Çocuklara dinci eğitimi dayatma müfredatı
MEB’in müfredatının ana felsefesinin sakat olduğunu, çocuklara bizzat eğilim telkini ve zorlamasının amaçlandığın işaret eden Prof. Dr. Adnan Gümüş, “Sünni İslamcı, totaliter bir dayatma var" dedi.
![Çocuklara dinci eğitimi dayatma müfredatı](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/193937.jpg)
Fotoğraf: DHA
Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitimde yeni müfredat taslağını açıkladı. ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adını taşıyan yeni müfredatın görüş ve öneriler için 9 gün askıda kalacağı duyuruldu. Eğitimi adeta yazboz tahtasına çeviren ama bir türlü aradığını bulamayan AKP iktidarı dönemindeki bu 4. müfredat değişikliğinde de eğitim alanına yönelik yine piyasacı ve gerici yaklaşım öne çıktı.
"DİNCİ YAKLAŞIM ZORLAMASI"
MEB’in yeni müfredatını değerlendiren Gazetemiz Yazarı ve Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Adnan Gümüş, müfredatın ana felsefesinin toptan sakat olduğuna dikkat çekti. Müfredatta eğitim felsefemiz diye tanımlanan kısımda yetkin ve erdemli insan tanımı yapıldığını belirten Prof. Dr. Gümüş “Bu kavram 2018’de açıkladıkları Necip Fazıl’dan gelen bilim, sanat ve felsefe dışı özellikle dini değerlerle eğitimi ele alan yaklaşımdır. Bu tekrarlanıyor” dedi. Modelin eğitim yaklaşımında ısrarla ‘erdem-değer-eylem’ kavramlarına yapılan atıflara vurgu yapan Gümüş “2010’dan beri değerler eğitimi adı altında yaptıkları dinci yaklaşımı daha da zorlayıcı hale getiriyorlar” dedi.
"HEM TOTALİTER HEM OTORİTER"
Bu kavramlarla bilgi, beceri ve duyarlılıkları geliştirme, çocuğu, insanı odak almak yerine ona kimlik, benlik ve eğilim dikte etme anlayışının olduğuna dikkat çeken Gümüş “Odak olarak çocuklar değil dini değerleri çocuklara dikte, empoze etmek var. Müfredatın ana dokusu Sünni İslam anlayışının üstüne oturtulmuş. Eğilimler telkiniyle söylenen de bizzat çocukların benliğini, kimliğini belirlemeye yönelik. Bir anlamda henüz yeterince şekillendiremedikleri şeyi daha güçlü yapmayı amaçlıyorlar. Totaliter, otoriter bir anlayış var. Müfredatın adı da dahil, sunumundaki figürlerde bile İslam’a atıf var. Tüm eğitim modeli bunun üzerine inşa ediliyor” diye konuştu.
"ISRARLA DİNİ VURGU YAPILIYOR"
Bakan Yusuf Tekin’in müfredat açıklanmadan önce yaptığı açıklamadaki ‘evrensel değerler’ söyleminin sadece iş olsun diye söylenen sözler olduğunu belirten ana yaklaşımın kök değerler kavramıyla sınırlandığına işaret ederek “Modern, çağdaş bilimsel kavramları kullanır gibi yapıp milli, manevi değerlere atıf yapılıyor. Müfredatın başlığındaki maarif kelimesi bile bilinçli seçilmiş. Maarif ‘tanrıya yönelim’ olarak kullanılıyor. Kendi dinci eğilimlerini eğitim modeline aktarıp, geleneksel ve Sünni kültüre ait olan kavramları müfredatın içine yerleştirmişler” dedi. Özellikle çocuklara değer telkini yapıldıktan sonra geriye hiçbir şey kalmayacağına vurgu yapan Gümüş “Bunu müfredata yazdığınız andan itibaren modern eğitime ilişkin bir şey söylemek mümkün değil” dedi. Müfredatta ısrarla her satır arasında din vurgusu olduğuna dikkat çeken Gümüş “Mesela düşünce ve inanç hürriyeti yerine din ve vicdan hürriyeti kavramı kullanılıyor” dedi.
"MÜFREDATIN BİLİMLE BİR BAĞI YOK"
Programın yeni olmadığını, bir taslak da olmadığını diler getiren Gümüş “Bakanlık yalan mı söylüyor? 1-5 ve 9. sınıfların programının hazırlandığını söyledi bakan. Ders kitapları da hazırlanıyormuş. O zaman kamuoyunun geniş kesimleriyle müfredatın revize edileceği sözü yalan. O zaman erdem nerede kaldı” diye sordu. Bakanın geniş bir kesimle müfredatı hazırladık sözlerinin de gerçeği yansıtmadığını dile getiren Gümüş “Bu müfredat zaten hazırlanmış. Üniversitelerin fen-edebiyat ve eğitim fakülteleri bu hazırlığın içine alınmamış. Müfredatın bilimsel yaklaşımla, öğretmen, veli ve öğrenciyle herhangi bir bağı yok” dedi. Yine bakanın 9 günlük sürede eleştiri ve öneriler alacağız açıklamasını da eleştiren Gümüş “9 günde kim nasıl bunu tamamen inceleyip sağlıklı bir görüş sunabilecek. Ayrıca gelecek yıl bu müfredatın uygulanacağı belirtiliyor. Yani bakanlık kendi düşüncesini empoze ediyor. Nisan sonunda açıklanan müfredat eylülde uygulanacak. Ama kitaplar, öğretmenler nasıl hazır olacak” diye sordu.
AKP’nin eğitimde dinci-gerici uygulamalarla piyasacı yaklaşımı hep birlikte sürdürdüğünü hatırlatan Prof. Dr. Adnan Gümüş “Müfredatta finansal yeterlilik, girişimcilik gibi kavramlar var. En basitinden girişimcilik, finansal okuryazarlık gibi yaklaşımlar tamamen piyasa düzeneğine, rekabetçiliğine esas oluşturuyor. Eğitimdeki piyasacı yaklaşımdan da vazgeçilmeyeceği görülüyor” dedi.
EĞİTİM YAZBOZ TAHTASINA DÖNDÜ
AKP döneminde 4. kez müfredat değişecek.Eğitimde 9 farklı bakan görev yaptı.6 kez liselere giriş, 3 kez üniversiteye giriş sınavı değişti.Öğrencilerin yüzde 25’inin okuduğunu anlamadığı belirlendi.Özel okul sayısı katlandı.ÇEDES’le okullara ‘manevi danışman’ adı altında imam atandı. Tarikat ve cemaatlerle iş birliği hız kesmedi.MESEM’le yüz binlerce öğrenci patronlara ucuz işçi olarak sunuldu.Yüz binlerce öğretmen açığı giderilemedi.Öğretmen atamalarında mülakat adaletsizliği son bulmadı.Okullarda öğrencilere 1 öğün ücretsiz yemek verilmedi.
Evrensel'i Takip Et