor, oysa bu bir suçtur. Bu insanları öldürmeye suça teşvik etmek suçudur ve derhal soruşturma başlatılmalıdır” diye konuştu.

Barış gelene dek mücadelelerini sürdüreceklerini söyleyen Hatimoğulları, Irak Kürdistan Bölgesi ve Rojava’da süren sınır ötesi operasyonlara da değinip, “Bu anlayışa karşı olarak bizler her yerde barış, demokrasi, eşitlik ve adalet mücadelesini vermeye devam edeceğiz” dedi.

(Şırnak/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Ağrı İl Kültür ve Turizm Müdürünün çocuk istismarı ile ilgili haberlerine erişim engeli

SONRAKİ HABER

ODTÜ'de Emek Gençliği üyelerinin aileleri tehdit edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa