15 Ocak 2024 04:55

Türasaş işçilerinden Türk-İş'e çağrı: İşçinin ek zam talebine sahip çıkın

Eskişehir’de ek zam talebiyle fabrika önünden kent meydanına yürüyen Türasaş işçileri Türk-İş yöneticilerine çağrı yapıyor: “İşçinin talebine sahip çıkın.”

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Çağlar KAZAK
Eskişehir

Kamu iş yerlerinde ek zam hareketliliği sürerken Demiryol-İş’in örgütlü olduğu Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi AŞ’nin (Türasaş) Sivas, Eskişehir ve Sakarya fabrikalarında işçiler yaptıkları eylemlerle ek zam taleplerini dile getiriyor. Sakarya ve Sivas fabrikalarında çalışan işçiler yemekhanelerde masalara çatal kaşık vurma eylemi yaparken, Eskişehir’deki işçiler ise fabrikanın önünden şehir merkezine yürüdü. Eskişehir’i diğer illerden farklı kılan ise işçilerin direkt kendilerinin örgütlediği eylemde üyesi oldukları Demiryol-İş ve Türk-İş’i de “İşçiler burada Türk-İş nerede” sloganlarıyla hedef almasıydı.

750 bin işçiyi ilgilendiren, geçen sene imzalanan kamu çerçeve protokolünün bir hükmünün kalmadığını, enflasyon karşısında ücretlerin eridiğini belirten Türasaş işçileri, sendikalarına ek protokol çağrısı yapıyor. 9 Ocak günü Demiryol-İş yöneticileri Türasaş işçilerinin eylemlerine katılmak zorunda kalırken, işçiler Türk-İş’e ve Demiryol-İş’e çağrı yapıyor: “Kamu işçisinin talebine sahip çıkın.”

"KAMU İŞÇİSİ GEÇİNEMİYOR"

2020 yılından itibaren temel tüketim maddelerine yapılan zamlarla yaşam koşullarının daha da ağırlaştığını belirten Türasaş işçileri, geçinmekte zorlandıklarını, ay sonunu zor getirdiklerini ifade etti. Bu süreçlerde talep etmelerine rağmen Demiryol-İş yöneticilerinin ücretlerin iyileştirilmesi için bir adım atmadıklarını belirten dile getiren işçiler, “Kayıplarımız karşısında sendikanın sessiz kalmasından şikayetçiyiz” dedi.

Yaklaşık 10 yıldır bu fabrikada çalıştığını söyleyen bir işçi, en az beş toplu sözleşme dönemi gördüğünü ve bu sözleşmelerin hiçbirinde işçilerin lehine gözle görülür bir kazanım olmadığını ifade etti. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın Demiryol-İş’in de başkanı olduğunu hatırlatan işçi, “Sendika her seferinde hükümet ne teklif ediyorsa onun altına imzayı atıp geçti. Ücretler noktasında çok büyük bir adaletsizlik var. Ergün Atalay kamu işçileri için bir şey yapacak mı diye merak ediyorum. Bizim aldığımız ücretle geçinmeye davet ediyorum. O koltuklarda oturuyorsanız gereğini yapın” dedi.

"İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ"

Bir başka işçi de sendikacıların taleplerini görmezden geldiğini vurguladı. Türasaş işçisi, “Sadece görmezden gelmekle kalmıyor, önünü de kesmeye çalışıyor. Bizim talebimiz açık. Artık bu talep tüm kamu işçilerinin ortak talebi haline gelmiş durumda. Sözleşmenin yürürlük tarihi ocak ayına çekilsin. Bununla beraber seyyanen zam ve ek zam istiyoruz. Vergide adalet istiyoruz” diye konuştu.

Pandemi sürecinden sonra ekonominin her geçen gün kötüye gittiğini ifade eden bir başka işçi de şunları söyledi: “İğneden ipliğe her şeye zam geliyor, enflasyonun altında eziliyoruz. Her birimiz geçim sıkıntısı çekiyoruz ve bu koşulların değişmesini istiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz, fazlasında da gözümüz yok. Ücretlerimiz eriyor, buna bir tedbir alınması gerekli. Geçim sıkıntısı yaşamadan, insanca yaşamak ve çalışmak istiyoruz. Demiryol-İş ve Türk-İş merkezine de sesleniyoruz, kamu işçisinin taleplerine sahip çıkın.”


KAMU İŞÇİSİ İÇİN BIÇAK KEMİKTE

Eskişehir’den bir Türasaş işçisi

Merhaba Evrensel okurları, ben 10 yıldan fazla bir süredir Eskişehir Türasaş’ta çalışıyorum. Bu süre boyunca yurt içinde kullanılan lokomotif  ve vagonların revizyon ve bakımlarını, sıfırdan imalatlarını eksiksiz ve gününde teslim olacak şekilde yapıyoruz. Aynı şekilde yurt dışına da lokomotif satışları yaptık. En son basına da yansıdığı gibi E-5000 elektrikli lokomotifin imalatını yerli ve milli imkanlarla gerçekleştirdik. Bizler kurumumuza ve ülkemize değer katmaktan hep gurur duyduk, bundan sonra da duymaya devam edeceğiz.

Fakat özellikle 2020 yılından bu yana ekonomideki kötü gidişat maalesef bizleri de fazlasıyla etkiledi. Üyesi olduğumuz yetkili sendika Demiryol-İş ekonomik açıdan kayıpların giderilmesi için geçmişte olduğu gibi bu süreçte de hiçbir çalışma yapmadı, talepte bulunmadı. İşe başladığımdan bu yana beş tane toplu sözleşme yapıldı. Bu sözleşmelerde gözle görülür hiçbir kazanım elde edilemedi. Sendikacılar her seferinde hükümetin bile teklif ettiği rakamın altında sözleşmeler imzalayıp kalktı masadan. Geçen yıla kadar giriş yılına göre farklı ücret skalaları belirlenip aynı işi yapan işçilerin farklı ücretler almasına neden olunuyordu. Geçen yıl bu kalktı nihayet.

SENDİKACILAR KATILMAK ZORUNDA KALDI

Ancak şu anda maaşlarımız kurumdaki taşeron işçiler ile aynı seviyeye geriledi. Kimsenin maaşında gözümüz yok ama hakkımızın da verilmesini istiyoruz. İşçilerin kıdem tazminatı, tayin hakkı, servis ücreti, vergide adaletsizliğe uğramaları gibi daha nice sorunları varken üstüne bir de ücrette adaletsizliğe uğramaları bizim için artık bıçağın kemiğe değdiği nokta oldu. Geçen günlerde yaptığımız yürüyüşün kararını da uygulamasını da biz işçiler kendi kendimize yaptık. Bizlerden her ay yüksek aidatlar alan ve tek gayesi üye sayısını arttırarak daha çok aidat toplamak olan sendikacılar bu yürüyüşe dahil olmak zorunda kaldı. Daha doğrusu işçiler tarafından zorlanıp mecbur bırakıldı. Biz üyesini ezdirmeyen, üyesi için sonuna kadar mücadele eden bir sendika görmek isterken sürekli sessiz ve tepkisiz kalan bir sendika mevcut ne yazık ki.

SÖZLEŞMENİN HÜKMÜ KALMADI

Son süreçte Demiryol-İş’in ve bağlı olduğu konfederasyon Türk-İş’in ücretlerle ilgili bir çalışma içerisinde oldukları duyumlarını aldık. Duyum diyoruz çünkü sürecin nasıl işlediğini, taleplerin neler olduğunu bilmiyoruz. Sendika hiçbir bilgilendirme yapmıyor ama biz buna rağmen süreci takip etmeye devam ediyoruz. Gerekli kazanımlar elde edilmezse süreci yönetenlere karşı öfkemiz daha çok büyüyecek. Ayrıca demir yollarının ve savunma sanayine bağlı kurumların sözleşmeleri mart-eylül ayları olacak şekilde 2 yıla 6 aylık dilimler halinde yayılmaktadır. Sözleşmesi ocak ayında biten kamu işçileri yüzde 32 zam alırken biz bu zammı alamadık. Muhtemel enflasyon beklentisi ile mart ayında yüzde 20 gibi bir zam alacağız. Kamu işçilerinin kendi içlerinde bile en az yüzde 12’lik bir fark oluşacak yani. Kısacası 8 ay önce imzalanan toplu iş sözleşmesinin günümüz ekonomik şartlarından dolayı hiçbir hükmü kalmamıştır. Tüm bu olumsuzlukların acilen giderilmesi lazım, biz işçiler olarak da sürecin takipçisi olacağız.

ÖNCEKİ HABER

Suruç halkı soruyor: 46 milyon lira ek bütçe nerede?

SONRAKİ HABER

BES’in 10. Olağan Genel Kurulunda öne çıkanlar ve bir umut

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa