Biz bu şartlarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı: Düşük ücret, güvencesiz çalışma, iş kazaları
Biz İstanbul Esenyurt'ta petrokimya iş kolunda çalışan plastik işçileriyiz. 1 Mayıs'a henüz bir hafta varken fabrika yönetimi tarafından zorunlu mesai olacağı bilgisi verildi.
Petrokimya işçisi
Esenyurt-İstanbul
Milyonlarca işçinin çalışmak zorunda bırakıldığı 1 Mayıs geliyor. O milyonlarca işçilerin bir kısmı da biz oluyoruz. Peki biz kimiz? Biz İstanbul Esenyurt'ta petrokimya iş kolunda çalışan plastik işçileriyiz. 1 Mayıs'a henüz bir hafta varken fabrika yönetimi tarafından zorunlu mesai olacağı bilgisi verildi. Mesai yapmaya zorlandığımız bir ortamda kendi günümüzü kutlamak için yöntemler arıyoruz.
Fabrikamızda çalışma koşulları o kadar kötü ki patronun gönlünden koptuğu 2 bin liralık bayram harçlığını bile sevinçle karşıladık. Mesela elden para verildiği için sigortamız düşük yatırılıyor. İş güvenlik uzmanı olmadığı için hem iş güvenliği konusunda yeteri kadar bilgimiz yok, hem de yeteri kadar koruyucu ekipmanımız yok. Örneğin yakın zamanda genç bir işçi arkadaşımızın matbaa bölümünde yanıcı madde ile yüzü ve elleri yandı. Birkaç günlük rapor kullandıktan sonra işine geri döndü. Ne hastane parası ödendi ne bir telefon açılıp “Bir ihtiyacın var mı?” diye soruldu. İşbaşı yaptığı gün sormuştum kendisine, neden dava açmadın diye; “Ya işten atıldıktan sonra iş bulamazsam” gibi bir cevap vermişti.
Bizler plastik ambalaj üretiyoruz; üretimde havalandırma çalışmadığı için çalıştığımız ortamda çok fazla duman oluyor. Bunun da meslek hastalığına yol açma olasılığı çok fazla. O kadar çok dumana maruz kalıyoruz ki, sürekli boğazımızda acı tat oluyor. Bazen yediğimiz yemeğin bile tadını alamıyoruz. Fabrika yönetimi tarafından molalarda zaman harcanıyor, üretim düşüyor bahanesiyle keyfi bir karar ile sabah 10 çayı kaldırıldı. Daha fazla üretim için makine hızları artırılıyor, sürekli mobbinglerle hiç durmadan ve dinlenmeden çalışmaya zorlanıyoruz. Daha fazla kâr için yapılan mobbingler bizleri iş kazalarına itiyor. Mesela Türkmen bir işçi arkadaşımız servisten inerken ayağını burkmuş, çalıştığı makinede üretilen ürün acil olduğu için hastaneye götürülmek yerine tüm gece dizi şiş şekilde çalışmaya zorlanmıştı.
Çeşitli ülkelerde mülteci işçilerin çalıştığı bir fabrika burası. Afganistanlı genç bir işçi arkadaşımız, sigortasız bir şekilde 12 saate asgari ücretin biraz üzerinde ücrete çalıştırılıyor. Düşük ücret ve kötü çalışma koşullarından kurtulmanın yolunu işten çıkmak olarak görüyor arkadaşlarımız. Haksız da değiller; özellikle genç işçiler hayatları boyunca hiçbir şekilde örgütlü mücadelenin içerisine dahil olmadığı için iş arkadaşlarına güvenmenin önemini henüz kavrayabilmiş değiller. Kesim bölümünde çalışan bir arkadaşımız bayramda ikramiye alamadığımız için istifa dilekçesi verdi. Kendisiyle birkaç defa işten çıkmak yerine şartları düzeltmek için beraber bir şeyler yapalım, örgütlenelim gibisinden konuştuğumda o alışıldık o cümleleri kurmuştu; “Bunlardan bir şey olmaz, bu işçiler hiçbir şeyi hak etmiyor”
Biz bu şartlarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı. Çözümün işten çıkmak olmadığını, mücadele edersek kazanabileceğimizi mesai arkadaşlarımıza anlatmaya devam edeceğiz. Şimdiden tüm işçilerin 1 Mayıs'ı kutlu olsun.
Evrensel'i Takip Et