Türkçe rap piyasasında kadınlar
Genel olarak Türkçe rap müziği içinde kadın MC’ler seri üretim konusunda, patlama yapma noktasında sıkıntı yaşıyorlar ve bir süre sonrasında birçok nedenle müziği bırakma noktasına geliyorlar.
Ilgın ALİKOÇ
İzmir
Kadınlar her işte olduğu gibi sanat dünyasında da ayrımcılığa uğrarken müzik sektöründe sektöre girmek için erkeklerden daha zorlu yollardan geçiyorlar. Kadınların erkeklere oranla daha az olduğu ve genelinde eril bir piyasa olan rap müzik sektörüne bakalım. Rap müzik deyince zaman zaman aklımıza kadınların, paraların ve marka eşyaların övüldüğü klipler akla gelse de rap sadece bundan ibaret değil. Hip-hop’ta kadınların yeri ise kesinlikle daha büyük bir anlam ifade ediyor. Rap müzik için globalde her ne kadar Nicki Minaj, Missy Elliot, Iggy Azalea, Keny Arkana gibi kadın rapçiler yer edinebilmiş olsa da rap piyasasında kadınlar hala oran olarak az sayıdalar.
KADIN MC’LER İLK GÜNDEN BERİ VAR
Kadınların Türkçe rapteki performansları ise sanılanın aksine “Newschool” ile müzik piyasasına giren bir yenilik değil. Rap müzik ülkemize 90’lı yıllarda girse de kabul görüp popüler olması son on sene içinde gerçekleşti. Türkçe rapte kadınların görünürlüğü son zamanlarda artsa da varoluşu, Türkçe rapin Almanya’daki doğuş serüveniyle başlıyor. Almanya’da kurulup ilk Türkçe rap kaydının sahibi olan Islamic Force grubundaki üyelerden biri Nellie mahlasıyla bir kadındı. Yani ilk Türkçe rap yapanlar arasında bir kadın rapçi de bulunuyordu. Öte yandan Aziza A, Almanya’da meşhur olmuş Türkçe rapin ilk kadın MC’lerindendi. Parçalarında autotune’u deneyen ilk isimlerden biriydi. Dönemlerinde elde ettikleri popülarite Almanya’da olsa da rap müziğin Türkiye’de yaygınlaşmasıyla birlikte kadınların da rap yapmaya daha fazla katılmaya başladığını görüyoruz.
Şimdi sorsak akla ilk gelecek, popülariteye ve belirli bir kitleye sahip olan kadın MC’ler içinde Ayben ve Kolera’yı sayabiliriz. Hit parçalar çıkarmış; melanko, protest ve diss şarkıları yapmış; kendilerine özgü bir tarz edinmişlerdir. Elde ettikleri başarılara rağmen dinleyici kitlesi tarafından “Ceza’nın kardeşi” veya “Sagopa’nın eşi” olmaları sayesinde ulaştıkları yerde olduğunu söyleyen yorumlarla da karşılaşırız. 2000’li yılların gelişiyle Rihemliva, Byan Za, Rapness, Rapizm Çağla, Kraliçe Yas, Rapangels Q, Mirza gibi MC’ler melanko, battle veya R&B tarzlarında ve underground bir şekilde müzik kariyerlerini sürdürdükten sonra bırakmak zorunda kalmışlardır. Aslında zamanlarında rap dinleyici kitlesi tarafından biliniyorlardı ve dönemin popüler erkek MC’leriyle de feat atıyorlardı. Ancak farklı sebeplerden ötürü müziği bıraktılar. Türkiye’de bağımsız albüm çıkaran ilk kadın MC olan Sultana, Hip-Hop kültürünü araştırmak amaçlı Amerika’ya gidip Amerika ve Kanada’da ünlü kulüplerde sahne almıştır. O dönemin erkek türkücülerinin kliplerinde kadının metalaştırılmasına tepki gösterdiği “Kuşu Kalkmaz” parçasının klibi anlaşılmamış ve müstehcenlik nedeniyle yasaklanmıştır. Aynı şekildeki klibi erkek müzisyenlerin çıkartabiliyor olup bir kadın tarafından protesto edilmesi ise müzik piyasasının ikiyüzlülüklerinden birini ortaya koymuştur.
ERKEK HAKİM BİR ENDÜSTRİDE MÜCADELE
2000’li yılların devamında Medusa, Elçin Orçun, Rozz Kalliope, Eva, (Rapangels) Pi, Evrim Besta, Derya gibi isimler de Türkçe rap müzik piyasasına katkıda bulunmuşlardır. Albümleri, single’ları, featleri, rap müzik kültürüne özgü olarak diss’leri de mevcut olup dizi ve filmlerin soundtracklerini de yapmışlardır. Bir kadın MC’nin de bu piyasada var olabileceğini açık açık göstermişlerdir. Son yıllarda ise Newschool kadın rapçi olarak Güneş, Ruby, Lil Zey gibi isimler öne çıkıyor. Onların da parçaları milyonlar dinlenirken yine de rap camiasında kadın rapçiler üzerinden giden tartışmalar devam ediyor. Bakıldığında erkek rapçilerden veya dinleyiciden kadının rap yapmasına dair kesin bir tepki bulunmasa da genel bir kabul görmüşlük vardır denemez. Rap, eril bir müzik alanıyken zaman zaman kadın rapçilerin kabul görmek amacıyla “erkeksi” denilen sert sözlere yer verildiği parçaları ve jest, mimikleri olduğu söylenirken bir diğer yandan bunun özgün tarz geliştirmek amacıyla doğru bir yol olmadığı söylenmiştir. Aslında kadın MC’ler açısından battle tarzıyla sert bir imaj yaratılması veya Amerika’daki gibi daha kadınsı ve seksapeliteyi öne çıkaran bir imaj yaratılması, dinleyici kitlesi tarafından tamamen kabul görmüyor. Bir kadın rapçi başarılı olduğunda, hit bir şarkı çıkardığında sözde iltifat adına gelen yorumların bazıları “Çoğu erkek rapçiden bile iyi”, “Bir kadına göre iyi rap yapıyor” şeklinde oluyor.
Rap dünyasında var olan cinsiyetçilik sadece dinleyici kitlesinden ibaret değil. Spotify gibi müzik platformlarında rap müzik listelerinde kadınların ve erkeklerin listeleri ayrı yapılıyor. Listelerin ayrılmasına birçok rapçi de tepki gösteriyor. Genel olarak Türkçe rap müziği içinde kadın MC’ler seri üretim konusunda, patlama yapma noktasında sıkıntı yaşıyorlar ve bir süre sonrasında birçok neden dolayısıyla müziği bırakma noktasına geliyorlar. Bütün bu olumsuzluklara rağmen kadın MC’lerin sözlerin, kliplerin bu kadar cinsiyetçi olduğu eril bir piyasada var olabilmeleri, müzik yapabilmeleri bir başarı. Ayrıca kadına dair sorunları da erkeklerin ağzından değil kadınların bakış açısıyla dinliyor olabilmek rap dinleyicisi kadınlar için daha gerçekçi.