Bangladeşleşmeye itirazın cezası 1.5 milyon lira: Sömürüye karşı çıkan BİRTEK-SEN'e ceza kesildi
Çalışma Bakanlığı Özak işçilerinin örgütlendiği BİRTEK-SEN’e ‘Sendika değiştirme baskısı’ iddiasıyla 1.5 milyon TL ceza kesti.
Murat UYSAL
İstanbul
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikasına (BİRTEK-SEN), Özak Tekstil’de çalışan işçileri Öz İplik-İş’ten istifaya zorladığı gerekçesiyle 1.5 milyon TL’lik idari para cezası verdi. Karara itiraza hazırlanan BİRTEK-SEN, işçilerin anayasal haklarını kullanarak sendikaya üye olduğunu, Bakanlığın gerekçe gösterdiği baskıyı kanıtlamakla yükümlü olduğunu söyledi. Bakanlığın kararını değerlendiren Dr. Murat Özveri meslek hayatı boyunca bir sendikaya böyle bir yaptırım uygulandığına şahit olmadığını belirterek “Bakanlık bu kararla BİRTEK-SEN’i terbiyeye kalkışmıştır, zorla istifa durumlarını kanıtlamak zorundadır” dedi.
DİSK, Hak-İş ve Türk-İş’e bağlı sendikalar ise işveren söz konusu olunca verilmeyen kararların bir sendikaya karşı verilmesini kınadıklarını söyleyerek kararı antidemokratik bir uygulama olarak nitelendirdi.
Urfa, Malatya ve İstanbul’da faaliyet gösteren eski adıyla Özak Tekstil yeni adıyla Kübrateks’in Urfa’daki fabrikasında çalışan işçiler, yaşadıkları sorunların çözülmesini talep ederken üyesi oldukları Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş’i yanlarında göremeyince BİRTEK-SEN’de örgütlenmeye başladı. Özak Tekstil işçileri, BİRTEK-SEN üyesi bir işçinin işten atılması üzerine, arkadaşlarının geri alınması ve sendikanın tanınması talebiyle kasım 2023’te direniş başlatmış, tüm ülkenin gündemine giren bu direniş 80 gün sürmüştü.
80 gün boyunca fabrika önünde ve şehir meydanlarında taleplerini dile getiren işçiler bu süreçte polisin, jandarmanın müdahalesiyle karşılaştı, validen müftüye dek birçok devlet görevlisi direnişi kırmaya işçilerin eylemlerini bitirmeye çalıştı. İşçiler direniş boyunca yaptıkları açıklamalarda, televizyon ve gazetelere verdikleri demeçlerde sendika seçme özgürlüklerine saygı gösterilmesi talebini dile getirdi. Tüm bu süreçte üzerlerinde BİRTEK-SEN’in önlükleri vardı.
1.5 MİLYON İDARİ PARA CEZASI
Buna rağmen Özak Tekstil’de incelemelerde bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Adana Rehberlik ve Teftiş Grup Başkanlığı, Özak Tekstil patronunun sendika seçme konusunda baskı yapmadığını, iş yerinde Öz İplik-İş’in yetkili sendika olduğunu BİRTEK-SEN’in Öz İplik-İş üyesi işçileri, çeşitli siyasi gruplar ve eyleme katılan işçilerin baskısıyla BİRTEK-SEN’e üye yapmaya ve eyleme katılmaya zorladığını söyledi. Bakanlık teftiş raporları neticesinde 224+42 işçinin bu yolla Öz İplik-İş’ten ayrılmaya zorlandığı gerekçesiyle BİRTEK-SEN’i işçi başına 5 bin 421 TL olmak üzere toplamda 1 milyon 441 bin 986 TL’lik idari para cezasına çarptırdı.
Açıklamada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Adana Rehberlik ve Teftiş Grup Başkanlığının 29 Kasım ve 1 Aralık 2023 tarihlerinde fabrikada yaptığı incelemelere ilişkin şu ifadelere yer verildi:
“Tebliğ edilen metinde yer alan ifadelerde, Özak Tekstil’de 622, yine Özak Tekstil’e ait olan ve aynı adreste bulunan Kübrateks’te 76, toplam 698 Öz İplik-İş üyesinin bulunduğu ve bunların 432’sinin Öz İplik-İş’ten istifa ettiği yazıyor. Ancak bu durum gerçeği yansıtmıyor. Açtığımız davalar için ilgili mahkemelere sunduğumuz belgelerde de yer aldığı gibi, 2023 yılı kasım ve aralık aylarında BİRTEK-SEN’e Özak Tekstil’den toplam 545 üyelik gelmiştir. Bu üyeliklerin bir kısmı, eylemlerimiz devam ederken, fabrikada çalışmaya devam eden işçilerden oluşmaktadır.”
BİRTEK-SEN ÜYESİ HİÇBİR İŞÇİYLE GÖRÜŞÜLMEDİ
Cezaya dayanak olarak gösterilen teftiş raporunu hazırlayan müfettişlerin görevini kötüye kullandığının söylendiği açıklamada, “Teftişe geldiklerinde sadece patronla ve patronun baskısı altındaki işçilerle görüşmüş ve bu mağduriyetin asli tarafı olan eylemdeki işçilerle ve sendikamız temsilcileriyle hiçbir şekilde görüşmeden rapor yazmışlardır. İncelemenin, BİRTEK-SEN üyesi hiçbir işçiyle görüşülmeden, patronun ve Öz İplik İş Sendikasının baskısı altındaki işçilerle görüşerek yapıldığı ve bu yüzden gerçekleri yansıtmaktan uzak olduğu açıktır” denildi.
"450 ÖZAK İŞÇİSİNİN İMZASI VAR"
“Bu incelemenin hangi heyet tarafından, hangi işçilerle görüşerek, hangi fabrikada yapıldığını anlamak mümkün değil. İncelemenin yapıldığının söylendiği tarihte, fabrika önünde yüzlerce işçi ‘Öz İplik dışarı, BİRTEK-SEN içeri’, ‘Sendika hakkımız engellenemez’, ‘Özak’ta baskılar son bulsun’ sloganları atarken inceleme nerede ve kiminle yapılmıştır. Her gün haber kanalları, gazeteler, işçilerin Özak’ta uğradığı zulmü haber yaparken; tarafımıza gönderilen tebligatın hazırlandığı İŞKUR Şanlıurfa Müdürlüğü bile, Özak Tekstil’de yaşanan durumdan dolayı o tarihte Özak’a işçi alımını durdurmuşken; henüz eylemler başlamadan önce 450 işçinin imzaladığı ‘Özak Tekstil’de işçilere sendikal baskı yapıldığını’ içeren metinler ortadayken; Çalışma Bakanlığı, hangi görüşmeler sonucunda bu karara varmış, anlamak güçtür” denildi.
"BİRTEK-SEN BASKI VE TEHDİDİ NASIL YAPMIŞTIR?"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan teftişte yer alan ifadelere ilişkin BİRTEK-SEN açıklamasında şu soruları sordu:
-Bu baskı ve tehdidin somut olarak nasıl bir biçimde ve hangi araçlarla yapıldığına dair somut bir delile dayanan tek bir dayanak yoktur. Mesela bu baskı ve tehdit nasıl yapılmıştır? Zor ve şiddete mi başvurulmuştur? Eğer öyleyse, bunun somut olarak tespit edilmesi ve ayrıca suç duyurusu konusu yapılması gerekirken neden böyle bir şey yapılmamıştır? İşçiler üzerinde baskı ve tehdit gücüne sahip tek odak işveren ya da iş yerindeki işveren temsilcileridir. Bir sendikanın baskı ve tehdit gücüne sahip olabilmesi ancak işverenle iş birliği içinde olması durumunda mümkün olabilir.
- İddia edilen tehdit ve baskının işçiler için somut bir karşılığı ve inandırıcılığı olabilmesi için mağdur olarak gösterilen Öz İplik-İş üyesi işçilerin en azından birkaçının istifa etmiş olması gerekmez miydi?
"İŞÇİLERİN EYLEMLERİ MEŞRUDUR"
“Özetle, bakanlığın bu hukuksuz kararında suç gibi gösterilmeye çalışılan eylemler, tam aksine sistemli bir şekilde işçilerin sendika seçme hakkını baskı, tehdit, mobbing ve en son işten atmalara başlayarak gasbeden işverenin ve onunla açık iş birliği yapan Öz İplik-İş’in bütün işçilerin yasal haklarını ve iş güvencesini tehdit eden bu açık saldırısı karşısında, 500’den fazla işçinin haklı tepkisiyle başlamış, son derece meşru, barışçıl ve anayasal bir eylemdir.”
"TEBLİGAT İŞÇİYİ CEZALANDIRMAK İÇİN HAZIRLANMIŞTIR"
“Çalışma Bakanlığının hazırladığı tebligat, açıkça, patronun çıkarları gözetilerek, mücadele eden işçilerin ve sendikalarının cezalandırılması için hazırlanmıştır. Şanlıurfa OSB, bütün fabrikaların devlet teşvikleriyle kurulduğu; işçilerin ücretlerinin ve sigorta primlerinin dahi bir kısmının ve diğer teşviklerin gerçekte işçi ve işsizlere ait olan İşsizlik Fonundan ve yine halka ait olan Hazine kaynaklarından ödendiği; en yüksek ücretin asgari ücret olduğu, patronların işçileri ve işçilerin cebinden çıkan fonları iliklerine kadar sömürdüğü bir organize sanayi bölgesidir. İşçilere ve sendikamıza yapılan saldırıların sebebi budur. Bu saldırı, yalnız BİRTEK-SEN’e değil, kölelik koşullarına ses çıkaran bütün emekçilere ve onları temsil eden bütün sendikalara yöneliktir. Çalışma Bakanlığı tebligat ile ‘Özak Tekstil’de yaptığınız gibi, patrona karşı gelirseniz; hakkınızı ararsanız, ekmeğinize, onurunuza sahip çıkarsanız; kölelik koşullarına boyun eğmezseniz cezasını çekerseniz’ demektedir”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan incelemeyi ve verilen idari para cezasını değerlendiren Dr. Murat Özveri, “37 yıllık meslek hayatımda ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyorum. İnceleme istifa etmeyen işçiler üzerinden yapılmış, incelemenin ne kadar sağlıklı yapıldığı tartışma konusu. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 19. maddesine muhalefet yani kişinin sendika seçme özgürlüğüne müdahalenin hep işveren tarafından yapıldığına şahit olduk. Bakanlık incelemeden çıkardığı kararla açıkça sendikayı terbiyeye girişmiştir. Bakanlık zorla istifayı kanıtlamak zorundadır. Sendikanın böyle bir baskıyı nasıl yaptığı nasıl kullandığı cevaplanmalıdır” dedi.
SENDİKALAR TEPKİLİ: SADECE BİRTEK-SEN’İN MESELESİ DEĞİLDİR
Çıkan inceleme kararına üç farklı konfederasyondan sendikalar da tepki gösterdi. Hak-İş’e bağlı Liman-İş Sendikası İstanbul Bölge Başkanı Sinan Ceviz, Özak Tekstil işçilerinin direnişinin tüm dünyanın göz önünde gerçekleştiğini söyleyerek, “İşçiler sendikalı olma, sendikalı çalışma mücadelesi verdi. Buna karşı işçileri ve örgütlendikleri BİRTEK-SEN’i mali bakımdan cezalandırmaya çalışıyorlar. Bu sadece BİRTEK-SEN’in meselesi değildir. Tüm sendikaların karşısına çıkabilecek bir durumdur” diye konuştu.
LİMAN-İŞ: HEP BİRLİKTE KARŞI ÇIKILMALI
Liman-İş Marmara Bölge Sorumlusu Mülazım Dursun ise daha önceden Koton’da örgütlenme çalışması yaparken yaşadıklarını anlatarak, “Koton depoda örgütlediğimiz işçiler zorla sendikadan istifaya zorlanmıştı. Biz bunu alıp bakanlığa götürdük bize dava açarak resmen, ‘Siz bunları zorla örgütlemişsiniz’ dediler. Bu gibi olaylara hep beraber karşı çıkmazsak daha çok başımıza gelecektir” dedi.
‘İŞ YERLERİNDE SANDIKLAR KURULMALI REFERANDUMA GİDİLMELİ’
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar esas olan şeyin işçinin iradesi olduğunu vurgulayarak, “Özak Tekstil işçileri BİRTEK-SEN’i tercih etmişse buna saygı gösterilmesi gerekiyor. Bu gibi durumlarda işçiler için en uygun durumun referandum yolu olduğunu düşünüyoruz. İş yerlerinde sandıklar kurulmalı ve işçiler kendi sendikasını seçmelidir. Bu kararın daha sonra emsal olarak nitelendirilmesi sendikal hak ve özgürlükler konusunda engel teşkil edecektir” diye konuştu.
PATRONLARA ÇOK AZ BÖYLE CEZALAR ÇIKMAKTADIR
TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk ise böylesi bir kararı kınadıklarını belirterek, “Bu antidemokratik bir uygulamadır. İşverenlerin işlediği suçu sendikalara yıkmaktır. Özak Tekstil işçilerinin mücadelesini kırmak için türlü yollar denediler mücadeleyi bir şekilde kırmaya çalıştılar. Bunlara karşı bir ceza çıkmadı. Nitekim 19. maddeye muhalefet eden çok sayıda patron vardır ancak böyle cezalarla karşılaşan patron sayısı çok azdır. Patronlara uygulanması gereken yasalar sendikalara karşı uygulanmaktadır” dedi.
ÖZAK TEKSTİL’İN KARA LİSTE UYGULAMASI
Özak Tekstil eski işçisi 37 yaşındaki 5 çocuk sahibi olan Y.F. fabrika yönetimi ve Öz İplik İş’in işten ayrılmak isteyen işçileri çeşitli tehditlerle baskı altına aldığını, “Sorunlu eleman” olarak yaftalayıp kara listeye alarak iş bulmalarına engel olduğunu anlattı.
Y.F. 2.5 yıl çalıştığı Özak Tekstil’de çeşitli baskılara maruz kaldığını ve 2023 mayıs ayında daha fazla dayanamayıp işten ayrılmak istediğinde fabrika yöneticileri tarafından “Eğer işten çıkarsan başka yerde iş bulmana izin vermeyiz” şeklinde tehdit edildiğini anlattı. Bu sözlerin ardından bir süre çıkışının verilmediğini ve daha sonra avukatın ara buluculuğuyla işten ayrıldığını o günden beri onlarca fabrikaya başvurmasına rağmen hâlâ iş bulamadığını söyledi.
"HİÇBİR YERDE İŞE ALINMIYORUM"
“Onlarca fabrika dolaştım OSB’de, hiçbir sonuç alamadım. Bir fabrikaya başvurdum, onlar denemek istedi. Usta yaptığım işi çok beğendiği için ‘Artık benim elemanımsın, kimliğini ver girişini yapalım’ diyerek idare katına gitti. Döndüğünde beni işe alamayacaklarını söyledi. Nedenini sorduğumda ise bir cevap alamadım” diyen Y.F. bir başka fabrikada ise insan kaynaklarının “Patronlar arasında bir uygulama var. Hangi işçi sorunluysa tüm patronlara duyuruluyor, T.C’sini paylaşıyorlar” şeklinde konuştuğunu belirtti. Yaşadıklarının ardından Özak Tekstil yöneticilerinden birini arayıp “Ben ne yaptım size? Beni sorunlu eleman ilan edip kara listeye mi aldınız? Hiçbir yerde işe alınmıyorum” dediğinde geçiştirildiğini ve sonraki aramalarında kimseye ulaşamadığını ifade etti.
"ÇALIŞMAK İSTİYORUM"
Tek maaşla geçinemediklerini ve hâlâ iş aramaya devam ettiğini söyleyen Y.F. “Bu yaşadıklarım kara listeye alındığımın kanıtı değil mi? Geçim derdi giderek büküyor belimizi. 5 çocuğum var, biri üniversite okuyor. Tek maaşla çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz. Artık bir işte çalışmak ve çocuklarımın isteklerini bir nebze de olsa karşılamak istiyorum. İş aramaya devam edeceğim” dedi.