Irkçılığa ve göçmen düşmanlığına her yerde hayır!
Aşırı sağ yükseliş sadece Türkiye ve Japonya ile sınırlı değil. Hollanda’da Geert Wilders’in ırkçı Özgürlük Partisi, İtalya’da Meloni ile Mussolini selamı veren destekçileri…
![Irkçılığa ve göçmen düşmanlığına her yerde hayır!](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/163782.jpg)
Fotoğraf:Rawpixel
Hüseyin ÖZDEMİR
Celal Bayar Üniversitesi
Ülkemizden kilometrelerce uzakta Japonya’da Kürtlerin ülkeden sınır dışı edilmesi için faşist partiler yürüyüş düzenleyip sosyal medyada, televizyonda Kürtlerin ve onlar gibi diğer halklardan göçmenlerin ülkenin en büyük sorunu olduğuna dair yönelik çok yönlü bir propaganda yürütmekteler. Birkaç ay önceki göçmen karşıtı bir mitingde “İmparatora Saygı”, “Japonya Japonlar içindir” gibi birçok slogan polis koruması eşliğinde atıldı. Sloganlar, polis koruması, göçmenlerin istismar edilmesi gibi durumlar çok tanıdık geliyor değil mi? Ülkemizde de bu işi yürüten Zafer Partisi Türkiye’nin sadece “Türkler” için olduğu gibi söylemlerle ve göçmenleri kimi zaman tamamen onlardan bağımsız konular bile dahil olmak üzere ülkedeki birçok sorunun kaynağı göstererek insanları kışkırtıyor. Göçmenlerin kadınlara yönelik işlenen suçlarda, işsizlikte, ekonomide; her yerde sorunun kaynağı olarak gösterilmelerinin egemen sınıf ve yönetici kesim için birçok faydası bulunduğu açık.
GÖÇ KRİZİNİ YARATAN EMPERYALİST SÖMÜRÜ
Japonya’da elbette sadece bir Kürt düşmanlığı söz konusu değil, genel bir göçmen düşmanlığı Kürtlere yansıyor. Türkiye’de Suriyeli ve Afganistanlı topluluklara yapıldığı gibi. Tabii ki bu aşırı sağ yükseliş sadece Türkiye ve Japonya ile sınırlı da değil. Hollanda’da Geert Wilders’in ırkçı Özgürlük Partisi, İtalya’da Meloni ile Mussolini selamı veren destekçileri, Ukrayna’da neo-Nazi türevlerinin etkinliği artarken Almanya’da sağcılar yeni yasalarla göçmenleri sınır dışı etmenin yollarını arıyor. Bu sağcı yükselişin yeni bir emperyalist paylaşım savaşı olasılığının yükseldiği bir döneme denk gelmesi de tesadüfi değil. Aynı dönemde emekçilerin insanca yaşam ve daha çalışma koşulları için yüzünü merkez kapitalist ülkelere dönmesi oldukça anlaşılır, bu durum Türkiye’de de dünyada olduğu gibi yaygın. Bugün insanlar daha iyi koşullara kavuşmak için zorlu göç yollarını ve türlü tehlikeleri göze alıyor. Örneğin 2022’de Meksika üzerinden ABD’ye kaçak giden Türkiye vatandaşlarının sayısı bir yılda 3 kat artarak 22 bin oldu. Bu durumun en yakın örneği Ege Denizi açıklarında Avrupa’ya gitmeye çalışıp insan kaçakçılarının insafına kalan Orta Doğulu ve Asyalı emekçilerdir.
JAPONYA’DAN TÜRKİYE’YE ÖLÜMLE SONUÇLANAN İLİŞKİLER
Daha iyi iş koşulları için göç, ülkemizde iş cinayetleri ve kötü çalışma koşulları tablosu ile birleşiyor. Burada, geçtiğimiz günlerde Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde 2 işçinin hayatını feci bir şekilde kaybettiği iş cinayetinden bahsetmek istiyorum. Orada faaliyet yürüten bir Japon tekeli olan Mitsubishi’nin yeni fabrikasının inşaatında çalışmak için Dersim’den gelen işçiler, yerli inşaat tekeli Tekfen’in taşeronu aracılığı ile yürüttüğü inşaatta çalışıyorlardı. Hiçbir iş güvenliğinin olmadığı şantiyenin “neresinden tutarsak elimizde kalır” niteliği, detaylarına bakılınca kolaylıkla anlaşılabilir. Böylesi bir ihmâl ülkemizdeki işçilerin hiç yabancı olmadığı “hadi hadi” düzeni koşullarında gerçekleştirilebilirdi. Kapitalist düzenin esas yürütücülerinden biri olan Mitsubishi, bu yıl net kârını geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla %280 artışla 8,7 milyar dolar arttırdı. Emekçilerin canı ile yaratılan bu servette emekçinin payına düşen kanla doğranmış ekmek oldu. Japonya’ya hiç uğramadıkları hâlde 2 Kürt işçi, kapitalist çalışma düzenin baş aktörlerince kurban edilmiştir. Emekçi sınıf, böyle bir düzende ister kendi ülkelerinde ister başka bir ülkede olsunlar, insanca yaşam ve çalışma hakları ne yazık ki kapitalist/emperyalist politikalara, düzeninin vahşiliğine kurban gidiyor. Bu iki yüzlülüğü açığa çıkarmak savaşa karşı barışın sesini yükseltmek ve bu çalışma ve yaşam koşullarına karşı işçilerin birliğini, savunmasını sağlamak hayati önemdedir.
Evrensel'i Takip Et