Koç Üniversitesi’nde Kürt ve Alevi öğrenciye ırkçı saldırı ile ilgili ses kayıtları ortaya çıktı
Koç Üniversitesinde F.B. adlı öğrenciye Kürt ve Alevi olduğu için ırkçı saldırıda bulunan Hasan Ege Karanfil’in ırkçı sözlerinin ses kayıtları ortaya çıktı.
İLGİLİ HABERLER
Koç Üniversitesi yurdunda TÜBİTAK birincisi Kürt ve Alevi öğrenciye ırkçı saldırı
Koç Üniversitesi'nin öğrenci yurdunda TÜBİTAK birincilik ödülü sahibi üniversiteli F. B.'nin, aynı odayı paylaştığı Hasan Ege Karanfil ve Arda D. tarafından Kürt ve Alevi olduğu gerekçesiyle saldırıya maruz bırakılmasına yönelik tepkiler sürerken, Hasan Ege Karanfil isimli öğrencinin F.B.’ye yönelik ırkçı sözlerin ses kaydı ile ilgili bilirkişi raporu dosyaya girdi.
Halktv'den Dinçer Gökçe'nin haberine göre; savcılığın yürüttüğü soruşturmaya giren belgeler, Hasan Ege Karanfil'in oda arkadaşına yönelik Kürt ve Alevi olması nedeni ile bir dizi ırkçı ifade kullandığını ortaya koyuyor.
F. B.'nin, kendisine yönelik fiziksel saldırı ve ırkçı ifadeleri içeren 5 ayrı ses kaydına ilişkin savcılığın hazırlattığı bilirkişi raporu dün dosyaya girdi. 6 sayfalık rapora göre, konuşma Karanfil ile F. B. arasında geçiyor.
“ZAFER PARTİSİ İKTİDARINDA BENZER ŞEYLER YAŞAYACAKSINIZ”
Oda arkadaşı F. B.'ye yönelik "Siz, kader olarak Yahudilerle çok birbirinize benzeşiyorsunuz. Zafer Partisi iktidarında benzer şeyler yaşayacaksınız" diyen Karanfil, bu kişinin "İyi birşey mi bu?" yönündeki sorusuna şu karşılığı veriyor: "Bence çok iyi bir şey. Türkiye'nin, belli bir noktadan sonraki Doğusu olduğu gibi ateşe verilse..."
“KÖLE OLDUKLARINI KABULLENMELİ”
Karanfil'in, bu ifadesine F. B. "Yaptığın şey kötü birşey ama" diye karşılık veriyor. Karanfil ise "Kürt olmasaymış" ifadesi kullanıyor. Kişilerin, etnik kimliklerini seçemeyeceğini söyleyen F. B.'ye Karanfil "Ama intihar etmek, seçebilecekleri bir şey. Veya, köle olduklarını kabullenmeli ve karşı koymadan vazgeçip itaat etmeyi seçtikleri zaman aslında başarı..." karşılığı veriyor.
“DOĞALARI GEREĞİ BİZE İTAAT EDİYORLAR”
Karanfil'e, söylediği bu sözler nedeni ile "Oğlum, bu ne kadar hastalıklı bir düşünce" diyor. Karanfil ise, "Hastalık değil. Gerçek bir şey bu. Ve buna itaat etmek zorundalar" diyor. F. B. bu kez, "Kürt mü olması, Kürt olduğu için mi böyle oluyor insanlar" şeklinde bir soru yöneltince Karanfil, İngilizce bir ifade ile "Evet, onlar doğaları gereği bize ittaat ediyorlar" diyor.
Karanfil'in söylediklerine yönelik şaşkınlığın "Cidden buna inanıyor musun?" sözleri ile dile getiren F. B.'ye bu kişi şu karşılığı veriyor:
"Ya inanıyorum İnanıyorum değil biliyorum. Ve bu kötü bir şey değil. Onların doğası o. Bu kötü bir şey değil. Buna karşı koymaya çalışırsa başarısız olacaklar. Sürekli bu yüzden toplumsal tramva yaşıyorlar. Bunu kabullendikleri zaman huzura kavuştuklarını fark edecekler."
“KÜRT OLDUĞU YETMİYORMUŞ GİBİ BİR DE ALEVİ”
İkili arasında devam eden konuşmanın bir yerinde ise Karanfil, F. B. için "Hayır yani. Kürt olduğu yetmezmiş gibi. Adam bir de Alevi ya" diyor. Karanfil'in, F. B.'ye elindeki kemerle vurması ile çıkan ses de bilirkişi raporuna girdi.
İSTİSMAR İDDİALARIYLA İLGİLİ AVUKATTAN AÇIKLAMA
F.B.'nin avukatı Alper Sarıca X hesabından yaptığı açıklamada, ses kayıtları ve yaralamaya rağmen 1 aydan fazla bir süredir, savcılığın Hasan Ege Karanfil'in ifadesini dahi almadığını belirtti.
Sarıca şunları söyledi:
“Koç Üniversitesi’nde Müvekkilimin uğradığı ırkçılığı ve canına kast edilmesini perdelemek için faillerce uydurulan “cinsel saldırı iddiası” hakkında disiplin kurulunca iddiaya itibar edilmediğine ve müvekkile ceza VERİLMEDİĞİNE dair karar
Birisine istediğiniz her türlü eziyeti yapıp sonra da bana sarkıntılık yaptı demek sizi kurtarmaz. (Savcılık dosyasında da üniversite kayıtlarında da bu iddiayı çürüten pek çok somut delil mevcut. Önceki tweetlerimde izah ettim.)”
Saldırganların cinsel saldırı iddiası gerekçesiyle saldırıya uğrayan müvekkili hakkında adli kontrol kararı verildiğini aktaran Sarıca, "Oysa aynı savcılık canını zor kurtaran, ırkçılığa uğrayan müvekkilim için sırf faillerin soyut iddiaları nedeniyle adli kontrol kararı verdirdi ve kaldırılması taleplerimizi reddetti" dedi.
ÜMİT ÖZDAĞ KAVGANIN NEDENİNİN IRKÇILIK DEĞİL CİNSEL TACİZ OLDUĞUNU İDDİA ETMİŞTİ
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile ırkçı saldırıyı gerçekleştiren Hasan Ege Karanfil’i savunarak olayın ırkçı saldırı olmadığını, saldırının cinsel tacizden kaynaklandığını iddia etmişti.
Ümit Özdağ şunları söylemişti
"Koç üniversitesi öğrenci yurdunda meydana gelen olay ile ilgili yandaş medya Zafer Partisi’ne ahlaksız iftiralar ile saldırmaktadır. Olayın şahidi olan Hasan Ege Karanfil’in bana ilettiği mesajı sizler ile paylaşıyorum : “Arda Demir ile ben Hasan Ege Karanfil’in, Feridun Balaban’a karşı ırkçı/ayrımcı/ötekileştirici şekilde saldırıda bulunduğumuz tamamen iftiradan ibarettir. Kavganın nedeni eşcinsel yönelimi olan Feridun Balaban’ın Arda Demir’e cinsel tacizde bulunmasıdır. Feridun Balaban daha öncede başka insanlara cinsel tacizde bulunduğu için Koç Üniversitesi’nde önce odası değiştirilmiştir sonra 1 ay uzaklaştırma almıştır. Ayrıca bizim ırkçı ve mezhepçi bir yaklaşım ile davranmamız da mümkün değildir. Ben Hasan Ege Karanfil Aleviyim, Arda Demir’in ise annesi Kürttür. Koç Üniversitesi gibi bir üniversitede tam burslu okuyan iki öğrenci olarak bizim zaten bu şekilde anlamsız ve dehşet verici bir sebepten dolayı başka bir arkadaşımıza SALDIRMAMIZ akıl mantık sınırlarına uygun bir şey değildir. Kendisi, gerçekleşmiş olan ve bu dilekçede şikayet olarak sunulmuş olan hususlardan kendisini aklamak ve başına gelenlerin sebebini ırkçılık/ayrımcılık olarak göstermek adına böyle kötü niyetli bir yola gitmiştir."
January 4, 2024
"NEFRET SUÇLARININ ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİNE YANSIMASI!"
Irkçı saldırıyı gazetemize değerlendiren Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Şube Başkanı Burak Çetiner, bu yaşanan olayın ülkenin genel atmosferinden bağımsız olmadığına dikkat çekti. Yaşananın ülkede iktidar eliyle yükselten ırkçılık, Kürt düşmanlığı, Alevi halkına yönetilen nefret suçlarının üniversite gençliğine yansıması olduğunu dile getiren Çetiner “Burada üniversite yönetiminin de sorumluluğu çok fazla. Bir cezasızlık durumu var” dedi. Aslında olayın çok ciddi olduğunu, öğrenciye yapılan şeylerin kabul edilemez ve politik olduğunun çok net olduğunu belirten Çetiner “Saldırı öğrencinin kimliğinden kaynaklı. Bunun bir daha yaşanmaması için ivedikle müdahale edilmeli” çağrısını yaptı.
EĞİTİM SEN: KOÇ ÜNİVERSİTESİNDEKİİŞKENCE MÜNFERİT OLARAK GÖRÜLMEMELİ GEREĞİ HIZLA YAPILMALI
Eitim Sen Genel Merkezi, Koç Üniversitesinde Kürt ve Alevi öğrenciye yönelik ırkçı saldırı ile ilgili yaptığı açıklamada, olayın münferit olarak görünmemesi gerektiğini belirterek gereğinin hızla yapılması gerektiğini belirtti.
Türkiye üniversitelerinin uzun süredir doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanan rektörler eliyle yönetildiği ifade edilen açıklamada; “Söz konusu rektörler ise üniversitelerin evrensel değerlerine, akademik özgürlüğe ya da üniversite bileşenlerine değil, kendisini atayan siyasi iktidara karşı sorumluluk taşıyıp siyasi iktidarın çıkarlarına göre üniversiteleri yönetiyor.
Dolayısıyla toplumsal yaşamın her alanında olduğu gibi üniversitelerde de siyasi iktidarın izlediği ötekileştirme ve düşmanlaştırma pratikleri makbul olarak tarif ediliyor. Siyasal sadakat ve itaatin üniversiteleri ciddi biçimde kuşattığı göz önüne alınırsa, siyasi iktidarın makbul görmediği ya da düşmanlaştırdığı her düşünce, her kimlik ya da her birey payına düşen şiddeti en ağır biçimde alıyor” denildi.
Bu nedenle Koç Üniversitesi’nde Kürt ve Alevi olan bir öğrenciye yapılan sistematik işkencenin faillerinin insanlık tarihinin en ağır zalimliğini yaparken tereddüt dahi etmediği, aksine oldukça rahat, yaptıkları şeyin doğruluğuna inanarak bir insana işkence edebildiği vurgulanan açıklamada şöyle denildi. “Cesareti ise
- Sarayın rektörlerinden,
- Makbul görülmeyen ya da muhalif kimlikleri nedeniyle üniversite öğrenimini bırakmak zorunda kalan, yurtlardan atılan, faşist çetelerin şiddetine maruz kalan, haksız ve hukuksuz biçimde disiplin soruşturmalarına ve ceza davalarına maruz kalan öğrencilere yaşatılanlardan,
- Yıllardır sistematik biçimde izlenen cezasızlık politikasından,
- Hukukun değil, siyasi iktidarın çıkarlarının her şeyin üzerinde tutulmasından,
- İzlenen ötekileştirme ve düşmanlaştırma politikalarından
- alıyorlar. Kısacası muktedirlerin zihinlerinden ve dillerinden saçılan zehir artık bir arada yaşamı tehdit edebiliyor!”
“Eğitim Sen olarak, yaşanan işkencenin tüm yönleriyle araştırılmasını, üniversitelerin demokratik, özgür ve eşit bir öğrenme iklimine kavuşmasını ve işkenceci faillerin yargı önünde hesap vermelerini istiyoruz!” denilen açıklamada insan, toplum ve doğa yararına üniversite için mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğinin altı çizildi.
KOÇ ÜNİVERSİTESİ'NDEN AÇIKLAMA
Koç Üniversitesi ise saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, soruşturma başlatıldığını belirtti.
Üniversiteden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Bilime ve insanlığa hizmet etme hedefiyle kurulmuş akademik bir kurum olarak taviz veremeyeceğimiz ilkelerin başında şiddetin ve ayrımcılığın hiçbir türünün kabul edilemeyeceği yer almaktadır. Bu kapsamda üniversitemizde yaşanan olayla ilgili derhal gerekli soruşturmalar başlatılmıştır ve konu ayrıca yargıya taşınmıştır." (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et