18 Şubat 2024 16:35

Savaştan değil barıştan tarafız

Bugün sıradan bir vatandaş kendi başlatmadığı, istemediği bir savaşın içerisinde yer alabiliyor.

Paylaş

Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi

Barışı düşlemek mümkün mü? Artık daha az insanın inandığı bir olgu olarak gözükse de kitleler olarak savaşlar çağının bittiğine inanmıştık. Özellikle batılı, “evrensel” değerlere sahip ülkelerdeki insanların savaşı kabul etmeyeceği, yozlaşmış politikacıların bile belli bir noktadan sonrasına cesaret edemeyeceği nadir rastlanan fikirler değildi. Bu algılar defalarca yıkıldı tabii. Yüz binle bir milyon arası insanın öldüğü Irak Savaşı’nı ve “özgür” dünyanın bu savaşı nasıl desteklediğini gören biri nasıl buna inanabilir?
“Düşman ile yurttaş şurada ayrılır. Yurttaşın suç işlemesi beklenir, işledikten sonra ceza verilir. Düşmanın suç işlenmesi beklenmez. Onun varlığı zaten bir suç konusudur.” Birkaç ülke dışında emeğiyle geçinmeye çalışan bir vatandaşın bugün düşman hukukuna maruz kalmadığı söylenebilir mi? Hiçbir suç işlemeden, maruz kaldığı bu şartları değiştirmeye kalkmadığı sürece bir köle hayatı yaşamakta özgürler (!). En ufak bir isyandaysa artık o bir düşmandır. Yaşamasına izin verilmeyen köle yurttaş haklarını talep ettiği an varlığı bir suç unsuruna dönüşüyor. Bu durumda bugün sıradan bir vatandaş kendi başlatmadığı, istemediği bir savaşın içerisinde yer alıyor.


SİSTEME KARŞI BARIŞI DÜŞLEMEK


Filistin’de ölen tek bir çocuğun fotoğrafını görmek bir insan için ne kadar zordur. Hele ki binlerce çocuğun öldüğünü bilirken, kalanlar aç iken. Buna karşı çıkmak, buna karşı harekete geçmek insanlık onurunun bir gereğidir. Türkiye’de sadece 2024’ün Ocak ayında hayatını kaybeden 7’si çocuk 158 işçiyi, aç olan milyonları savunmanın bu açıdan farkını göremiyorum. 
Savaş kötüdür. Bu cümle üzerinde insanlık olarak mutabık kalamayışımız bile tür olarak hâlâ ne kadar ilkel olduğumuzun bir göstergesi olsa gerek. An itibarıyla içinde bulunduğumuz sistemse barışı imkânsız kılıyor. İnsan hayatı, doğa, barış; bunların hiçbiri değerli değil. Ben bunların önemli olduğunu söylüyorum. Öte yandan çoğumuzun fikirleri benzerken davranışları tutarsız. Bu bir fikir ayrılığından ibaret değil, hepimizin hayatı. Davranışları dünyayı değiştirecek olanlar da bizleriz. Bu yüzden ben içinde bulunmak istemediğim bir savaşın içerisinde barışı düşlüyorum. Barışı isteyen insanlar da çoğunlukta. Hepimizin hayal ettiği gelecek farklı ama birbirimize saygılı olduğumuz, beraber ürettiğimiz bir gelecekte barış ve mutluluk içinde yaşayabiliriz. Geri kalan farklılıklarımızsa dünyaya bir renktir. Genç Hayat Kültür Sanat Ödülleri gibi etkinliklerde farklı renklerimizi, fikirlerimizi ortaya koymak, paylaşmak gibi…

ÖNCEKİ HABER

Buca'da seçim afişlerinde İYİ Parti'nin adayının CHP rozetli fotoğrafı kullanıldı

SONRAKİ HABER

Barışa ve özgürlüğe dair umutlarımız diri!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa