TES-İş İzmir 1 No’lu Şube üyeleri: Ek protokolden hiçbir kazancımız yok
DSİ 2. Bölge Müdürlüğü önünde eylem yapan TES-İş İzmir 1 No’lu Şube üyeleri, "Ek protokolden hiçbir kazancımız yok" dedi.
TES-İş İzmir 1 No’lu Şube, “Yüksek enflasyon, düşük maaş”, 29 Ocak’ta imzalanan ek protokolün açıklanması ve vergi diliminin yüzde 10’a sabitlenmesi ile ilgili basın açıklaması düzenledi. “Vergi diliminde adalet İstiyoruz. Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınsın. Vergi dilimi yüzde 10’a sabitlensin” yazılı pankartın arkasında toplanan işçiler, “TÜİK şaşırma sabrımızı taşırma”, “Vergide adalet istiyoruz”, “Birleşe birleşe kazanacağız” ve “Atalay istifa” sloganları attı.
DSİ 2. Bölge Müdürlüğü önünde yapılan açıklamada konuşan TES-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Muharrem Ekim, DSİ’de çalışan üyelerin enflasyonun yüksekliği sebebiyle alım güçlerinin düştüğünü ifade ederek vergi dilimlerinin sabitlenmesine ilişkin kendilerine 495 adet imzalı dilekçe sunulduğunu belirtti. Ekim, bu dilekçeleri Türk-İş ve TES-İş genel merkezlerine ilettiklerini ifade etti.
Türk-İş ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında 29.01.2024 tarihinde ek çerçeve anlaşma protokolü imzalandığını aktaran Ekim, “TİS’in üçüncü altı aylık döneminde enflasyon farkı artı ücret zammı toplamının yüzde 32,57 olarak uygulanması üzerinde anlaşıldı. Eylül, ekim, kasım, aralık, ocak ayları 5 aylık enflasyon yüzde 22,90 ve şubat ayında yüzde 5 dersek altı aylık enflasyon yüzde 27,90 olacak, bu zaten TİS’ten kazanılmış bir haktır. Yüzde 32,57’lik zamdan çıkarıldığında yüzde 4,67 kazancımız olacak. Lakin isan ayında vergi yüzde 5 daha yükselecek. Bu mudur kazanım” diye sordu. İşçiler “Yuh onlara” diyerek protokolü imzalayan Türk-İş ve Çalışma Bakanlığına tepki gösterdi.
Ekim, “Gönderdiğimiz dilekçeler DSİ, kamu işçilerinin yoksulluk ve açlık belgeleridir” dedi.
“VERGİ DİLİMİ YÜZDE 10’A SABİTLENSİN”
Mevcut vergi sisteminin işçileri kayba uğrattığını vurgulayan Ekim, “Ocak ayında en düşük işçi ücreti 27 bin lira, yüzde 15 vergi. Nisan ayında en düşük işçi ücreti 25 bin 350 lira, yüzde 20 vergi. Bu hesapla Nisan, mayıs ve haziran ayları gelir kaybı 4 bin 950 lira.
Yıllık genel toplam kayıp miktarı ise 17 bin 790 lira. 27 bin lira ücretle çalışan bir işçinin gelir vergisi yüzde 10’a sabitlenirse kazancı ayda 3 bin 266 lira ve yılda 39 bin 200 lira olacak” diye konuştu.
Ekim, “DSİ işçileri baraj yapar, gölet yapar. 85 milyonun içme suyunu karşılar, tarım arazisi sulaması yapar. Depremde, selde, yangında Türkiye’nin her yerinde çalışır. TSK ile Suriye’ye, Irak’a gider. Yaralanan arkadaşlarımız var. Tabi ki yapmak zorundadır ama DSİ işçisi yoksul karnı aç. Bu açlığın derhal giderilmesi gerekir” dedi. Parlamentoda iktidar ve muhalefet milletvekillerine, çalışma bakanına, maliye bakanına ve cumhurbaşkanına seslenen Ekim, “Bu açlığı ve yoksulluğu düzeltin” dedi.
“TÜİK ELİMİZDEN ALDIKLARINI BİZE GERİ VERSİN”
TÜİK’in açıkladığı ile gerçek enflasyon arasındaki farka dikkat çeken Ekim, “Yüzde 129 gerçek enflasyon, bize verilen yüzde 64. Geri kalan yüzde 75’i TÜİK elimizden almış. Bunu TÜİK’in bize geri vermesini talep ediyoruz” diye ekledi.
Ek protokolü de bir benzetme ile eleştiren Ekim, “Burası cayır cayır yanıyor, protokole imza atan Türk-İş çay bardağı ile söndürmeye çalışıyor. Bu sönmez. Önerilerimiz acilen tek bir protokol yapılarak TÜİK’in cebimizden aldığı, çocuklarımızdan aldığı ücretleri tek protokolle yüzde 65 geri almalarını talep ediyoruz. Çalışma Bakanımız, Türk-İş Genel Başkanı ve yöneticiler, Genel Başkanım ve genel merkez yöneticileri duyarlı davranıp bu yangını söndürmelidir” dedi. (İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et