Sağlıklı bir öğün yemek en doğal insani ihtiyacımız

Erkunt Traktör’den bir işçi
Ankara

Sabah 08.00’de işbaşı yapıyoruz. Öğlene kadar birçoğumuz ayakta, beden gücümüzle durmaksızın üretim yapıyoruz. Doğalında da öğlen saatinde yorgunluk ve açlık gibi insani ihtiyaçlarımız oluyor. Yemekhanenin yolunu tuttuğumuzda yemekhanenin yetersizliğinden dolayı, bizi genelde uzunca bir sıra karşılıyor. Molamızın bir kısmı da sırada ayakta beklerken geçiyor. Yemekleri aldığımızda ise bizi bol yağlı yetersiz bir öğün karşılıyor. Akşam mesaisinde, sabah çıkan yemek ısıtılıp tekrar önümüze koyuluyor. Çoğu arkadaşımız mide rahatsızlıkları geçiriyor.

DIŞARIDAN YEMEK SÖYLENMEYEN GÜN YOK

Durum böyle olunca da toplanıp dışardan yemek söylüyoruz. Zaman zaman parası olmayan arkadaşlarımız da oluyor, aramızda bir şekilde hallediyoruz. Zaten dışarıdan yemek söylemek bizleri zora sokuyor. Dışardaki lokantaların çoğuyla dostluğumuz oluştu. Lokantalar bile Erkunt Traktör’ün yemeğinin yetersiz olduğunu anlamış durumdalar.Yemeği teslim alırken “Yine kötü yemek mi çıktı” diyerek tebessüm ediyorlar. Kimi lokantalar sağ olsun bizim için uygun fiyata bakkal ekmeğine ekmek arası yapıyorlar. Çok fazla efor sarf ettiğimiz için kolay doymuyoruz. Ay ortasında para kalmadığı için yemek söyleyemez duruma geliyoruz. O zaman işte aç karnına bütün gün çalışmış oluyoruz. Akşam mesaisi varsa gün bizler için bitmiyor.

Dengeli ve sağlıklı bir öğün bizim en doğal insani ihtiyaçlarımızdan biridir. Saat 15:00’da çay molasına çıkarken kuru pasta, poğaça verilirdi yemek yemediğimizde onla idare ederdik en azından. Hiçbir açıklama yapılmadan onu da kaldırdılar. Basit bir kuru pastayı bile bizden esirgiyorlar. Sağlıklı ve insanca bir yemekhane öğünü için talebimizi her alanda söylemeliyiz. Yaklaşan 1 Mayıs için Erkunt işçileri olarak sadece yemekhane değil, diğer bütün sorunlarımızla kendi günümüzde alanlarda olmalıyız.