Vatan, millet; pençe, kilit
Milli duygularla “Harekatlar aslında kimin yararına yapılıyor?” gibi soruların üstünü kapatılıyor ve üzücü bir şekilde, şehitler gündem değiştirmek için malzeme hâline getiriliyor.
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencisi
ODTÜ
Halkın milli duyguları üst düzeyde tutulurken her dış politika konuları, bağlamlarından koparılıp, yalnızca kahramanlık ve şehitlik gibi kavramlardan bahsediliyor. Böylece sınır ötesi operasyonlar hakkında soru sorulması önleniyor. Milli Savunma Bakanı’nın dediği “Milli birlik olmamız gereken konular siyasete malzeme edilemez” lafı da benzerleri de buna işaret ediyor. Fakat bu tarz harekât planları siyasiler tarafından yapıldığından ötürü konu üzerinde tabii ki de siyasetin etkisi var. Aynı zamanda bu konuların da siyaset üzerinde etkisi var. Milli duyguları öne çıkararak bu harekatlar aslında kimin yararına yapılıyor gibi soruların üstünü kapatıyorlar ve aynı zamanda, üzücü bir şekilde, şehitleri gündem değiştirmek için kullanılan bir malzeme hâline getiriyorlar.
Sınır güvenliğinin tamamen bahane olduğunu, Türkiye'nin sınır ötesinde bu tür operasyonlar yürütmesinin de insani olmadığını düşünüyorum. Gerçekten de sınır güvenliği söz konusu olsa bile sivil halkın güvenliği gerekçesiyle bir dış güç tarafından işgal meşrulaştırılamaz. Aynı zamanda, bölgede sözü geçen ve sınır güvenliğini tehdit ettiği iddia edilen örgüt, ABD ile birlikte IŞİD gibi bir terör örgütüne karşı mücadele eden bir oluşum. Onlara verilen zarar IŞİD'in işine yarayarak başka bir tehdit oluşturuyor.
HAVUZ MEDYASI İLE MİLLİ DUYGULARIN SÖMÜRÜSÜ
Hükümetin hem silah endüstrisiyle hem de diğer kapitalistlerle olan ilişkisi doğal olarak bu savaşın kimin yararına yapıldığını sorgulatıyor. Türkiye'nin daha önce de Ortadoğu'yu kendi etki alanına alma girişimleri olmuştu. Hâl böyleyken devletin, insanların kan ve gözyaşını birilerine sattığına dair bir farkındalık oluşması lazım, fakat yıllar süren endoktrinasyon ve milli, dini duygularının sömürüsü sonucu insanlar devleti kutsallaştıran bir perspektiften bakıyor.
Ulusal medya şu an hükümete yakınlığıyla bilinen kapitalistlerin elinde olduğu için, onların şekillendirdiği haberler geniş halk kesimlerine ulaşıyor. Hükümete yakın olmayan medya kanallarının da kapatılma, halkın öfkesini toplama gibi korkuları veya gazeteciler üzerindeki politik baskılar nedeniyle haberleri bir şekilde “süzgeçten geçiriliyor.” Bu süzgeç sonucunda karşı taraf dehümanize edilir ve şehitlik, vatan, devlet kavramlarının manipülasyonu sürerken, halk yine verilen her canın kendilerinin iyiliği için yitirildiğini düşünüyor.
Evrensel'i Takip Et