İktidar medyası İliç'teki katliamı "doğa olayı" gibi servis etti, "facia" dedi

Gözde TÜZER
İstanbul

İliç'te Anagold’a ait madende çöken pasa dağı gazetelerin de manşetlerindeydi. İktidar medyası “facia”, “dehşet”, “su gibi aktı” gibi ifadeler kullandı. Ancak gerçek yaşananlar elbette yer almadı. Bu durum medya patronlarının medya dışı “yatırımlarını” da akıllara getirdi.

Erzincan'ın İliç ilçesinde mimar ve mühendislerin tüm uyarılarına rağmen kapatılmak bir yana kapasite artırımı yapılan Anagold’a ait madende çöken pasa dağının altında işçiler kaldı. Arama kurtarma çalışmaları sürerken, Fırat Nehri'nin geçtiği hat boyundaki tarım ve içme suyu da tehlikeye girdi.

İktidarın hemen hemen tüm gazetelerinde bu haber 1. sayfalarda yer aldı. Ancak yaşananların bir doğa olayı olduğunu iddia eden gazeteler “facia”, “dehşet” gibi ifadeler kullandı.

HABERTÜRK’ÜN MADENLERİ

Ciner Grubuna ait Habertürk TV, 45 dakika boyunca yaşananları "maden" diyerek duyurmamayı tercih etti. Habertürk sitesinde ise siyanürün Fırat Nehrine karıştığı iddialarının “doğru olmadığı”nı öne sürdü. Ciner Yayın Holding ve Ciner Medya Yatırımları medya şirketlerinin tamamı Turgay Ciner'e ait. Holding, 2009'da Habertürk gazetesiyle medya sektörüne girdi. Grup Eti Maden İşletmeleri’nde de ortak. Termik santraller ve nükleer santrallere de teklif vermişti. Cinerler, Kasım 2016'da Siirt Şirvan’da 16 kişinin göçük altında hayatını kaybettiği Madenköy bakır madenini de işletiyor.

A HABER, ANTALYA’YI ÖNE ÇIKARDI

Sabah’ı 1. sayfasında “Madende heyelan: 9 işçi toprak altında” derken haberde “Erzincan’daki altın madeninde, atık toprağın depolandığı alanda göçük meydana geldi. Kayıp 9 işçi aranıyor” ifadeleri kullanıldı. Yaşananların bir “doğa olayı” şeklinde sunmayı tercih eden Sabah, Ömer Faruk Kalyoncu'nun Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Zirve Holding çatısı altında bulunan Turkuvaz Medya Grubu'na ait. Grubun sahibi Hasan Kalyoncu'nun oğlu Ömer Faruk Kalyoncu. Kalyoncu’nun nikah şahidi ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan idi. Sabah gazetesinin patronu olan Kalyoncuların yatırımları arasında üçüncü havalimanı, metro inşaatları, metrobüs hatları gibi kamu ihaleleri yer alıyor.

Aynı grubun sahip olduğu A Haber de yaşananları "facia” diye niteleyen, arama kurtarma çalışmalarının çok iyi gittiğini belirten haberler yapmayı tercih etti. A Haber’in özellikle Antalya’daki yağış sonrası seraları su basması ve tarım arazilerinin zarar görmesi haberlerine yoğunluk verdiği görüldü.

TGRT: SIZMAYLA İLGİLİ SORUN YOK

Türkiye gazetesi de “Erzincan’dan gelen haber yürek yaktı, 9 işçi kayıp, yığma tepe işçileri yuttu” manşetini kullandı. Haberde heyelan yaşandığı ve arama kurtarma faaliyetlerinin devam ettiği belirtildi. Türkiye gazetesinin sahibi İhlas Holding ise kentsel dönüşüm projesi kamu ihaleleri, polimetal madenleri ihaleleri ve Elbistan'da linyit madeni ve termik santrali ihaleleri alan şirket.

İhlas’ın televizyon kanalı TGRT Haber ise yetkililerin sözlerinden haberi vermeyi ve özellikle “Sızmayla ilgili herhangi bir sorun yok” ifadelerini vurgulamayı tercih etti.

DÜNÜRLERİN MANŞETİ CHP

Yeni Şafak gazetesinin 1. sayfasındaki haberde ise “9 işçi kayıp, toprak nehir gibi aktı” başlığı kullanıldı. Arama kurtarma çalışmaları yapıldığı bilgisini veren gazete “Yüzlerce ton toprak kaydı. 667 işçinin çalıştığı madende 9 işçi kayboldu” denildi. Yeni Şafak manşetinde ise CHP haberi görmeyi tercih etti. Yeni Şafak gazetesinin sahibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dünürlerinden oluşan Albayrak Grubu. Albayraklar kamudan aldıkları stadyumlar, hastaneler ve metro hatları gibi kamu ihaleleri ile biliniyor.

24 TV: DENETİM EKSİKLİĞİ YOK

Akşam gazetesi ise "Madende heyelan faciası” diyerek duyurduğu haberinde siyanür havuzunun heyelandan etkilenmediğini ileri sürdü. İktidar partisi AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yakın ilişki içinde olan Zeki Yeşildağ’ın sahibi olduğu Akşam, Türk Medya grubuna bağlı. Zeki Yeşildağ’ın kardeşi Hasan Yeşildağ’ın, Erdoğan'ın Pınarhisar Cezaevi'nden arkadaşı olduğu biliniyor.

Zeki Yeşildağ’ın sahibi olduğu 24 TV’de ise Türkiye’deki altın madenlerinde çok sıkı bir denetim olduğu ve yaşananların bir “kaza” olduğu ve denetim eksikliğinin olmadığı vurgusu yapılarak “Doğru tekniklerle her maden çıkarılır ve bunun doğaya hiçbir zararı olmaz” denildi.